* İnanmak, kolay bir olay değildir. Hele; inandıktan sonra imanını devam ettirmek ve iman yüzünden uğradığı belalara sabredebilmek çok zordur. Bu, niçin böyledir? Tarih boyunca, insanların ekseriyeti inanmamış; bunlar inanmamakla kalmamış; küfrün her türlü imkan ve vasıtaları ile inananlara zulmetmeyi hayatlarının gereği bilmişlerdir. İmam-ı Gazali hazretleri bütün insanları dört gruba ayırıyor:
Birincisi; parayı ilah edinenler. Bunların para ve menfaat için yapmayacakları kötülük yoktur. Para için ölür ve öldürürler.
İkinci gruptakiler ise; zalimler olup, insanlara zulmetmekten zevk alırlar. Can yakmak onların gıdası ve şiarıdır.
Üçüncü gruptakiler, bozgunculardır. İnsanların arasını açmak, aralarında laf taşımak, onların arasına fitne sokmak için ömür tüketirler.
Dördüncü gruptakiler ise, bu üç gruptan olmayan; bu çirkin ve zemmedilen ahlakları taşımayan temiz Müslümanlardır.
İşte; dünya; bütün insanlık tarihi boyunca; insanların çok büyük yekununu teşkil eden bu üç grup kötü ahlaklılarla, bir avuç iyilerin kavgasına sahne olmaktadır. Bu durum kıyamete kadar böyle devam edecektir. Allahü teâlânın âdet-i ilahisi budur; böyle yapmakla imanın ve inananların şerefini artırmıştır. İnananları hiç zulme uğratmasa, tam tersine; Cennet misali bir hayatla yaşatsaydı; imanlarının nurları zahir olsaydı, o vakit bütün insanlar inanacaktı! Böyle bir iman, ind-i ilahide makbul değildir. Zira, bu insanlar gayba değil, gördüklerine ve kendi menfaatlerine iman etmiş oluyorlar! Menfaatlerini ilah ediniyorlar! Onun içindir ki, dünyada iyilerle kötüler karıştırılmış; bir arada yaşamaları ve her kap içindekini sızdırarak bu mücadeleyi vermeleri murat edilmiştir. Bundan dolayıdır ki, Müslümanlık sıkıntı yoludur. En büyük sıkıntıyı Peygamberler ve Allahü teâlânın sevgili kulları çekmiştir.
* İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Mümine iki şey verilmiştir ki; bu yüzden her hâl ve şartta hiçbir şeye şikayete hakları yoktur. Bunlardan birincisi; Ehli sünnet vel cemaat itikadı, ikincisi ise, Allahü teâlânın sevdiği bir kulunu tanıması ve onu sevmesidir.
* Kim olduğunuza değil, kiminle olduğunuza bakılacaktır. Kişi sevdiği ile beraberdir.
* Dünyada en zor iş karar vermektir. Evet denilecek yerde hayır denirse veya hayır denilecek yerde evet denirse sonu felaket olur.
* La ilâhe illallah Muhammedün Resulullah kelimesinin söylemesi çok kolay, ecri çok büyüktür. Yüzlerce yıl insanların bir kısmı bu kelimeyi söyletmemek, bir kısmı da söyletmek için öldüler. Söyletmek için ölenler Cennete, söyletmemek için ölenler Cehenneme gittiler.
* Kalb kırmayın, insanları incitmeyin, değil mümin, kâfirin bile kalbini incitmeye hakkımız yok. Kalb Allahü teâlânın komşusudur, ev sahibine eziyet edince komşusu da incinir.
* Kimseyle tartışmayın. Münakaşa dostun dostluğunu giderir, düşmanın düşmanlığını artırır.
* Müminler dua ederler; Fâsıklar ve münafıklar dedikodu, gıybet ederler.