Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir balıkçı, tekneyle falan değil, büyük gemilerle balık avlıyormuş. Evliya bir zatın yanına gelir dua ve nasihat ister. O zat balıkçıya der ki:
- Bak kardeşim, gemidesin, denizde dolaşıyorsun, büyük bir balık sürüsüne rastladın, (Bugün kalsın, yarın yakalarım) der misin?
- Elbette demem efendim, yarın değil, bir saat sonra elden kaçabilir. Geciktirmeden hemen yakalamaya çalışırım.
- İşte Allahü teâlâ da, kullarına dünyada böyle fırsatlar verir, ama ahmaklar, (Biz onu yarın yakalarız) derler. Onun için biz onlar gibi ahmak olmayalım, balık sürüsünü görünce hemen yakalayalım. Bir kimse, bu fırsatları kullanmayıp da, (Daha sonra, yarın öbür gün yaparım) derse, o sürü elden gider. Sonra üzülmesinin de hiç faydası olmaz.
Sağlıklı olmak, aklı başında olmak, imanlı olmak, Ehl-i sünnet âlimlerini tanımak, onların bildirdiği şekilde dinimize hizmet etmek, birer nimet ve fırsattır, bu fırsatı kaçırmak çok tehlikelidir. Üstelik yarına çıkacağımız da belli değil. Gün bugün, an bu andır. (Yarın yaparım diyen helak oldu) buyurulmuştur.
Başarılı olmak için
Hangi konuda olursa olsun, başarılı olmak isteyen, din büyüklerimizin yoluna sarılmalı. Onların yolunda, işi geciktirmek yoktur. Araya sonra kelimesi girdi mi, o iş sürüncemede kalır, unutabiliriz, bir mani veya başka bir iş çıkar, hastalık olur, ölüm olur, bir daha o işi yapamayız. Daha sonra yapılsa bile, dine uyulmayıp, gecikmenin verdiği zarardan kurtulamayız. Helak olmamak için, hayırlı işleri tehir etmemeli, bir an önce yapmaya çalışmalı.
Bir gün bu ömür bitecek. Elli veya yüz sene sonra, hiç kimse kalmayacak. Çünkü Cenab-ı Hakk'ın takdiri öyle, her yüz senede bir bütün insanlar değişir. Yani 5 milyar insan, yüz sene sonra gider, yüz sene sonra, başka bir 5-6 milyar gelir. Hiçbir şeye aldanmamalı, kanmamalı, kandırılmamalı. Allah var, bunu hepimiz biliyoruz. Bizi o yarattı, rızkımızı o veriyor, onun varlığıyla varlıkta duruyoruz. Hepimiz ona döneceğiz. Hesap kitap var, ölüm var, Cennet ve Cehennem var. Bu ikisinden başka gidecek yer de yok, ikisi de sonsuz. O hâlde, Allah'ın rızasının olduğu yere, yani Cennete gitmek isteyen, Cennete götürecek işler yapmalı, cehenneme götürecek işlerden sakınmalıdır.