Sual: Dinimizde iki günü eşit olan zararda olduğuna göre, her gün aynı ibadetleri yapan zararda olmuyor mu? Her gün bir öncekinden daha fazla ibadet mi yapmak lazımdır?
CEVAP
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(İki günü aynı olan, [her gün ilerlemeyen, yeni bir şey öğrenmeyen] ziyan etti.) [Beyheki]
(İki günü eşit olan aldanmış; bugünü dününden kötü olan ise lanetlenmiştir.) [Beyheki]
Dünya işlerinde olduğu gibi, din işlerinde de ilerlemek gerekir. Her gün aynı ibadetleri yapan, mesela her gün beş vakit namaz kılan zararda değildir.
İbadetlerin kıymeti, niyete, ihlâsa ve imanın kuvvetine, parlaklığına göredir. Yani imanı parlak, niyeti düzgün ve ihlâsı çok olanın ibadeti daha kıymetlidir. İhlâsla ibadetlere devam edilince, her gün iman daha kuvvetlenir, daha parlar ve böylece ibadetlerin kıymeti de artar. İbadetlerin değeri de, miktarıyla değil, keyfiyetiyle ölçülür. Her gün aynı iş yapılsa da kıymetleri değişik olur. Mesela Hazret-i Ebu Bekr’in iki rekât namazı, bütün Müslümanların namazları toplamından daha faziletlidir. Eshab-ı kiramın tamamının imanları çok kuvvetli, daha parlak olduğu ve ihlâsları da fazla olduğu için, onların iki rekât namazının sevabı bizim ömür boyu kıldığımız namazların sevabından daha fazladır.
Şu hâlde, zarar etmemek, her gün ilerlemek için imanı parlatmak, kuvvetlendirmek gerekir. İhlâsla ibadet ettikçe, imanın parlaklığı artar. Bu bakımdan bugün kılınan iki rekât namaz, dün kılınan iki rekât namazdan daha faziletli olur. Günah işlemeyen ve ibadetini aksatmayan kimse, her gün kârdadır. Eğer ihlâsı noksansa, imanını parlatamamışsa veya çeşitli günahlar işleyerek imanının parlaklığını azaltmışsa, ibadetlerinin fazileti azalır, hep zararda olur.
Gittikçe imanı kuvvetlenecek yerde zayıflayanlar ziyandadır. Gıybet, yalan gibi bir günah işleyenin de sevapları azalacağından yine ziyanda olur.
Bu misallerden anlaşıldığına göre, bugün yirmi rekât namaz kılanın aldanmaması için, ertesi gün yirmi rekâttan fazla namaz kılması gerekmez. Zarar etmemesi için günah işlememesi, ihlâsla ibadet ederek imanının parlaklığını kaybetmemesi gerekir.
İki günü eşit olmak
Sual: (İki günü eşit olan aldanmış, bugünü dününden kötü olan ise lanetlenmiştir) hadisine göre, her gün aynı ibadetleri yapan zararda olmuyor mu? Her gün bir öncekinden daha fazla ibadet mi yapmak lazımdır? Diyelim bir cami yaptırdık, ertesi gün iki cami mi yaptırmak lazımdır?
CEVAP
İki günü eşit olmamak, zarara girmemek demektir; bugün dünkünden daha çok ibadet yapmak değildir. Herkesin belli bir sevabı vardır. Bugün çok az bir sevab da işlense, düne göre sevabımız artıyor demektir. Mesela dün 500 birim sevabımız varsa, bugün bir tek sevab işlersek 501 birim olur. Dünküne göre durumumuz iyi olmuş demektir. Çok az da olsa, her gün sevabımızın artması lazım. Bugün çok sevab işlediğimiz hâlde, çok da günah işlersek, diyelim 50 birim sevab işledik, 60 birim de günah işlemişsek, 10 birim zarardayız demektir. Toplam sevabımız olan 500 birimden bu 10 birim günahımız çıkınca 490 birim sevabımız kalıyor. İşte bu durumda, bugün zarar ettiğimiz için aldanmış oluyoruz. Demek ki, sadece çok sevab işlemek yetmiyor, sevabları götürecek günahlardan da sakınmak gerekiyor.
Birinin kalbini kırarak veya birini gıybet ederek onun günahlarını alınca çok zarara uğramış oluruz. Günah işlemekten çekinilmezse, Allah saklasın, zamanla ibadetler sıfırlanabilir, hattâ günahları hafif görmeye başlayınca küfre girilebilir.
Her gün aynı ibadetleri yapan, mesela her gün beş vakit namaz kılan, günahlardan da sakınıyorsa zararda değil, üstelik çok kâra geçmiş olur. Namaz kılmayan kimse, her gün zararını çoğaltmaktadır. Namaz kılmamak haram olduğu için, her gün dağlar gibi günaha girmektedir. Diyelim onun sevabları varsa, bu günahlar, o sevabları da alıp götürür. Namaz kılmayanın başka iyiliklerine zaten sevab verilmez, yani, namaz kılmama günahı o sevabları alıp götürür.