Sual: Bir fakirde alacağım var. Zekâtımı ona saysam caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olmaz.
Bir zenginin bir fakirden alacağı olsa, fakire borç senedini verip, "Sana alacağım kadar zekât vermeye niyet ettim. Sen de borcuna karşılık kabul et, böylece ödeşmiş olalım" dese, fakir de kabul etse, zengin zekâtını vermiş olmaz. Çünkü zekât, borç senedi vermekle, razı olmakla verilmiş olmaz. Ancak mal teslim etmekle olur. Bu zenginin zekâtını fakire vermesi, fakirin de, aldıktan sonra, tekrar zengine geri vererek borcunu ödemesi lazımdır. Ev kirasını ödeyemeyen fakir kiracıya, mal sahibi kirayı almadan ona bağışlasa, bu para zekât yerine geçmez sadaka olur. (Redd-ül muhtar)
Sual: Fakirde alacağımız var. Zekât yerine sayalım bari diyoruz. Fakire zekâtımızı versek, borcunu yine vermez. Yani borcunu vermez diye fakire güvenemiyoruz. Hangi yolla fakirin borcunu zekâta mahsup edebiliriz?
CEVAP
Fakirin, borcunu vereceğine güvenemiyorsa, güvendiği birini fakire göstererek, (Zekâtını almak ve borcunu ödemek için, bunu vekil yap) der. Zekâtı bu vekile verir. Vekil de, zengine geri vererek, fakirin borcunu öder. Böylece hem zekât verilmiş olur, hem de fakirin borcu ödenmiş olur. (Dürr-i yektâ, Mîzân-ı Kübra)
Zekâta hediye demek
Sual: Ödünç bir altın isteyen fakire, zekâta niyet edip ödünç diye verilse, sonra da o altın hediye edilse zekât sahih olur mu?
CEVAP
Evet, sahih olur.