Aradığınız kelime sarı renk ile işaretlenir.
Yazı boyutu     
 
Sana acımasam helal etmezdim

Hazret-i Ömer bir gün, mübarek başını koyup, tam yatacaktı. O sırada bir köle seslenip: Kalk, ya Emir-el müminin. Önce bana insaf eyle! Rabbil âlemin kıyamet günü benim hakkımı senden alır dedi. Hazret-i Ömer acele kalkıp, ne iş yaparsın, yardım edeyim dedi. O köle, ben düşkün bir kişiyim. Elbisemi yıkayasın ve temizleyesin. Düşkünlere, hastalara yardım etmek senin üzerine vaciptir dedi. Hazret-i Ömer, evet, hak senin elindedir, ne istiyorsan yapayım dedi.

O kendi elbiselerini çıkarıp, ya Emir-el müminin, sen elbiselerini bana ver; giyineyim ki, çıplaklığa sabredemem dedi. Hazret-i Ömer elbisesini çıkarıp, ona verdi. Kendi beline bir peştemal bağladı. Kölenin elbisesini yıkadı. Ondan özürler ve yumuşak sözler ile helallik diledi. Köle, ya Emir-el müminin, eğer sana acımasam, helal etmezdim. Sen bilirsin ki, kıyamet gününde, şarktan-garba müslümanların çıplakları, açları, zayıfları, fakirleri ve düşkünleri haklarından seni sual ederler. Allahü teâlâ, bunların haklarından sana sual eder, sen ne cevap verirsin?

Hazret-i Ömer çok ağladı. Yine köleden özürler diledi. Gönlünü hoş etti. Kendi elbisesini ona bağışladı. Ağlayarak geri döndü. (M. Ç. Güzin)
 
Geri dön
 
 
Dini Konularda Ara:


detay.asp?Aid=4787
detay.asp?Aid=4787
İhlas Vakfı
Dünya İçin Paylaşma Vakti
Online Bağış Yapmak İçin
Güncelleme Tarihi
22 Kasım 2024 Cuma
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orijinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
AnaSayfam Yap   |    Favorilere Ekle   |    RSS
Ziyaretçi Sayısı

Hosted by İhlas Net