Sual: Kur’an-ı kerim gibi, mealler de Allah kelamı mıdır? Namazda okunabilir mi?
CEVAP
Allah kelamı olmadığı için namazda okunamaz. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın kelamı olan Kur’an-ı kerimi okurken ağızdan çıkan harfler, ateş demeye benzer. Ateş demek kolaydır, fakat ateşe kimse dayanamaz. Bu harflerin mânâları da böyledir. Bu harfler, başka harflere benzemez. Bu harflerin mânâları meydana çıksa, yedi kat yer ve yedi kat gök dayanamaz. Allahü teâlâ kendi sözünün büyüklüğünü, güzelliğini bu harflerin içine saklayarak insanlara göndermiştir. (K. Saadet)
Kur’an-ı kerimi anlamak, murad-ı ilahiyi anlamak demektir. Meal ise, yazarın âyet-i kerimeden kendi anladığını bildirmesi demektir. Yani mealle, murad-ı ilahi öğrenilmiş olmaz, aksine o meali yazanın düşüncelerine esir olunur.
Kur’an-ı kerimi doğru anlamak için, Peygamber efendimizin açıklamasına ihtiyaç vardır. Yoksa Peygamber efendimizin gönderilmesine lüzum kalmaz, Arapça bilenler aslından, bilmeyenler de mealinden okuyarak iman ve ibadetlerini buna göre yapardı. Kur’an-ı kerimde Peygamber efendimize hitaben mealen, (Kur’anı insanlara beyan edesin, açıklayasın diye sana indirdik) buyuruluyor. Huccetullahi alel-âlemin kitabında bildirildiğine göre, buradaki beyan etmek, âyet-i kerimeleri başka kelimelerle ve başka şekilde anlatmak demektir. Eğer herkes Kur’an-ı kerimi doğru olarak anlasaydı, 72 sapık fırka ortaya çıkmaz, herkes doğru itikada sahip olur, Ehl-i sünnet itikadında olurdu. Herkes farklı anladığı ve farklı tercüme ettiği içindir ki, 72 sapık fırka meydana çıkmıştır. Kur’an-ı kerim sağlamdır diye, meallerine de sağlamdır denilemez. Meal okumakla, Kur’an-ı kerimde nelerin anlatıldığı da doğru olarak öğrenilemez. Tabir caizse, Kur’an-ı kerim anayasa gibidir. Yani kanunlar, tüzükler, yönetmelikler olmasa, sırf anayasa ile suçlular cezalandırılamaz.
Nakli esas alan fıkıh, kelam, tasavvuf, ahlak, ilmihal, siyer kitaplarında, Kur’an-ı kerimde bildirilen bütün hususlar, detaylı olarak, Peygamber efendimizin hadis-i şerifleri, Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamaları esas alınarak bildirilmiştir. Kur’an-ı kerimde neler anlatıldığı, doğru olarak ancak bu kitaplardan öğrenilir.
Osmanlı İslam düşmanı mı?
Bir başka husus da, asırlardır, İslam âlimleri, günümüzde olduğu şekilde meal yazmamışlardır. 600 senelik Osmanlı’da da meal yazılmamıştır. Daha önceki Müslümanlar da yazmamıştır. Meal yazılmasına ilk olarak gayrimüslimler önayak olmuş, daha sonra çeşitli maksatlarla meal enflasyonu başlamıştır. Acaba meal yazmayan Osmanlılar, İslam düşmanı mıydı? Meale karşı olmayı Kur’an-ı kerime karşı olmak gibi gösterenler, bu kadarını da düşünemiyorlar mı?