Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Unutmamak lazım ki, insanoğlu düşmanını hep dışarıda arıyor, hâlbuki düşman onun içinde, nefsi en büyük düşmandır. Nefs, imana düşmandır.
Yılan soksa, akrep soksa ölürüz. Zaten ölmeyecek miyiz; ama imanımız giderse sonsuz olarak ölürüz. Ölmek değil, imanla ölmek marifettir. İmanla ölmenin, imanı korumanın yolu nedir? İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(İmanı korumanın tek yolu vardır, salihlerle beraber olmak ve birbirimizi sevmektir.)
Hazret-i Ebu Hüreyre anlatır:
Bir gün Peygamber efendimiz, otururken birdenbire tebessüm etti, öyle ki, bütün mübarek dişleri göründü. Ya Resulallah, hayırdır inşallah dedim. Buyurdu ki:
(Şimdi Rabbimin huzurunda iki kişi var, biri hakkından vazgeçmiyor, “Ya Rabbi, bundan hakkımı al”, öteki de, diyor ki, “Ya Rabbi, alacaklara vere vere bitti, bir şey kalmadı, hiç sevabım yok” diyor. Öteki de, “Ya Rabbi, o halde buna günahlarımı ver, yüklensin!” diyor. Cenab-ı Hak, “Sağ tarafına bak!” buyuruyor. Bakıyor ki, muazzam bir köşk. “Bu kardeşine hakkını helal edersen, içindekilerle beraber sana veririm.” Adam diyor ki: “Hakkımı helal ettim ver ya Rabbi!”)
Bunun üzerine Resulullah efendimiz, (Din kardeşlerinizin arasını bulun! Bakın, Allahü teâlâ da buldu) buyuruyor. Nasıl buldu; vererek buldu. En büyük günah, iki Müslümanın arasını açmaktır.
Fitneyi önlemek, fitneye mani olmak şiarımız olmalıdır; çünkü fitne çok büyük günahtır. Her yerde, her zaman, fitne çıkarmamaya azami gayret göstermeliyiz. Büyük zatlara tam uyup fitne çıkarmayan, sıkıntı görmez. Kendisinden bir şey eklemeyene, tamamen büyük zatlara uyana sıkıntı yoktur! Bir şey eklenirse, o an her şey biter.
Din kardeşlerimizle barışık olmalıyız; ama kendimizle, nefsimizle barışık olmamalıyız. İnsana en büyük zararı nefsi yapar, insanın kendine yaptığı zararı hiçbir düşmanı yapamaz. Onun için din kardeşlerimizle beraber olmaya, onlarla beraber sevmeye, sevilmeye çalışalım. Kurtuluşumuza ancak bu bağlılığımız, sevgimiz, muhabbetimiz sebep olacaktır.
Ahirette iki mümin şahit olsa, ya Rabbi bu Müslümandır deseler, hatta kabirde, Arasat meydanında şahit misin deseler, şahidiz ya Rabbi dediler mi, tamam! Onun için, iyi geçinmek, iyi arkadaşlar edinmek, bu dinin temelidir.