Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, insanlarla akılları derecesinde konuşulmasını emrediyor. Bir bedevi, (Bana İslamiyet'i anlat, aklıma yatarsa inanırım) deyince Resulullah Efendimiz ona, (Bu dinin temeli ikidir: Allahü teâlânın bütün emirlerine hürmet edip beğenmek ve Onun bütün mahlûklarına acımak, şefkat göstermektir) buyurdu.
Bir zat, bir Hristiyan şehrine gider. Orada bir müddet kalır. Bir süre sonra görüştüğü insanlardan 5-6 kişi gelir. Biri dehri yani ateist, diğerleri ise Hristiyan'dır. Bu zata derler ki:
— Biz seni çok sevdik. Sendeki bu güzel ahlakın, bu tatlı dil ve güler yüzün, dininden kaynaklandığına inanıyoruz. Şimdi bize İslamiyet'i anlat! Müslümanlığı senin ağzından duymak istiyoruz. Nedir bu Müslümanlık?
O zat onlara şu cevabı verir:
— İslamiyet, iman ve amel olmak üzere ikiye ayrılır. İman, Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, âhirete ve kadere inanmaktır. Bunlar, farklı da olsa, Hristiyanlıkta ve Yahudilikte vardır. Mesela biz, Musa aleyhisselamın veya İsa aleyhisselamın peygamber olduğuna inanmazsak Müslüman olamayız.
— Niye? Onlar sizin peygamberiniz değil ki.
— Bütün peygamberler, Müslümanların da peygamberidir. Hepsinin hak olduğuna inanmayan Müslüman olamaz. Eğer siz de, bütün peygamberlere, Muhammed aleyhisselama ve onun getirdiği dine inanırsanız, hepiniz Müslümansınız.
— Nasıl olur bu? Biz domuz eti yiyoruz.
— O amel kısmına girer, haramdır. Haram işleyen Müslümanlıktan çıkmış olmaz.
— Şarap da içiyoruz.
— O da amel kısmına girer, haramdır. İçki içen Müslümanlar da vardır. İman amelden ayrı bir husustur. Önemli olan iman sahibi olmaktır.
Ateist, heyecanla ortaya atılıp der ki:
— Anlaşıldı, daha fazla anlatmana gerek kalmadı.
— Evet, işte bizim dinimiz bu kadar.
Hepsi şaşırır, birbirinin yüzüne bakarlar. O şaşkınlıkla dışarı çıkarlar. Az sonra ateist içeriye girer:
— Siz beni çok şaşırttınız, der.
— Neden şaşırdınız ki?
— Biz Müslümanlığı çok farklı biliyorduk. Siz bu dini bize tekrar anlatır mısınız?
O zat anlattıktan sonra ateist, kelime-i şehadeti harf harf yazar dışarı çıkar. 10-15 dakika sonra, diğer arkadaşlarını da alır tekrar o zatın yanına gelip der ki:
— Herkesin içinde söylüyorum. Ben de artık Müslüman oldum.
Sonra, (Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü) der, sonsuz mutluluğa adım atar.