Aradığınız kelime sarı renk ile işaretlenir.
Yazı boyutu     
 
Müslümanlar Cehenneme girecek mi?

Sual: Müminun suresinin (Tartıları hafif gelenler, kendilerine yazık edendir, cehennemde ebedi kalırlar) mealindeki 103. ayeti, Cehenneme giren Müslümanların da ebedi cehennemde kalacağını göstermiyor mu?
CEVAP
Hayır, Cehennemde temelli kalan, kâfirlerdir. Günahı çok Müslümanlar, affa ve şefaate kavuşamazsa, cezası kadar Cehennemde kalacaktır. Bu, yanlış düşünce meal okumanın, Kur’an-ı kerime kendi görüşüne göre mana vermenin neticesidir.

Herkes Cehenneme girecek, kimi hiç azap çekmeden çıkacak; kimi az, kimi çok, kimi de sonsuz olarak kalacaktır. Bir âyet-i kerime meali:
(İçinizde Cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin hükmüdür. Allah’tan sakınanları oradan kurtarır; zalimleri [kâfirleri] de dizüstü çökmüş olarak orada bırakırız.) [Meryem 71, 72]

(İman edip de imanlarını şirkle bulaştırmayanlar, Cehennemde ebedî kalmaktan emindirler. Onlar için, bu korku yoktur) [En’am 82]

Cehenneme girip, oradan çıkan kimse, ebedi Cennetliktir. Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Cehennem ateşinden uzaklaştırılıp Cennete sokulan kimse artık kurtulmuştur.) [Âl-i İmran 185]

Âyet-i kerimeleri açıklayan Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ iman sahiplerine, Cehennemde, günahları kadar azap eder. Sonra imanları sebebiyle ebedi olarak Cennete sevk eder.) [Ebu Nuaym]

(Kalbinde zerre kadar imanı olan Cehennemde sonsuz olarak kalmayacak, Cehennemden çıkarılacaktır.) [Buhari, Müslim]

(Cehennem ehlinin bir kısmı ne ölür, ne azaptan kurtulur, ne de hayata kavuşur. Bir kısmı da, ölür kömür halini alır. O zaman şefaat izni çıkar. Onlar Cennet kıyılarına kadar getirilir, Cennet ehline “Bunları hayat ırmaklarında yıkayın” denir. Yıkandıktan sonra yeni bitmiş taze ot gibi hayat bulurlar.) [Müslim, İbni Mace, Darimi]

(Tevhid ehlinden bazıları günahları sebebiyle Cehenneme girince, puta tapanların onlara, “Allah’a inanmanız size yarar sağlamadı” demeleri üzerine, Allahü teâlâ gazap eder. İman ehlini Cehennemden çıkarıp hayat ırmağında yıkatır. Temiz halde Cennete girerler.) [Ebu Nuaym]

(İyi kötü herkes Cehenneme girer. Yalnız mümine, serin ve selamet olur, İbrahim’e ateşin serin olduğu gibi. Allah takva ehlini kurtarır, zalimleri ise orada yüzüstü bırakır.) [İbni Mace]

(Şefaat etmeye devam ederim ve şefaatim de kabul olunur. Ya Rabbi lâ ilahe illallah Muhammedün Resulullah diyen herkese şefaatimi kabul et derim. Böylece zerre imanı olan hiç kimse Cehennemde kalmaz.) [Deylemi]

(Sayısız insan Cehenneme girer. Bana da şefaat izni verilir. Secdeye kapanıp şefaat isterim. O zaman “Kaldır başını, şefaatin kabul olundu” buyurulur.) [Taberani]

(Vallahi Cehenneme giren mümin, orada 80 yıl kalmayınca çıkamaz.) [Deylemi]

İmam-ı Rabbani hazretleri de, (İman ehli, günahları dolayısıyla Cehenneme girince yüzleri kara olmaz ve zincire vurulmaz. Cezalarını çekince Cehennemden çıkarılır) buyurdu. (2/67)

Cehennem yakmaz mı?
Sual:
(İtikadı düzgün mümin, Cehenneme girse de azap görmez) deniyor. Bu doğru mudur?
CEVAP
Evet, doğrudur. İmam-ı Rabbânî hazretleri, itikadı düzgün yani Ehl-i sünnet itikadında ve küfre girmemiş olan müminlerin, günahı çok olsa da, Cehenneme hiç girmeyeceğini bildirmektedir. (1/266)

(Hiç girmeyecek) demek, (Girse de azap görmeyecek) demektir. Üç hadis-i şerif:
(İyi kötü herkes [Cehennem üzerine kurulmuş Sırat’tan] geçer. İbrahim aleyhisselama ateşin serin olduğu gibi, yalnız mümine, serin ve selamet olur. Cehennem, “Müminin nuru nârımı söndürüyor” diye bağırır. Bundan sonra Allahü teâlâ, takva ehlini kurtarır; zâlimleri ise, orada yüzüstü bırakır.) [İbni Mace]

(Kıyamette Cehennem mümine, “Çabuk geç ey mümin! Nurun nârımı [ateşimi] söndürecek” diye bağırır.) [Taberanî]

(Müminlere, Cehennemin sıcaklığı, hamam sıcağı gibi olacaktır.) [Ebu Nuaym]

İnanan ve itaat edene niçin azap edilsin?
Sual: İman edip emirleri yapıp, yasaklardan sakınanlara, ahirette azap olacak mıdır?
Cevap:
İyilik yapana teşekkür edileceğini, herkes bilir. Bu, insanlık icabıdır. İyilik edenlere hürmet edilir, nimet sahipleri, büyük bilinir. Bunun için, her nimetin hakiki sahibi olan Allahü teâlâya şükretmek, insanlık icabıdır. Nisâ sûresinin 147. âyetinde mealen;
(Allahın nimetlerine şükreder ve iman ederseniz, Allah size niçin azap etsin?) buyurulmaktadır.

Allahü teâlâ, kerim, rahim olduğu gibi, azabı da şiddetlidir. Bu dünyada, çoklarını fakirlik ve sıkıntılar içinde yaşattığı görülmektedir. Nice kullarını, hiç çekinmeden azaplar içinde yaşatıyor. Çok kerim ve rezzâk olduğu halde, çiftçilik sıkıntıları çekilmezse, bir lokma ekmek vermiyor. Herkesi yaşatan O olduğu halde, yemeyen, içmeyen insanı yaşatmıyor, ilaç kullanmayan hastaya şifa vermiyor. Yaşamak, hasta olmamak ve mal sahibi olabilmek gibi, dünya nimetlerinin hepsi için sebepler yaratmış, sebebine yapışmayanlara hiç acımayıp, dünya nimetlerinden mahrum bırakmıştır. Ahiret nimetlerine kavuşmak da böyledir. İnkar etmeyi, kalbi ve ruhu öldüren zehir yapmıştır. Tembellik de, ruhu hasta yapar. Bunlara ilaç yapılmazsa, ruh hastalanır, ölür. İnkarın ve cahilliğin biricik ilacı ise, ilimdir. Tembelliğin ilacı da, her ibadeti yapmaktır. Bir kimse, dünyada zehir içer ve Allah rahimdir, zehrin zararından beni korur derse, hastalanır, ölür. Şeker hastası da, tatlı ve hamur işi yerse, hastalığı artar. Mâ'ûn sûresinde mealen;
(Ey Resûlüm, kıyamet gününü inkar eden, yetimi sertlik ve sitemle defedip hakkını gasbeden, fakiri doyurmayan ve başkalarını da fakire iyilik yapmaya teşvik etmeyen o kimseyi gördün mü? Namazlarını gaflet ile kılanlara ve riya, gösteriş yapanlara ve zekatı vermeyenlere şiddetli azap vardır) buyurulmaktadır.

Allahü teâlânın bildirdiklerine iman edenler, emirleri yapıp, yasak ettiklerinden sakınanlar, dünyada da, ahirette de, rahat edecekler, inkar ve isyan edenler ise, azap göreceklerdir. Nahl sûresinin 33. âyetinde mealen buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, kullarına zulmetmez, haksızlık etmez. Onlar, kendilerini azaba, acılara sürükleyen bozuk düşünceleri, çirkin işleri ile kendilerine zulüm ve işkence ediyorlar.)

İtikatları bozuk olanların durumu
Sual: İtikadında, imanında bozukluk olanlar, inkâr edenler gibi, sonsuz olarak mı Cehennemde kalacaktır?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Hadîs-i şerifte bu ümmetin yetmişüç fırkaya ayrılacağı, bunlardan yetmişiki fırkanın Cehenneme gidecekleri bildirildi. Bu hadîs-i şerif, yetmişiki fırkanın Cehennem ateşinde azap göreceklerini bildiriyor. Cehennemde sonsuz kalacaklarını bildirmiyor. Cehennem ateşinde sonsuz azapta kalmak, imanı olmayanlar yani kâfirler içindir. Yetmişiki fırka, itikatları bozuk olduğu için Cehenneme girecekler ve itikatlarının bozukluğu kadar kalacaklardır. Yetmişüçüncü olan bir fırkanın itikadı bozuk olmadığı için, Cehennem ateşinden kurtulacaklardır. Bu bir fırkada bulunanlar arasında kötü iş yapmış olanlar varsa ve bu kötü işleri tövbe ve istiğfar veya şefaat ile af olunmadı ise, bunların da günahları kadar Cehennemde kalmaları caizdir. Yetmişiki fırkada olanların hepsi Cehenneme girecektir. Fakat hiçbiri Cehennemde sonsuz kalmayacaktır. Bir fırkada bulunanların hepsi Cehenneme girmeyecektir. Bunlardan yalnız kötü iş yapanlar Cehenneme girecektir. Cehenneme girecekleri bildirilmiş olan yetmişiki bidat fırkaları, Ehl-i kıble oldukları için, bunların hepsine kâfir dememelidir. Fakat bunların, dinde inanması zaruri lazım olan şeylere inanmayanları ve Ahkâm-ı islamiyyeden her Müslümanın işittiği, bildiği şeyleri tevilini bilmeden reddedenleri kâfir olur. Ehl-i sünnet âlimleri bildiriyor ki: 'Bir Müslümanın bir sözünden veya bir işinden yüz şey anlaşılsa, bunlardan doksandokuzu küfre sebep olsa ve biri Müslüman olduğunu gösterse, bu bir şeyi anlamak, onu küfürden kurtarmak lazımdır.' Her şeyin doğrusunu Allahü teâlâ bilir. En sağlam söz Onun sözüdür.”

 
Geri dön
 
 
Dini Konularda Ara:


detay.asp?Aid=4787
detay.asp?Aid=4787
İhlas Vakfı
Dünya İçin Paylaşma Vakti
Online Bağış Yapmak İçin
Güncelleme Tarihi
25 Kasım 2024 Pazartesi
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orijinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
AnaSayfam Yap   |    Favorilere Ekle   |    RSS
Ziyaretçi Sayısı

Hosted by İhlas Net