Zâhirde muhtaç görünür hizmete,
Bâtınıysa, imdat eder herkese.
Zâhirine bakan aldanır elbet,
Özünü görene ulaşır himmet.
Hak teâlâ, dostlarını gizledi,
Bâtını zâhirle mestur eyledi.
Zâhiri, İslam’ın bir aynasıdır,
Bâtını da, Hakk’ın nazargâhıdır.
Âşığa, dertlerin verdiği sefa,
Nimetlerde bile, bulunmaz asla.
Bunlara inanmaz, gaflette olan,
Hâlbuki hepsini bildirdi Kur’an.
Veli sohbetinde bulunsa kişi,
Kalb gözü açılır, nur dolar içi.
Nefsin arzuları, hoş gelmez olur,
Bu sırrın perdesi, hemen çözülür.
İslamiyet'e uy, bir veli ara!
Onu sevmek de, yetişir sana.
Bu iki nimete, ermiş olanlar,
Kâmil evliyadan, feyiz alırlar.
Resulün kalbinden fışkıran nurlar,
Muhabbet yolundan bunlara akar.
Abdülhakîm Arvâsî, bir velîdir,
Sözleri, işleri, buna delildir.
Seyyid Fehim, ona verdi icazet,
Her hâlinde, görünürdü keramet.
Ârifi tanımak zor olur sanma!
Her işi uygundur Resulullah’a.
Sözü, işi, Peygambere uymayan,
Her ne derse desin, uzak dur ondan!
Ameller, yapılan işler demektir,
Amellerle iman, İslamiyet’tir.
İman inanmaktır, amel de yapmak,
İkisi iledir Müslüman olmak.
İnananlar yetmiş üç fırka oldu,
Yalnız, Ehl-i sünnet hak yolu buldu.