Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, (İnsanların hayırlısı, insanların kendisinden faydalandığı kimsedir) buyuruyor. İnsana yapılacak en büyük iyilik, onun af ve mağfireti için dua etmektir. Bir müminin diğer din kardeşi hakkında, gıyabında yani arkasından yaptığı duayı Allahü teâlâ kabul ediyor. Yüzüne karşı yapılan duaya riya karışabilir, ama gıyabında olunca, sırf Allah rızası için dua edilmiş olur. Böyle olunca da, bu duaları Allahü teâlâ kabul eder. Ayrıca Allahü teâlâ, onun için istediğimiz şeyi, ona vermeden önce bize verir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki: (Müminin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır dua kabul olur. Bir melek, “Bu iyiliği Allah sana da versin” der. Allahü teâlâ ise, “Önce senden başlarım” buyurur.) Meleğin duası reddedilmez.
(Rabbenağfirlî ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-mü’minîne vel-müminât el-ahyâ-i minhüm vel-emvât) duasında ana babalarımız, hocalarımız ve ölü diri bütün Müslümanların af ve mağfireti için dua ediliyor. Böyle dua sayesinde, kendilerinin affa uğradığını gören, vefat etmiş olan bütün Müslümanlar, (Ya Rabbi, dua ederek bizi sıkıntıdan kurtaran, her kim ise, sen de onu kurtar) diye dua ederler. Bu şekilde, bir anda milyarlarca insanın duasına kavuşuruz.
Allahü teâlânın sevdiğini sevmek, Onun sevmediğini sevmemek, imanın temelidir. Bir Müslüman nasıl sevilmez, bir kâfir nasıl sevilir? Olacak iş değildir. Evlada yapılan, babaya yapılmış demektir. Mümine yapılan da Allahü teâlâya yapılmış demektir. Hatta bir hadis-i kudside Allahü teâlâ, (Evliya zata, yani mümin kuluma düşmanlık, bana savaş ilan etmektir) buyuruyor. İhlâsla Kelime-i şehadet getiren Allah’ın evliyasıdır. Evliyalığın yüzlerce derecesi var, ama ilk basamağı Kelime-i şehadettir. O halde, bir mümine karşı kin ve düşmanlık beslemek, Allahü teâlâya karşı savaş ilan etmek demektir.
Tevbe etmeli, herkesle helalleşmeli. (Kabahatli benim) diyerek işi bitirmeli, suçlu aramaya kalkmamalı! Büyüklerimiz, (Allahü teâlânın size nasıl muamele etmesini istiyorsanız, siz de Onun kullarına karşı öyle muamele edin. Affedin ki, Allahü teâlâyı affedici bulun! Onlara verin ki, Allahü teâlâ da size versin. Onları sevindirin ki, Allahü teâlâ da sizi sevindirsin) buyuruyor. O halde, Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak için, kızdığımız, darıldığımız, konuşmadığımız mümin kuluna gidip sarılmalı, helalleşmeli, böylece Cenab-ı Hakkın sevgili kulu olmaya çalışmalıdır.