Sual: Yusuf Kandehlevi’nin, (Hayatü-s-sahabe) isimli kitabının üçüncü cildinin 319. sayfasında anlatıldığına göre, Hazreti Ali, kızını Hazret-i Ömer’e gönderip (Git kızıma bak, beğenirsen karındır) demiş. Hazret-i Ömer de, Arap âdeti öyle olduğu için kızın eteğini kaldırıp bakmış. Bu bir iftira değil midir?
CEVAP
Bu sadece hazret-i Ömer’e değil, hazret-i Ali’ye de iftiradır. Günah olan Arap âdeti hiç işlenir mi? İslamiyet günah olan âdetleri kaldırmadı mı? Bir kıza bakıp onu beğenmekle, nikâh yapmadan karısı olur mu hiç?
Mir'atı Kâinat kitabında diyor ki:
Hicretin 17. senesinde Hazret-i Ömer halife iken, Hazret-i Ali’den Ümmü Gülsüm’ü isteyince, (Kızım henüz küçüktür) dedi. Hazret-i Ömer, (Bunu ben nefsimin arzusu için istemiyorum. Resulullah’tan işittim, (Kıyamette benimki hariç, nikâhla ve neseple olan bütün akrabalıklar, bağlılıklar kopar. Yalnız benimle olan nikâhla ve neseple olan bağlılıklar kalır) buyurdu. Bunun için, Resulullah’a [neseple akraba olmak mümkün olmadığı için] nikâhla akrabalık, bağlılık şerefine kavuşmak istiyorum) dedi. Hazret-i Ali de, bu teklifi uygun bulup, kızı Ümmü Gülsüm’ü hemen hazret-i Ömer'e nikâhladı. (s.390)
Zuhayli denilen mezhepsizin de, buna benzer iftirası vardır.
Hazreti Ömer'e Vehhabilerce yapılan bu iftira, Rafızî propagandası olarak her tarafa yayılmaya çalışılmaktadır.
Rastgele kitap okunması uygun olmadığı gibi, dört hak mezhepten birine göre yazılmamış olan böyle kitapları okumak hiç uygun değildir. (Hadislerle Müslümanlık), (Kur'ana göre İslamiyet) gibi isimler altında, hak bir mezhep gözetmeden yazılan kitaplar çok zararlıdır.