Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, (İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır, insanların kötüsü insanlara zararlı olandır) buyuruyor.
Günahlar iki kısımdır: Birincisi, Allahü teâlâ ile kul arasındaki günahlardır. Diğeri ise, kullar arasındaki günahlardır, yani kul hakkıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri, (Bir müminin üzerinde azıcık kul hakkı olsa, bu kul hakkından kurtulmadıkça, helâlleşmedikçe, bütün peygamberlerin ibadetlerini yapsa Cennete giremez) buyuruyor.
Ehl-i sünnet âlimleri, (Kul hakkına riayet edemeyecek olan evlenmemeli) buyuruyor. Evlenecekse bilsin ki, evlendiği hanım, Allahü teâlânın kuludur. Kul hakkı geçmemesi için, karşısındakinden fedakârlık beklemek yerine, kendi fedakârlık göstermelidir. Onun için insan, önce kendinden vermelidir. Kendinden vermedikten sonra, başkasından bir şey beklemek veya istemek uygun değildir. İşte bunlar, evlenen Müslümanlara vasiyettir, nasihattir. Bunlar, evlenecek olanların kulaklarına küpe olmalıdır. Kurtulmak veya felakete düşmek, bu karara bağlıdır. Kadın, Allah’ın kuludur, köle, esir değildir. O bir Müslümandır. Başını örtüyor, namazını kılıyorsa, Cennetten dünyaya inen bir nimettir.
Sınır tecavüzü olmazsa
Bir zat, bir sohbetinde, (Saliha hanıma, dünya işleri için laf söylenmez) deyince, oradaki biri, şaşırır, (Efendim, bir şey söylememek mümkün müdür?) diye sorar. O zat buyurur ki:
Mümkün olmasa, bu söylenmez. Yapmadığı şeyi söylemenin vebali vardır. Nitekim Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimde mealen, (Sen yapmadığın şeyi karşındakine nasıl söylersin?) buyuruyor. Biz çok iyiyiz, bir sıkıntı yok, neden? Müslümanlığı yaşadığımız için. Hanım da, Müslümanlığı yaşıyor, ben de. O da kul hakkını biliyor, ben de. O da kendine ait vazifeleri biliyor, ben de. Ne kaldı geriye? Zaten edep, haddini bilmektir, o da haddini biliyor, ben de haddimi biliyorum, sınır tecavüzü yok, sınır tecavüzü olmazsa her taraf güllük gülistanlık olur.
Hazret-i Ali, (İyi geçim olan ev Cennettir, kötü geçim olan ev Cehennemdir) buyuruyor. Nefsin isteklerini yapmak için, hayatımızı Cehenneme çevirmek, akıllı kimsenin yapacağı iş değildir. Dine aykırı iş yaparak, kul hakkına girerek, dünyasını Cehenneme çeviren kimse, âhiretini de kaybetmiş olur.