Cemaatle kılınan namazın sevabı, yalnız başına kılınan namazın sevabından çoktur. Hadis-i şerifte: “Cemaatle kılman namaz, yalnız başına kılman namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir” buyuruldu. Camideki cemaatin sevabı da, başka yerdeki cemaatin sevabından çoktur.
Cemaate namaz kıldıran kimseye imam denir. İmama uyana “Muktedi” veya “Me’mum” denir. İmamda aranan şartlar şunlardır:
1- Müslüman olmak.
2- Akıllı olmak (deli olmamak.)
3- Mümeyyiz olmak. Yani kendi başına taharetlenebilme, sağını solundan ayırt edebilme çağına ermiş olmak. Bu itibarla henüz 7 yaşına varmamış çocuğun imamlığı caiz değildir.
4- Erkek olmak. Kadının, erkeklere imam olması caiz değildir.
5- Kıraatinin sahih olması.
6- Kendisine uyulacak imamın, o anda, başka bir imama uymuş halde bulunmaması.
Cemaatle namaz kılmanın şartları
Cemaatle namaz kılmanın bazı şartları şunlardır:
1- Müslüman olmak.
2- Akıllı olmak.
3- İmama uymaya niyet etmek.
4- Namazdaki fiillerde, imamı takip etmek.
5- Uyan kişinin imamın hareketlerini bilmesi.
6- Uyan kişinin itikadına göre, imamın namazının sahih olması. Bir kavle göre; imamın namazı kendi mezhebine göre sahih ise, ona uyan kişinin mezhebine göre sahih olmamasının zararı yoktur.
7- İmamın kılmakta olduğu namazı bilahare iade etmek durumunda olmaması.
8- İmamın kıraatinin sahih olması.
9- Kıble hususunda, imamla ona uyan kimsenin kanaatlerinin bir olması. Kıble konusunda farklı düşünen yani biri kıble bu tarafta, diğeri şu tarafta diyen kimseler birbirine uyamazlar.
Mesbuk meselesi
Mesbuk; herhangi bir rekâtte, Fatihayı okuyabilecek kadar bir zaman, imamla beraber, ayakta bulunmayan kimsedir.
Böyle bir kimse, yani bir Fatiha okuyabilecek kadar, imamla beraber ayakta bulunmayan kimse, rükudan önce imama yetişirse, Fatiha’dan okuyabildiği miktarını okur, imam rükua gidince, o da rükua gider, Fatiha’nın kalan kısmını okuması gerekmez. Şayet rükuda imama yetişirse, yine o rekâte yetişmiş olur. Fatihayı hiç okumamış olmasının mahzuru yoktur. İtidalde veya daha sonra imama yetişirse, o rekâtı kaçırmış olur. Fakat imama uyarak, onun yaptığı gibi yapar. İmam, selam verince kalkıp namazını tamamlar.
İmamı rükuda gören kimse, önce iftitah tekbirini alır, sonra da rüku için tekbir alarak hemen rükua iner.
Son oturuşta imama yetişen kimse, iftitah tekbirini alıp hemen oturur, imam selam verdikten sonra kalkar. Tam olarak namazını baştan kılar. Çünkü rükudan sonra, imama yetişen kimsenin, o rekâti sayılmaz, fakat yine de o kişi cemaat sevabını almış olur.
Sabah namazında, ikinci rekâte yetişen kimse, imamla beraber kunutu okuduğu halde, ikinci rekâtte tekrar okur. Çünkü kunut ikinci rekâttedir.
Akşam namazının, son rekâtının rükuundan önce, imama yetişen kimse, o rekâte yetişmiş olur. İmamla beraber teşehhüdü okuduğu halde, ikinci rekâtte yine okur. Çünkü kendisi için, ilk teşehhüd yeri burasıdır.