Aradığınız kelime sarı renk ile işaretlenir.
Yazı boyutu     
 
Müminlerin günahlarının kefareti, tevbe ve istiğfardır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İlmi, ibadete zarar gelmemesi için talep etmeliyiz. İbadeti de, ilme zarar gelmemesi için istemeliyiz. Kulun hakkı, ancak bu ikisiyle meşgul olmasıdır. Akıllı kimse, imanını korumak için, Allahü teâlânın emir ve yasaklarında gevşeklik göstermez ve salih amellerde kusur etmez. Allahü teâlânın, müminlerin kalblerine verdiği iman; tabiat ve heva zulmetiyle perdelenmiştir. Bunun açılması için perdeleri ortadan kaldıracak şeye ihtiyaç vardır. Allahü teâlâ, salih amellerle imanı kuvvetlendirmek için, emir ve yasaklarda bulunmuştur. Kökü, yakîn [doğru ve hakiki iman] toprağında bitmeyen, dalları amellerle meydana gelmeyen her iman, Azrail aleyhisselam canı almaya geldiği zamandaki şiddetli korkular karşısında sabit kalamaz. Böyle kişinin, sonunda imansız ölmesinden korkulur. Bu da ancak, son nefeste ve ölüm korkuları zuhur ettiği zaman belli olan bir durumdur. Bu hal meydana geldiğinde, çok az insan imanında sebat eder. Onun için akıllı kimsenin, salih amellerin faydasına kavuşması, Ehl-i sünnet itikadında olması lazımdır. Güzel ahlak sahibi olmalıdır. Farzlar, sünnetleriyle birlikte yapılmalıdır. Farzların yardımcısı ve tamamlayıcısı, sünnetlerdir. Kim Ehl-i sünnet yoluna göre itikadını düzeltmezse, çalışmaları zayi olur. Gayreti boşa gider.

Bize iyilik eden kimsenin esiri oluruz. Ona karşı boynumuz bükük olur. Kendisine iyilik ettiğimiz kimseye karşıysa, tam tersi olur. Onun için, daima herkese iyilik etmeli, faydalı olmaya çalışmalıdır. Nitekim bir hadis-i şerifte, (Veren el, alan elden üstündür) buyurulmuştur.

Peygamber efendimiz (İhsan nedir?) sualine, (İhsan, Allahü teâlâya, görür gibi ibadet etmendir. Her ne kadar, sen Onu görmüyorsan da, O seni görüyor) buyurmuştur.

Her gaflet ve hatanın bir kefareti vardır. Müminlerin günahlarının kefareti, tevbe istigfardır.

Kulların en aşağısı, namazını ve tesbihini kendi gözünde büyülten, yaptığı ibadetler sebebiyle, Allahü teâlâ katında kıymeti olduğunu zanneden kimsedir.

Kulluğun en güzeli, kulun Allahü teâlânın verdiği nimetler karşısında, şükürden aciz olduğunu bilmesidir.

Açlık zahidlerin, dünyaya düşkün olmayanların gıdasıdır; zikir de, ariflerin gıdasıdır.

Bid’at ehline iltifat etmemek, ona sırrı açıklamamak, yüzünü hakka çevirmiş olmanın alametlerindendir.

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Sizden biriniz kendi nefsi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe, imanı kâmil olmaz.)
 
Geri dön
 
 
Dini Konularda Ara:


detay.asp?Aid=4787
detay.asp?Aid=4787
İhlas Vakfı
Dünya İçin Paylaşma Vakti
Online Bağış Yapmak İçin
Güncelleme Tarihi
21 Kasım 2024 Perşembe
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orijinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
AnaSayfam Yap   |    Favorilere Ekle   |    RSS
Ziyaretçi Sayısı

Hosted by İhlas Net