Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Silsile-i aliyye büyüklerini tanıyıp, yollarında dinimize hizmet edenlerin biri, bine bedeldir. Çünkü Ehl-i sünnet itikadına kavuşmak ve onu yaymak çok zordur, zira düşmanı çoktur. Bütün kâfirler ve bozuk mezhepler, tek maksatta birleşirler. O da, Ehl-i sünneti yok etmektir.
Maymun, çok neşeli bir hayvandır. Fakat aynaya baktığı zaman hiddetlenir ve o aynayı parçalamak ister. Çünkü kendi yüzünü, ancak aynaya bakınca görür. Sonra da, (Ben bu kadar çirkin miyim) der ve aynaya saldırır. Dolayısıyla, Ehl-i sünnet itikadında olan bir Müslümana bakan kişi, eğer mezhepsizse veya bozuksa, o Müslümanın nurlu yüzünde, o güzellikte, kendini görür. Çirkinliğini kabul edemediği için de, tıpkı aynaya saldıran maymun gibi, ona düşman kesilir. Bu yüzden, Ehl-i sünnetin düşmanı çoktur.
En kötü, en tehlikeli şeytan, insan şeytanlarıdır. Merhum hocamız, (Allahü teâlâ bizi şeytanların şerrinden korusun. Şeytan denince, genelde İblis anlaşılır, hâlbuki şeytanlar denince, İblisle beraber, nefs, kötü insanlar, kötü arkadaşlar, bozuk yayınlar da anlaşılır) buyururdu.
Mahşerde cehennemlikler şeytana gidip, (Senin yüzünden bu hâle geldik ey melun!) derler. Şeytan, (Siz dünyadayken beni gördünüz mü?) der. (Görmedik) derler. (Sesimi duydunuz mu?) der. (Duymadık) derler. (Öyleyse, niye bana saldırıyorsunuz? Siz gidin, sizi bu hâle sokan, benden beter olan o adamların yakasına yapışın!) der. (Kim onlar?) derler. (Konuştuğunuz, oturup kalktığınız arkadaşlarınız. Benden sadece hayâli olarak bahsediyorsunuz. Ama onlarla fiili olarak görüştünüz. Yahu siz dünyada hiç Kur’ân-ı kerim, cami, hoca, din kitabı görmediniz mi?) der. (Gördük) derler. (Siz hiç ezan sesi duymadınız mı?) deyince de, (Duyduk) derler. Bunun üzerine şeytan, (Yani siz şimdi gördüğünüze ve duyduğunuza değil de, görmediğinize ve duymadığınıza tâbi olup da mı buraya geldiniz? Siz gidin kendinizi ayıplayın, sizi bu hâle düşürenleri bulun. Ben nihayetinde kalbinize vesvese verdim, ama hiçbirinizin kolundan tutup da bir yere götürmedim. Ama o arkadaşlarınız sizi tutup bir yerlere götürdü) der. O hâlde kötü arkadaşlardan, kötü yayınlardan çok uzak durmalıyız.