Hazret-i Ömer halife iken, Hazret-i Numan’ı komutan yapıp, acem diyarına gönderdi. Nihavend ile Hemedanı feth ettiler. Acemlerin ileri gelenlerinden biri, Mugire’nin elinde esir iken, [serbest bırakırlar niyetiyle olsa gerek] koynundan bir kutu çıkarıp, babam bana bu kutuyu verdiği zaman, padişah olduğun vakit bunu açasın diye vasiyet etmişti. Ben bundan sonra padişah olacak değilim dedi ve kutuyu Mugire hazretlerine verdi.
Hazret-i Mugire kutuyu İslam askeri içinde açtı. İçinde çok kıymetli mücevherler vardı. Dediler ki, bu kutu ceng ile alınmamıştır. Yine bunu aynı şekilde, Emir-ül müminin Ömer hazretlerine gönderelim.
O kutuyu, durumu anlatan bir yazıyla beraber başka bir kutu içine koyup ve mühürleyip, Hazret-i Ömer’e gönderdiler. Hazret-i Ömer, kutuyu Eshab-ı güzin arasında açtı. Mücevherleri gördüler. Bunlar da gazilerin hakkıdır. Satsınlar, akçesini, gazilere taksim etsinler diye emretti.
Gazalarda tahsil olunan mal ve ganimetlerden, Hazret-i Ömer bir habbesini kabul etmezdi. Cümlesini fakirlere ve gazilere sarf ederdi. (Taberi tarihi)