Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İnsanlar, dinimizin gösterdiği huzur yolundan ayrıldıkları için, dünyada bereket kalmadı, rızıklar azaldı. Günah işlemek, rızkın daralmasına sebep olur. Rızkı veren Cenab-ı Hak, (Beni unutursanız, rızkınızı kısarım) buyuruyor. Şükür ki, (Yok ederim) buyurmuyor. Kul, bir gün Allah'ı hatırlayabilir diye, kapı temelli kapatılmıyor.
Günümüzde fitneden, beladan, büyüden geçilmiyor. İmansızlık arttıkça, her türlü felaket beraberinde geliyor. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uyulmaz mesela beş vakit namaz kılınmazsa, felaketi durdurmak imkânsız olur ve dört türlü rızık daralır:
1- İman rızkı azalır: İman tehlikeye girer. İmansızlık artar, küfür ve felaket yayılır. İmanı korumak için Allahü teâlâyı unutmamak gerekir. Lüzumundan fazla kullanılan teknoloji ve aşırı sürat, insanlara Allah'ı unutturuyor ve dolayısıyla imansızlık tehlikesi baş gösteriyor. Pilot pilotluğunu, şoför şoförlüğü unutursa kaza olur. Bugün haram helâl birbirine karışmış, iman her an kaybedilebilir. Bir haram hafife alınır veya bir farza önem verilmezse küfre girilir.
2- Sıhhat rızkı azalır: Hastalıklar artar. Bugün tıbbî teknoloji ilerlemesine rağmen hastalık azalmıyor, daha çok artıyor. Ehl-i sünnet âlimleri, (Besmelesiz pişen ve besmelesiz yenilen yemek hastalık yapar) buyuruyor. Dışarıda besmeleli yemek bulmak zordur, gusülsüz olan bile çoktur.
3- Mal rızkı azalır: Geçim sıkıntısı artar. Aldığı paranın hayrını görmez. Kıtlık olur, mal bulunmaz. Bolluk olsa, bu sefer pahalılık olur. Eskiden bir evde bir kişi çalışır, hepsi rahat yaşardı. Şimdi karı koca ve çocuklar çalıştığı hâlde, hepsi borçlu. Çünkü israf çok, Allah korkusu da yok.
4- İnsanlık ve merhamet rızkı daralır: Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini yiyorlar. Bugün merhamet kalmadı. Herkesin nefsi konuşuyor, (Ben) diyor.
Bayramlarda, eve gelen olur diye kaçılıyor. Yolda yaralı veya hasta varken, (Başıma iş açarım) diye hemen oradan uzaklaşılıyor. Bir şey ister diye, selam vermekten çekiniliyor. Yardım etmek, borç vermek yok, nerede kaldı ki karşılıksız hediye verilsin. Eskiden haz ve sevgi duyulan mahalle yakınlığı kalmadığı gibi, apartmanlarda dostluk, komşuluk da kalmadı. Hepsinin sebebi Allahü teâlâyı unutmaktır.