Şu faniye konan göçer,
Rızkı kadar yiyip içer,
Ecel ömre kefen biçer,
Bel bağlama bu dünyaya!
Üstümüze çöker dağlar,
Ecel gelir, dilin bağlar,
İki gözden yaşlar çağlar,
Bel bağlama bu dünyaya!
Yer altında olur yatak,
Yere düşer kuru yaprak,
Gözlerine dolar toprak,
Bel bağlama bu dünyaya!
Malın mülkün hayal olur,
Haram ise, vebal olur,
Helal ise, sual olur,
Bel bağlama bu dünyaya!
Kısa olsun emelimiz,
Sağlam olsun temelimiz,
Halis olsun amelimiz,
Bel bağlama bu dünyaya!
Yunus der ki günahın çok,
Tevbe için bir âhın yok,
Hak’tan başka ilahın yok,
Bel bağlama bu dünyaya!