* İki kalbin yok ki, biri ile Allahü teâlâya, diğeri ile Allahü teâlâdan başkalarına yönelesin.
* Edep, konuştuğun zaman dilini korumak, yalnız kaldığın zaman kalbini korumak, dışarıya çıktığın zaman gözünü korumak, yediğin zaman boğazını korumak, uzattığın zaman elini korumak, yürüdüğün zaman ayağını korumak ve bütün işlerinde vaktini korumaktır.
* Behaeddin Buhari hazretleri buyuruyor ki: "Bizim yolumuzdaki kimselerin şu edebi gözetmesi gerekir: Birincisi; Allahü teâlâya karşı edeptir. Yani zahiri ve bâtını ile tamamen kulluk içinde olmalı. Allahü teâlânın bütün emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınması ve Allahü teâlâdan başka her şeyi, masivayı terk etmesidir. İkincisi; Resulullah efendimize karşı edep: Bu da iş ve hallerde Ona uymaktır. Üçüncüsü; hocasına karşı edep: Çünkü kendisinin Peygamber efendimize uymasına, hocası vasıta olmuştur. Bu bakımdan, hocasını hiçbir zaman unutmamalı.
* İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: "Edebe riayet etmeyen hiç kimse, Allah’a kavuşamaz, yani veli olamaz. Din büyüklerinin yolu baştan sona edeptir. Namazın sünnet ve edeplerinden birini gözetmek ve tenzihi bir mekruhtan sakınmak; zikir, fikirden (tefekkürden) üstündür."
* Dünya misafirhane yani han gibidir. Biri konar, diğeri gider.
* Nasıl ki evliyalar feyz verir, kâfirlerden de zulmet gelir.
* Küfrü, kâfirleri sevmemek ve ibadetlerin kolay gelmesi iman alametidir.
* Söz, etkisiz ise, ya dinleyenin kalbi kararmıştır veya söyleyen, söylediğini yaşamıyordur.
* Hakiki iyilik insanları azab-ı ilahiden kurtarmaktır. Bu iyilik sonsuz iyiliktir.
* Akıllı insan, ahiretini düşünen insandır. Önce ahiret bilgilerini öğrenecek. İkincisi, bu bilgilere göre yaşayacak. Üçüncüsü, böyle olan kişilerle arkadaşlık yapacak.
* Helalin hesabı, haramın azabı var. İnsanın öldüğü zaman eyvah demesi makbul değil. Bunu en iyisi dünyada iken demek lazım.
* Ölünce, insanlar, geriye ne bıraktı derler. Melekler ise ne getirdi derler.
* Allahü teâlânın rahmet sıfatı var. Bundan dünyada herkes istifade ediyor, Cenab-ı Hak burada müslüman kâfir diye ayırmıyor. Fakat bir de Cenab-ı Hakkın rahim sıfatı var, o da öldükten sonra yalnız müslümanlara. Ahirette, Ona iman etmeyenler, Onun varlığını, birliğini kabul etmeyenler, Ona kul olmayanlar, Onun emir ve yasaklarını dinlemeyenler, öldükten sonra, Cenab-ı Hakkın zerre kadar merhametine kavuşamayacaklardır. Bunu Kur’an-ı kerimde kendisi bildirmektedir.