Sual Seyyid Nesimî için, bazı kitaplarda, Hurufi diye yazıyor, bazı kitaplarda, Hurufi olmadığı yazılıdır. Hangisi doğrudur?
CEVAP
Hurufi iken tevbe etmiştir.
Seyyid İmad-üddin-i Nesimî, şair ve tasavvuf ehli idi. Halep’te iken, Vahdet-i vücud sarhoşluğundaki bazı yazıları ve sözleri yüzünden, 1417 de idam edildi. Önce Hurufî olduğu, sonra tevbe ettiği anlaşılıyor. (Seadet-i Ebediyye)
Eğer şu şiir onunsa Hurufî iken yazmıştır, değilse zaten mesele yoktur.
Ali evvel, Ali âhir,
Ali bâtın, Ali zâhir,
Ali'dir her işe kadir.
Ali'dir yâr ile mihman,
Ali vahid, Ali ehad,
Ali dindir, Ali iman.
Hadid sûresinin üçüncü âyetinde mealen, (Allah evveldir, âhirdir, zâhirdir, bâtındır, o her şeyi bilendir) buyuruluyor. Bu şiirde Allah yerine Ali konmuştur. (Ali, evveldir, âhirdir, zâhirdir, bâtındır, o her şeye kadirdir) deniyor. Her şeyi bilen yerine her şeye kadir yazılmış. Allah’tan başka her şeye kadir olan olmaz. Şiirin sonlarında Ali Ehad deniyor. (Kul hüvallahü ehad) sûresinde bildirildiği gibi ehad olan yalnız Allah’tır. En son satırında da, (Ali din, Ali iman) deniyor. Yani bu şiirin her yerinde, açıkça Hazret-i Ali’ye Allah denmektedir. Hurufî olmayan böyle söyleyemez.
Şiirlerinin çoğunda Hurufîlik kokusu görülmez. Mesela şu şiirinde Hurufîlik yoktur:
Bugün erenlere kurban,
Serim meydanda, meydanda.
Bütün ikrar, canım feda,
Canım meydanda meydanda.
Kellemi koltuğa aldım,
Kan ettim kapına geldim,
Ettiğime pişman oldum,
Sırrım meydanda meydanda.
Gerçek olan olur veli,
Veli olan olur gani,
Nesimi’yem yüzün beni,
Derim meydanda meydanda.