Aradığınız kelime sarı renk ile işaretlenir.
Yazı boyutu     
 
İmanlı olmanın iki şartı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Amentü’deki altı şeye inanmak, imandır. Ama bu imanın, bir müminde var olması iki şarta bağlıdır. Birincisi, gayba iman, yani görmeden, kendi aklına, bilgisine danışmadan inanmaktır. İkincisi, hubb-i fillah ve buğd-ı fillahtır. Bu iki şart yoksa, Amentü’deki altı şarta inansa da mümin olamaz.

Büyükler, (Kelime-i şehadet getiren Müslüman, Rabbimizin evliya kuludur) buyuruyor. Allahü teâlânın evliya kulunu kırmak gadab-ı ilahiye sebep olabilir. Cenab-ı Hakk’ın en çok sevdiği ibadet, Müslümanların birbirini sevmesidir. Nasıl ki, namazın şartı vaktin girmesidir, imanın şartı da hubb-i fillah buğd-ı fillahtır. Yani, Müslümanları Allah için sevmek, Allah düşmanlarını da, Allah için sevmemektir. (Hocasını inciteni seven köpekten aşağıdır) buyuruluyor. Allah’a karşı olanı seven de, elbette daha aşağı, daha kötüdür. Tabiî bu düşmanlık, saldırmak değil, kalble olan buğuzdur. Allahü teâlâ insanın dışına değil, kalbine, niyetine bakıyor.

Zahirin çok büyük nimetlere kavuşması, bâtının da çok büyük nimetlere kavuştuğunu göstermez. Zahirde çok büyük ibadetler, çok iyi hizmetler yapmak, gadab-ı ilahiye uğramaktan korumaz. Gadab-ı ilahiden Allah korkusu korur. En kıymetli mümin, yalnız camide, ibadette değil, büyüğünün, küçüğünün veya hanımın yanında, her yerde her zaman Allah’tan korkandır. Böyle mümin, Allah’ın en değerli kuludur, kalbi çok kıymetlidir. Bu kalbi kırmaktan çok sakınmalıdır.

Çok sevabım var diye sevinen kimse, bazı müminleri üzmüş veya verdiği sözde durmamış olabilir. Bazılarına yan gözle bakmış yahut onları ayakta bekletmiş, kalblerini kırmış olabilir. Bunların hepsi kul hakkına sebep olur. Medresede büyükler, talebelerini imtihana kaldırır, ama kendileri, kürsüde oturmazlardı. Onlar da, ayakta dururlardı.

Peygamber efendimiz, müminin kalbi kırılmasın diye, yan gözle bakmaz, boynunu çevirip konuşmaz, bütün vücuduyla ona dönerdi.

Allahü teâlâ, maddî veya manevî, ne kadar nimet verirse, kul o kadar alçak gönüllü olmaya mecbur, hattâ mahkûmdur. Aksi hâlde bu devlet kuşu uçar gider. Yani Allah'ın rızasından ve Cennetten mahrum kalınır.
 
Geri dön
 
 
Dini Konularda Ara:


detay.asp?Aid=4787
detay.asp?Aid=4787
İhlas Vakfı
Dünya İçin Paylaşma Vakti
Online Bağış Yapmak İçin
Güncelleme Tarihi
2 Aralık 2024 Pazartesi
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orijinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
AnaSayfam Yap   |    Favorilere Ekle   |    RSS
Ziyaretçi Sayısı

Hosted by İhlas Net