Aradığınız kelime sarı renk ile işaretlenir.
Yazı boyutu     
 
Paranın gittiği yerden geldiği yer belli olur!

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Çok zengin biri camiye gider. Yanına da tesadüfen fakir ve garip biri namaza durur. Aslında o bir Allah adamıdır. Namazdan sonra bu fakir, duasında, yemeklerin isimlerini de sayarak, (Yâ Rabbi, acıktım, bana şu yemekleri gönder!) der. Zengin, bunu işitince, kendisine duyurmak için böyle dua ettiğini zannedip ona, (Kardeşim, ne diye böyle dolaylı yoldan söylüyorsun, açıktan isteseydin verirdim) der. Fakir, (Ben Rabbimden istedim, sen de kimsin?) der ve bir kenara çekilir, uyumaya başlar. Az sonra biri, elinde tepsiyle gelir. Fakiri uyandırıp, (Efendim, yemekleriniz geldi. Ben dışarıda bekliyorum, yemekten artan olursa alacağım) der. Tepside fakirin duada istediği yemeklerin aynısı var. Zengin şaşırır. Merakla dışarı çıkıp yemeği getirene der ki:
- Sen kimsin, bu fakir kim, bununla ne ilgin var?
- Ben hamalım. Bugün yükünü taşıdığım zengin, on lira yerine, yüz lira ihsan etti. Eve çokça erzak alıp götürdüm. Hanım yemekleri yaptıktan sonra, bir kenarda uyuya kalmış. Rüyasında Peygamber efendimiz ona, (Bu yemekleri, şu camide bir Allah dostu var. Ona gönder, ondan arta kalanını yerseniz, çok bereketini görürsünüz. Bunu yaparsanız, Cennete gireceğinize kefil olurum) buyurmuş. Hanım da, (Baş üstüne Yâ Resulallah) demiş. Uyanınca durumu bildirdi. Ben de yemekleri getirdim. O zenginin parası, ne hayırlıymış ki, o parayla bu nimet bana nasip oldu.
- O sana yüz lira verdi, ben beş yüz vereyim, o sevabın bir kısmını bana ver!
- Cenab-ı Peygamber, Cennete girmeme kefil oluyor, sen beş yüz lirayla bunu elimden mi alacaksın? Dünyayı versen kabul etmem.

İmam-ı a’zam hazretleri, (Paranın gittiği yerden, geldiği yer belli olur) buyuruyor. Birinci zenginin parası hayırsızdı, hayırlı işe nasip olmadı. Ama ikinci zenginin parası hayırlıydı, Allahü teâlâ ona bu hayırlı işi yaptırdı. Hem kendisi, hem hamal, hem de hanımı kurtuldu. Peygamber efendimiz, (Hayra vesile olan, hayır işlendikçe sevab kazanır, şerre alet olan, o şer yapıldıkça kendisine günah yazılır) buyuruyor. Kendi paramızla, kendimizi Cehenneme atmak olacak şey mi?

Demek ki marifet, çok kazanmak değil, helâlinden kazanıp, helâl yere sarf etmektir. Harcamak, kazanmaktan daha önemlidir. O hâlde parayı, âhiretimizi kazanacak şekilde harcamalıyız.
 
Geri dön
 
 
Dini Konularda Ara:


detay.asp?Aid=4787
detay.asp?Aid=4787
İhlas Vakfı
Dünya İçin Paylaşma Vakti
Online Bağış Yapmak İçin
Güncelleme Tarihi
23 Kasım 2024 Cumartesi
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orijinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
AnaSayfam Yap   |    Favorilere Ekle   |    RSS
Ziyaretçi Sayısı

Hosted by İhlas Net