Eskiden yaşadığın seneler, günler hani?
El üstünde gezerdin, şerefler, ünler hani?
Naylon oldu işimiz, pamuklar, yünler hani?
Selvi gibi ümitler, döndü birer iğdeye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye
Nerede yiğit olan, er meydanına gelsin
Dik tutmasın kafayı, şöyle biraz eğilsin
Göründüğün gibi ol, niye öyle değilsin
Şimdi rüşvetin adı, oldu artık hediye
Geçti Bor'un pazarı sür eşeği Niğde'ye
Gerçeğin karşısında, bırakmalı inadı
Pek çok çile çekse de, değişmemeli tadı
Kendi layık değilse, ne yapar şanlı adı
Karar ver yüklemeden, sermayeyi kediye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye
Fırsatı iyi kolla, denmesin sana ahmak
Karışma hiç kimseye, sen kendi işine bak!
Tekrarlanan hatalar, canlara etmesin tak
Dokunur abur cubur şimdi bizim mideye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye
Fırsat uçan bir kuştur, tutulmaz yorulmadan
Hiçbir iş yapmamalı, ehline sorulmadan
Çok iyi pişmelisin, yanmadan kavrulmadan
Yoksa beğenmezler, pişmemiş bu çiğ diye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye