Sual: Sebecilerin Yahudilere benzediği hususlar varmış. Bunlar nelerdir?
CEVAP
Evliyanın büyüklerinden seyyid ve şerif olan Abdülkadir-i Geylani hazretleri Gunye kitabında buyuruyor ki: 72 bid’at fırkasının esası 9’dur. Bunlardan biri olan Şiiler de, 20 kısma ayrılmıştır. Yahudi dönmesi İbni Sebe’nin fırkası, Yahudilere benzemektedir. Birkaç örnek:
1- Yahudiler, imamlık belli bir zümreye mahsustur, derler. Sebeciler de, (Halifelik yalnız imam-ı Ali’nin soyundan olanların hakkıdır. Başkalarının halife olması caiz olmaz) derler.
2- Yahudilere göre, Deccal çıkıncaya kadar savaşmak caiz değildir. Sebecilere göre de, Mehdi çıkıncaya kadar cihad caiz değildir.
3- Yahudiler, yıldızlar çıkıncaya kadar oruç bozmaz. Sebeciler de böyledir.
4- Yahudiler, çorap üzerine mesh eder. Sebeciler de mesh eder.
5- Yahudi’nin Müslümanı öldürmesi helaldir. Sebeciler de Ehl-i sünneti öldürmeyi helal bilirler.
6- Yahudi’nin boşadığı kadın, iddet zamanı beklemeden evlenebilir. Sebeciler de iddet beklemez. Müta denilen yolla bir saatliğine de evlenip boşarlar ve arkasından başka bir Sebeci o kadınla evlenebilir.
7- Yahudilerin üç boşanması nikâha mani olmaz. Bunlar da üç kere boşadığı kadını yine alır. [Selefiyecilerin piri İbni Teymiye de, bir anda üç kere boşamayı bir boşamak kabul eder.]
8- Yahudiler, Tevrat’ı değiştirdiler. Bugün, dünyada bozulmamış, doğru bir İncil bulunmadığı gibi, doğru bir Tevrat da yoktur. Sebeciler de Kur’an-ı kerimin bazı âyetlerini değiştirerek bozuk bir kitap meydana getirdiler. Kur’anı Eshab topladığı için, Eshaba olan düşmanlıklarından dolayı, Kur’anda eksik ve fazlalık var derler.
9- Yahudiler de Sebeciler gibi Cebrail aleyhisselama düşmandır. Sebeciler, vahiy Ali’ye gelecekken, Cebrail, Muhammed’e indirdi diyorlar.
10- Sebeciler de, Yahudiler gibi tavşan eti yemez. Halbuki dinimizde tavşan eti helaldir. (Dürer)
Tezkiye-i ehl-i beyt kitabının müellifi Osman efendi anlatıyor:
Maarif meclisine gittiğim zamanlarda, Sebecilerin bir sandık içinde tefsirleri geldi. Basılmasına izin verilmedi. Sebebini sordular: (İslamiyet’e uymayan bir yeri mi var?) dediler. Evet, (Hazret-i Ali’nin kâfir ve zalim olduğunu yazıyorsunuz) dedim. Hiddetten gözleri döndü. Kızma, az dinle dedim:
Kitabın başında yazılmış ki:
(Talha, Ali’ye sordu ki, Osman Kur’andan 70 âyeti, Ömer de, 80 âyeti çıkardı deniyor. Bu söz doğru mu? Ali evet doğrudur, dedi. Talha yine sordu ki: Değişmemiş olan Mushaf sende imiş, öyle mi? Ali, evet bendedir. Hem de, bu Kur’anın iki katı bende var, dedi. Sende bulunan Kur’anı Müslümanlara göstermeyecek misin? dedi. Eğer Ebu Bekir yerine, beni halife yapsalardı verirdim. Bana biat etmedikleri için, vermem ve vasiyet edip, kıyamete kadar evladımın elinde gizli kalacak, buyurdu.)
Tefsirinizde böyle yazıyor. Yahudiler, Tevrat’taki Muhammed aleyhisselamı bildiren 20 âyeti sakladıkları için, Allahü teâlâ, bunlara kâfir diyor. Hazret-i Ali, Kur’anın iki mislini ki üç binden fazla âyeti saklamış oluyor. Bu yazınız ile, Hazret-i Ali’ye kâfir demiş oluyorsunuz, dedim.
[Hazret-i Ebu Hureyre diyor ki: (Bekara 159, Al-i imran 187) âyetleri olmasa idi, hiçbir hadis rivayet etmezdim. Bir hadis-i şerifte de, ilmini saklayanların kıyamette ağzına ateşten gem vurulacağı bildirildi. (Buhari, İbni Mace)]
Sebeci, şaşırıp kaldı, bir cevap veremedi. Daha sonra “Ben ne Şii, ne de Sünni’yim, ben Masonum” dedi. [Masonluğu da Yahudiler kurmuştur. Her tefrikanın, her oyunun içinde bir Yahudi parmağı niçin vardır?]
Bu yalanları çıkaran kimseler, açıkça gösteriyor ki, ne Şii, ne de Sünni’dir. İbni Sebe denilen bir Yahudi ve onun oyununa gelen zavallılardır. (Tezkiye-i ehl-i beyt)