Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bu zamanda hak ile bâtıl, imanla küfür, iyi ile kötü karıştı, insanlar bunları ayırt edemez hâle geldi. O bakımdan, Allahü teâlânın en çok razı olduğu ibadet, Onun kullarına Ehl-i sünnet itikadını öğretmektir. Bugün en büyük iyilik, en büyük sadaka budur. Bunun için de, büyüklerin kitaplarından bir kitap vermekten başka yol yoktur. Merhum hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi buyururdu ki:
(Ehl-i sünnet kitaplarını yayarak yapılan bu hizmetler, sevaba ortak mânevî bir şirkettir. İştirak eden herkesin hissesi vardır. İster bedenen, ister maddî olarak iştirak etsin, ister bunları yapamazsa, dua ile iştirak etsin, katkısı olan herkes, bu sevaba kavuşacaktır. Yeter ki kalbinde hizmetlere sevgi, iştirak ve destek niyeti olsun. Mesela iki kişi ortak olsa, bir çuval buğdayı paylaşacak olsalar, yarıya bölüp, yarısı senin yarısı benim derler. Bu hizmetler, bu ortaklık öyle değil. Her bir buğday tanesinde hizmet eden bütün arkadaşlarımızın hissesi vardır. Hizmet eden kaç bin kişi varsa hepsi ortaktır. Bu hissenin dağılımında da asıl olan, az veya çok vermek değildir. İhlâsla mı, yoksa bir menfaat niyetiyle veya ayıp olmasın diye mi verdiğine bakılır.)
Bütün iş, bir şekilde bu sisteme dâhil olmaktır. Çünkü herkes tarafını belli etmelidir.
İbrahim aleyhisselam ateşe atılacağı zaman, bir karınca su taşır. (Bununla ateş mi söner?) derler. O da, (Biliyorum, bu suyla ateş sönmez, ama ben tarafımı belli ediyorum) der. Başka bir taraftan, bir yılan da ateşi körüklemek için üfler. Yani o da tarafını belli etmeye çalışır.
Süleyman aleyhisselâm padişah olunca, dünyanın bütün devlet başkanları ona çok güzel hediyeler getirirler. Karınca da bir çekirge bacağını ağzına alıp, saraya gelir. Karıncaya, (Oraya devlet başkanları neler neler götürüyor. Sen ise bir çekirge bacağı getirdin) derler. Karınca da, (Ben hediye getirenlerin arasına ismimi yazdıracağım. Hediyenin büyüklüğü önemli değildir) diye cevap verir.
Şimdi de durum böyledir. Küfür yani imansızlık ateşi her tarafı sarmış hâldedir. Bazıları ateşin sönmesi için, bazıları da ateşin büyümesi için gayret gösteriyorlar. Ehl-i sünnet kitaplarını yayarak, biz de tarafımızı belli etmeliyiz...