Aradığınız kelime sarı renk ile işaretlenir.
Yazı boyutu     
 
Yemin ve yemin kefareti

Sual: Yemin etmek ne demektir?
CEVAP
Yemin, kuvvet demektir. Sözün, niyetin, işi yapmak veya yapmamak arzusunun kuvvetli olduğunu gösterir. En kuvvetli şekilde söz vermek olur. Bu söz de, ancak Allahü teâlâ için verilir. Diğer yeminler günahtır. Bazıları (Çocuğumun ölüsünü öpeyim) gibi yeminler ediyor. Bu, uygun değildir. Yemin yalnız Allah adıyla yapılır. Mesela (Vallahi) demek, (Allah adıyla yemin ediyorum) demektir. Sadece (Yemin ediyorum) demek de yemin olur. O da Allah için yemin olur.

Sual: Yemin nasıl olur?
CEVAP
Yemin, yalnız Allahü teâlânın isimlerini söylemekle olur. Vallahi, billahi, tallahi gibi.
Kur’an, Peygamber, Kâbe için demekle yemin olmaz. Fakat âdet olduğu için Mushaf hakkı için demek veya elini Mushafa koyarak bunun hakkı için demek yemin olur. (Kur’an çarpsın) demek, Allah şahidim olsun demek yemin olur.

Kalben vallahi dense, yemin sahih olmaz. Dil ile söylemek gerekir. Küfre sebep olan şeyleri, yemin niyeti ile söylerse, kâfir olmaz, yemin etmiş olur. (Eğer şunu yaparsam kâfir olayım) gibi küfre sebep olan bir şeyi yemin kastı ile söylemek de yemin olur. Yemin kastı ile söylemedi ise kendisi kâfir olur. Onun için kâfir olayım sözünü hiç söylememeli!

(Babamın başı için, çocuğumun, annemin ölüsünü öpeyim...) diye yemin etmek haramdır. Tevbe etmek gerekir. Allah’tan gayrısı için yemin edilmez. Bu yemin olmadığı için, bozulursa yemin kefareti gerekmez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Babam hakkı için diyerek yemin etmeyiniz! Yemin, Allahü teâlânın ismi ile olur.) [Müslim]

Haram işlemek veya ibadet yapmamak için yemin eden, yeminini bozar, sonra yemin kefareti verir. Mesela, (Şu işim olursa vallahi şarap içeceğim) diyen kimse, şarap içmez, yemin ettiği için yemin kefareti verir.

Helal malını haram ederek yemin etmekle o mal haram olmaz. Mesela, (Şu elbiseyi giyersem haram olsun) diyen kimse, sözünde durmayıp giyse, elbisesi haram olmaz. Fakat, o elbiseyi giyince, kefaret vermesi gerekir.

Yalan yere yemin büyük günahtır. Doğru olarak çok yemin etmek de uygun değildir. Allahü teâlânın ismine ve yemine kıymet vermemek olur. Şarkılarda, türkülerde, eğlencelerde yemin etmek de böyle günah olur. (Dürr-ül-muhtar)

Sual: Yemin kefareti nasıl verilir?
CEVAP
Yemin kefareti için, zekât alması caiz olan on fakire, bütün bedenini örtecek kadar bir kat çamaşır verilir. Yahut aç olan on fakire, bir gün iki defa yemek verilir. On fakire bir defa, bir fıtra miktarı buğday, un da verilebilir. Yahut bu değerde kumaş, havlu, mendil, çorap, et, pirinç, terlik, ayakkabı, ilaç, altın vermek de olur veya doğru bir din kitabı da vermek daha uygundur. Mesela on tane İslam Ahlakı kitabını on fakire vermek uygun olur. Veya bir fakire on gün vermek de olur. Bunları yapamayan fakir, peş peşe yani aralıksız 3 gün oruç tutar.

En kolay yemin kefareti, on fakire uygun bir din kitabı [mesela Hakikat Kitabevi yayınlarından Herkese Lazım Olan İman ve İslam Ahlakı] vermektir. Yeminini bozmadan önce yemin kefareti verilmez. Verilirse sahih olmaz. Bozunca tekrar vermesi lazım olur. Yemin kefaretini geciktirmek günah olur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi mesul tutar, hesap sorar.) [Maide 89]

Sigara içmeyeceğine üst üste on kere yemin edenin, sigara içerse, bir yemin kefareti vermesi kâfidir.

Nezri, yapılması uygun olmayan bir şarta bağlayan, mesela, (Ali’nin çantasını çalarsam, bir ay oruç nezrim olsun) diyen, çalmadan oruç tutar veya yemin kefareti verir.

(Kağıt para ile bir şey almam) diye yemin eden, altın ile satın alınca, yemini bozulmaz. Kapıdan çıkmayacağım diyen, pencereden çıkarsa; kırbaç vurmayacağım diyen, sopa vursa; ekmek yememeye yemin eden, simit yese, yemini bozulmuş olmaz. Konuşmayacağına yemin eden, mektup yazsa yemini bozulmaz. Sigara içmeyeceğine yemin eden, puro içse, yemini bozulmaz.

(Falancanın yüzüne bakmayacağım) diye yemin eden, o kimsenin aynadaki [veya TV’deki] görüntüsüne, yahut resmine baksa, yemini bozulmuş olmaz.

(Şu bakkaldan alışveriş yapmayacağım) diye yemin eden, oğlunu veya başka birini gönderip alışveriş yaptırsa, yemini bozulur. Çünkü vekil asıl gibidir.

(Hakkımı Ali’ye helal etmem) diye yemin eden, (Hakkımı herkese helal ettim) dese, yemini bozulur. Ali’ye de hakkını helal etmiş olur.

Hastalığı iyi olursa, ömür boyu Receb ayında oruç tutacağına dair adakta bulunanın, oruç yerine yemin kefareti vermesi caizdir. Yemin kefareti, büluğa ermiş fakire verilir, çocuğa verilmez. (Redd-ül-muhtar, Hindiyye, Tahtavi)

Sual: Kardeşlerime inatla babama para vermeyeceğim diye yemin ettim, sonra verdim. Ne yapmam lazım?
CEVAP
Yemininizi bozduğunuz için yemin kefareti vermeniz gerekir. Ana-babanız, diğer evlatlarından almasa da, sizden para alsa ne olur? Peygamber efendimiz, (Sen de, malın da babanındır) buyurmuştur. Ana-babadan hiçbir şeyi esirgememelidir!

Sual: Bir kişi şu şöyledir diye yemin etse fakat bilmeyerek yanlış söylemiş olsa ne yapmak gerekir?
CEVAP
Tevbe etmesi yeterlidir. Çünkü bilmeden yaptığı için günah olmaz.

Sual: Bir işi yaptığı halde yapmadım diyerek insan yalan yere yemin etse sonra pişman olsa, (yalan yere yeminin) cezası nedir?
CEVAP
Sadece tevbe gerekir.

Sual: Günah işlememek için (vallahi ve billahi ve tallahi..... günahı işlemeyeceğim işlersem imansız öleyim) şeklinde söz verip, bu sözü tutamayıp yanlış olduğunu bile bile hata işlersek bunun tevbesi nedir, affı nedir?
CEVAP
İmansız öleyim demek çok tehlikelidir. Şakadan ben imansızım diyen kâfir olur. Fakat yemin niyetiyle söylediğiniz için kâfirlik olmaz. Sizin yaptığınız gibi üç kere yemin edilirse üç defa yemin kefareti vermeniz gerekir.

Sual: Vallahi, billahi, tallahi demek üç yemin mi olur?
CEVAP
Aralarında (ve) denmediği için bir yemin olur.

Sual: Yemin kefareti orucunu tutamayan hasta, iyi olunca mı tutar?
CEVAP
Evet. Tutmadan ölürsem, iskatı yapılsın diye vasiyet eder.

Sual: (Doğru söyleyeceğine yemin eder misin) denince (Yemin ederim) demek yemin olur mu?
CEVAP
Olur.

Sual: Vermeyip, verdim sanıp yemin eden, kefaret verir mi?
CEVAP
Vermez. Günah da olmaz.

Sual: Yemin kefareti olarak aldığım parayı aile efradımla veya fakir misafirimle yememde mahzur var mıdır? Kefaret yerini bulmuş olur mu?
CEVAP
Olur ancak şöyle yapılmalıdır:
Fakir kimseye yemin kefareti olarak verilen para ile, bu kimse, aile içinde hanımı, varsa iki çocuğu ve eve gelen misafiri de fakirse, kendisi ile beraber beş kişi etmektedir. Bunlar bu yemin parasından sabah ve akşam yerlerse beş kişilik olur. Ertesi günü de bunlar yine o yemin parasından sabah ve akşam yerlerse on kişi yemiş olur ki yemin kefareti de yerine gelir. Aksi halde yemin kefareti için verilen parayı beş kişi bir seferde yiyecek olursa, yemin kefareti ödenmiş olmaz. Çünkü Tam İlmihal’de buyruluyor ki:

(Yemîn keffâreti için, bir köle âzâd eder. Yâhud, zekât alması câiz olan, erkek veyâ kadın on fakîre, bütün bedeni örtecek kadar, bir kat çamaşır verir veyâ aç olan on fakîre bir gün iki def’a ta’âm ibâha eder, ya’nî doyurur. Bir günün ikinci def’asında, başkalarını doyurması câiz olmaz. Bunun için, yirmi fakîri sabâh doyurursa, onunu akşam da doyurması veyâ onuna sadaka-i fıtr kadar mal temlîk etmesi de lâzım olur. Fakîrlerin hepsini aynı günde doyurmak şart değildir. Sonraki günde, evvelki gündekileri veyâ başkalarını doyurabilir.)

Sual: Bir fıtranın değerinden az olan yemek fişi ile fakir doyurulsa yemin kefareti yerine gelir mi?
CEVAP
Gelir. Fişin kıymeti değil, fakirin doyması matluptur.

Sual: Sigara içmeyeceğine yemin eden, puro içse yemin bozulur mu?
CEVAP
Hanefi’de yemini bozulmaz.

Sual: (Ahdım olsun yüz kiloya çıkacağım) diyen yemin kefareti verir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Arabamı satmamaya yemin ettim. Hediye etsem caiz mi?
CEVAP
Hediye edince yemin bozulmamış olur.

Sual: Yemin kefaretinde, sabah öğle yemek vermek de caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Fakire yemek verirken, bu yemin kefareti demek gerekir mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Kötü filmleri kastederek (Vallahi bir daha sinemaya gitmem) dedim. Uygun filmler için sinemaya gitsem yeminim bozulur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: (Vallahi sigara içmeyeceğim) diye üst üste on kere yemin ettim. Sigara içersem, on tane mi yemin kefareti vermem gerekir?
CEVAP
Bir kefaret kâfidir.

Sual: Yemin kefaretinde, başka mal deniyor. Başka maldan, din kitabı, süt, meyve, kalem gibi mallar da anlaşılır mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Kâfir (Şu günahı işlersen, müslüman olacağım) diye yemin etse, o günahı işlemek caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: (Vallah billah) veya (valla billa, vallaha) demekle de yemin olur mu?
CEVAP
Hayır. Vallahi billahi denince olur.

Sual: Arkadaşa (Vallahi sana bu işi yaptırmam) dedim. Arkadaş, ben namazda iken o işi yapmış. Yemin kefareti gerekir mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Beyime (Mahkemeye verip vallahi senden boşanacağım) dedim. Yemin kefareti vermem gerekir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Doğru söyleyeceğine yemin eder misin denilince, (evet) dense ve yalan söylense kefaret gerekir mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: (Hayvan olsaydın seni vallahi keserdim) demek yemin mi?
CEVAP
Yemin değildir.

Sual: Aynı işi yapmayan birine (Vallahi bu işi yapmazsın) dedim. Bu defa o işi yaptı. Ettiğim yemin lagv mı?
CEVAP
Evet.

Sual: 2 kişi 5, beş kişi 2 gün doyurulsa, yemin kefareti ödenir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir şeyi yapmayacağımıza yemin ettiğimizi unutsak ve o işi yapsak yine kefaret gerekir mi?
CEVAP
Unutularak da olsa o işi yapınca yemin kefareti gerekir.

Sual: Öğrenci, yemin kefareti olarak üç gün oruç tutsa olur mu? Yoksa on fakiri doyurması veya on fakire kitap mı vermesi gerekir?
CEVAP
Öğrenci veya öğretmen olması bir şeyi değiştirmez. On tane namaz kitabı alacak kudreti yoksa, peş peşe üç gün oruç tutması gerekir.

Sual: Çok sinirli bir anda söylediğimiz yeminden sorumlu muyuz?
CEVAP
Evet mesulüz. Ağzımızdan çıkmışsa tamam. Adakta da böyle. Bir gün oruç tutacağım diyecek yerde bin gün desek bin gün tutmamız gerekir. Yeminde adakta boşamada evlenmede niyetin yeri yok, söze bakılır.

Sual: Dua ederken, Allahü teâlâya söz verip mesela "Bir daha gıybet etmeyeceğim eğer edersem bir gün oruç tutacağım" veya "Allah’ım her gece Tebareke suresini okumaya söz veriyorum" gibi sözler söylemek adak mı oluyor? Böyle sözler yerine getirilemezse ne yapmak gerekiyor?
CEVAP
Yemin kefareti vermek gerekir.

Sual: Her sigara içişte on lira sadaka vereceğim diye adakta bulundum. Dayanamayıp içmeye başladım. Sadaka vermem gereken para miktarı çok fazla oluyor. Ne yapmam gerekir?
CEVAP
Hasıl olması istenmeyen bir şey için şart edilince, o şey hasıl olunca, isterse nezrettiği sadakayı verir, istemezse, yemin kefareti verir. (Tahtavi)

İstemediğiniz şey hasıl olmuştur. Yemin kefareti vermekle adak borcundan kurtulmuş olursunuz. İmkansız olan şeyi nezretmek de yemin olur. Bir yemin kefareti kâfi gelir. (İmdat haşiyesi)

Sual: Şu işim olursa her ay bir horoz kesip sadaka vereceğim diye adakta bulunanın, ömür boyu mu kesmesi gerekir?
CEVAP
"Her ay" denince kaç ay olduğu bilinmediği için, adak olmaz, yemin kefareti verilir.

Sual: Sigara içersem, 7 defa hacca gideceğim veya 3 yıl oruç tutacağım veya 7 bin lira fakirlere sadaka dağıtacağım diyen bunların yerine yemin kefareti verse caiz mi?
CEVAP
Caizdir. (F. Hayriyye)

Sual: Yemin kefareti olarak, 9 fakire 9 kitap ve bir fakire de, bir sadaka-i fıtr tutarında ilaç veya meyve vermek caiz midir?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir kimse, Allahü teâlânın rızası için oruç tutayım dese, hem adak hem yemin olmasını niyet etse, tutacağı oruç, yemin mi olur, adak mı olur? Orucunu bozarsa ne yapması gerekir?
CEVAP
Bu oruç, hem yemin, hem de adak olur. Bu orucu bozarsa, hem kaza, hem de yemin kefareti gerekir.

Sual: Karımın boş olmasına yemin ederim demek, yemin olur mu?
CEVAP
Hayır, yemin olmaz.

Sual: Şunu yaparsam her helal bana haram olsun denirse, her şey haram olur mu?
CEVAP
O işi yapınca yenilip içilen şeyler haram olduğu gibi, evli ise karısı da bir bain talak ile boş olur. Fakat yemin kefareti vermesi gerekmez. Evli ise, iddet müddeti bitince nikahını tazelemesi gerekir.

Sual: Aşağıdaki sözlerden birini söyleyip de sözünde durmayan ne yapar?
CEVAP
Yemin edip, yemini bozan kimse, yemin kefareti verir.
Bunları söylemek yemin olur:
Allah’a ahd ediyorum [söz veriyorum].
Allah’a misak ediyorum [sözleşmede bulunuyorum].
Allah’a ant veriyorum.
Allah hakkı için.
Yemin ediyorum.
Yeminim olsun.
Ahdım olsun.
Nezrim olsun.

Sual: Alışverişte çok yemin ediliyor, uygun mu?
CEVAP
Hayır. Hadis-i şferiflerde buyuruldu ki:
(Yalan yemin ile mal çok satılsa da böyle kazancın bereketi olmaz.) [Buhari]

(Malını, yemin ederek beğendirene kıyamette merhamet edilmeyecektir.) [Müslim]

(Alışverişte "Vallahi böyle, billahi öyle değildir" diye yemin edenlere ve sanatkârdan, "Yarın gel, öbür gün gel" diye sözünde durmayanlara yazıklar olsun!) [Deylemi]

Anam avradım olsun demek
Sual:
Anam avradım olsun ki... demek küfür olur mu? Diyenin nikahı bozulur mu?
CEVAP
İnsanın anası avradı olmaz, bu cahillik, görgüsüzlük, terbiyesizliktir. Böyle yemin olmaz. Yemin Allah adına yapılır. Maalesef Türkiye'de, Allah'tan gayrısı için yemin ediliyor. Anam avradım olsun demekle, nikahına zarar gelmez, küfür de olmaz. Fakat Allah'tan başkası için yemin etmekten çok sakınmalı. Kâbe için, nâmus için, çocuğumun ölüsünü öpeyim gibi yemin etmemeli. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Babam hakkı için diyerek yemin etmeyin! Yemin, Allah ismi ile olur.) [İbdâ]

(Emanet, yani namus için yemin eden, bizden değildir.) [Ebu Davud]

(Allah'tan başka bir isim ile yemin eden kâfir olur.) [Tirmizi]

Ant vermek ve kefaret
Sual:
Tam İlmihal’de diyor ki:
(Yanından geçerken, kalkmak isteyene, (Allah aşkına) veya (Allah için) kalkma dese, o da dinlemeyip kalksa, söyleyene bir şey lazım gelmez ama, ötekinin Allahü teâlânın ismine saygı göstermesi, ant verilen işi yapmaması lazımdır. Bir işe başlamak için ant verirse, yemin olur. Öteki yapmazsa, ant verenin kefaret vermesi lazım olur.)
Burada ant verilen işi yapmamanın saygısızlık olduğu anlaşılıyor. Ama son cümlede, ant verenin niye kefaret vermesi gerekiyor?
CEVAP
Birinci cümlede, zaruret olmadıkça, mubah bir iş için, Allah aşkına şunu yapma denince yapmamak gerekir. Ama dine aykırı bir iş için yapmak gerekmez. Mesela, (Allah aşkına bir bardak bira iç) denilse, içmek gerekmez, içmek haram olur.

Son cümlenin açıklaması ise şöyledir:
Biri, arkadaşına, “Allah'a ant içiyorum, bu akşam sana ilmihal okutacağım” dese, arkadaşı da okumasa, veya ”Allah hakkı için bu akşam sana çay içireceğim” dese, öteki de çay içmese, sözünde durmadığı için, dediklerini yaptırmadığı için, ant verenin yemin kefareti vermesi gerekir.

Günah için yemin
Sual:
Günah olan bir şey için yemin eden, mesela (Vallahi bira içeceğim) veya (Kumar oynayacağım, falancayı öldüreceğim) diyen ne yapar?
CEVAP
Haram işlemez, yani bira içmez ve kumar oynamaz, kimseyi öldürmez, yemin ettiği için yemin kefareti verir.

Telefonla konuşmak
Sual:
Birine, (Seninle konuşmayacağım) diye yemin eden, telefonla konuşsa yemini bozulur mu?
CEVAP
Evet.

Üçünüzle de konuşmayacağım
Sual
: Üç kişiye, (vallahi üçünüzle de konuşmayacağım) diye yemin eden kimse, biri ile konuşunca yemin kefareti vermesi gerekir mi? Üçü ile konuşursa üç yemin kefareti mi verir?
CEVAP
Biri ile konuşunca kefaret gerekmez. Üçü ile konuşunca bir yemin kefareti verir.

Bu konuda, Redd-ül-muhtar kitabındaki ifadeler şöyledir:
Bir kimse, bir topluluğa hitaben, (Vallahi ben sizlerle konuşmam) dese, o kimselerin hepsiyle konuşmadıkça yemini bozulmaz.

Bir kimse (dört kitaptan beriyim) dese, bu bir tek yemindir. Keza (Kur'andan, Zebur'dan, Tevrat'tan, İncil'den beriyim) dese, yine bir tek yemin olur. Bir kimse (Kur'an-ı Kerim'den beriyim, Tevrat'tan beriyim, İncil'den beriyim, Zebur'dan beriyim) dese bu dört yemin olur.

Bu cins meselelerde beri olma ifadesi, ne zaman müteaddit olursa, kefaret de müteaddit olur, beri olma ifadesi bir olduğu takdirde, kefaret de bir olur.

(Falan ve filan ile konuşmak bana haram olsun) veya (Vallahi falan ve filan ile konuşmayacağım) diye yemin edildiğinde de, sahih olan kavle göre, o iki kimseden yalnız biriyle konuşulsa, yemin bozulmuş olmaz. Ancak o iki kimseden her biriyle konuşulmamaya niyet edilirse, bu takdirde onlardan biriyle konuşulduğunda yemin bozulmuş olur. Çünkü yemin eden şahıs, o iki kimseden her biriyle konuşmamaya niyet etmekle, hükmü kendi aleyhine şiddetlendirmiştir.

Bir kimse, (Zeyd ile yahut Amr ve Bekir ile konuşmayacağım) diye yemin etse, Zeyd ile yahut Amr ve Bekir ile konuşursa, yemini bozulur. Yemin eden kimse yalnız Amr yahut yalnız Bekir ile konuşsa, diğeriyle konuşmadıkça yemini bozulmaz. Aksine, yani (Zeyd ve Amr ile yahut Bekir ile konuşmayacağım) diye yemin etse, bu takdirde Bekir ile konuşursa yahut Zeyd ve Amr ile konuşursa, yemini bozulur.

Bir kimse (Filan ve falan ile konuşmak bana haram olsun) diye yemin etse bunlardan biriyle konuşursa yemini bozulur. Keza, (Bağdat halkıyla konuşmak bana haram olsun) diye yemin eden kimse, Bağdat halkından biriyle konuşursa yemini bozulur.

(Vallahi, ne falan ve ne de filan ile konuşurum) denilse iki yemin olmuş olup, herhangi biriyle konuşulsa yemin bozulmuş ve kefaret icap etmiş olur. (Yemin bahsi)

Buna göre:
1- Vallahi üçünüzle de konuşmayacağım diye yemin ederse, üçüyle de konuşmadıkça yemini bozulmaz. Üçüyle konuşup da yemini bozulunca, bir yemin kefareti verir.

2- Vallahi üçünüzle de konuşmayacağım diye yemin ederken, her biri ile, ayrı ayrı konuşmamaya niyet ederse, biriyle de konuşsa yemini bozulmuş olur. Bir yemin kefareti verir. Sonra diğerleriyle konuşsa da, başka kefaret vermesi gerekmez.

3- Üçüyle konuşmak bana haram olsun diye niyet ederse, biriyle de konuşsa yemini bozulmuş olur. Bir yemin kefareti verir. Sonra ötekiyle konuşunca, başka kefaret gerekmez.

4- Ahmet ve Mehmet ile konuşmam diye yemin edince, ikisiyle de konuşmadıkça yemini bozulmaz. İkisiyle konuşup da, yemini bozulunca, bir yemin kefareti verir.

5- Ne Ahmet ile ve de ne Mehmet ile konuşurum diye yemin ederse, iki yemin olmuş olur. Herhangi biri ile konuşulursa, yemin bozulur ve kefaret icap eder. Sonra diğeriyle konuşulsa, diğer yemin de bozulmuş olur ve onun için de kefaret vermek gerekir.

Yemin Allah’ın ismiyle olur
Sual:
(Çocuğumun ölüsünü öpeyim), (Annemin ölüsünü göreyim), (Kâfir olayım), (başım için), (şerefim için), (Kâbe için), (Peygamber için) gibi ifadelerle yemin etmek caiz midir?
CEVAP
Caiz olmaz. Yemin, yalnız Allahü teâlânın isimleriyle olur. Başka şeyler için yemin etmek haramdır. (Mülteka)

Böyle caiz olmayacak şekilde yemin edince, yemin kefareti vermek gerekmez. Sadece tevbe etmek gerekir.

Yemine inanmamak
Sual:
Salih bir Müslümanın yeminine inanmamak haram mıdır?
CEVAP
Evet, haramdır. Yalan yere yemin ediyorsun demektir ki, suizan olur, günah olur.

Yemin kefareti için
Sual:
Yemin kefareti için, bir fakiri on gün doyurmak yerine, on fakire, o değerde, eczacı olan ilaç, konfeksiyoncu olan havlu, kasap et, bakkal pirinç, kuyumcu altın, kitapçı din kitabı verse yemin kefareti yerine gelmiş olur mu?
CEVAP
Evet, yemin kefareti yerine gelir. O mesleği yapanların, illa ticaretini yaptığı maldan vermesi gerekmez. Kuyumcu pirinç verebildiği gibi, bakkal da altın verebilir. Kitap satmayan da, din kitabı verebilir. Doğru din kitabı verirse, ayrıca farz olan ilim yayma sevabı da hâsıl olur. Yemin kefaretlerinde doğru yazılmış yani nakli esas alan din kitabı vermeyi tercih etmelidir. Hakîkat Kitabevi’nin yayınları, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından tercüme edilmiş, nakli esas alan eserlerdir.

Yemin olur mu?
Sual:
(Bu işi yaparsam, Allah lanet etsin) demek yemin olur mu?
CEVAP
Hayır, yemin olmaz. Bunun gibi, (Eğer bunu yaparsam, şarap içmiş olayım) demek de, yemin değildir; çünkü bu sözlerle yemin etmek, Müslümanların âdeti değildir. (Dürr-ül-muhtar)

Sual: Bir kimse, (Şu iş şöyle olursa, kellemi keseceğim veya oğlumu kurban edeceğim) diye adakta bulunsa, dört mezhebe göre ne yapması gerekir?
CEVAP
İmam-ı a’zama, İmam-ı Malik’e ve İmam-ı Ahmed’e göre bir koyun kesmesi gerekir. İmam-ı Şafii’ye göre bir şey gerekmez. Hanefi’deyse, İmam-ı a’zamın kavli değil, diğer imamların kavli tercih edilmiştir. Tercih edilen kavle göre, yemin kefareti vermek gerekir; çünkü çocuğunu veya kendini öldürmek haramdır. Haram bir şeyi adamak yemin olur. Seadet-i Ebediyye kitabında, (Filanı öldürmek, Allah için nezrim olsun diyen, öldürmez, yemin kefareti verir) deniyor. Bunun gibi, (Şu işim olursa, vallahi bir şişe şarap içeceğim) diyen de, işi olunca şarap içmez, yemin kefareti verir.

Yemin kefareti için para vermek
Sual:
Yemin kefareti olarak, bir fakire 10 gün, sabah akşam doyuracak kadar kâğıt para vermek caiz olur mu?
CEVAP
Verilen parayla karnını doyuracağı kesin bilinirse, para vermek caiz olur.

Doyurabilecek kadar
Sual:
Yemin kefareti olarak, bir öğün için fakire ne kadar para vermelidir?
CEVAP
Belli bir para miktarı yoktur. Ölçü, fakirin doymasıdır. Karnını doyurabilecek kadar vermelidir.

Yemin etsem
Sual:
(Yemin etsem başım ağrımaz) demek caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir. Yemini hafife almış olur.

Yemin kefareti orucu
Sual: Yemin kefaretini ödemek maksadıyla, fakir doyuramadığı ve ona giyecek elbise veremediği için, üç gün oruç tutmak zorunda kalan kimsenin, oruca imsak vaktinden önce mi niyet etmesi gerekir?
CEVAP
Evet, imsak vaktinden önce niyet etmesi gerekir.

Allah'a söz vermek
Sual: Allah'a söz veriyorum demek, yemin olur mu?
CEVAP
Evet, yemin olur. (Mülteka, Dürr-ül-muhtar)

Çok yemine çok kefaret
Sual:
(Vallahi ve billahi ve tallahi) demek, tek yemin mi olur? Bir kefaret yeter mi?
CEVAP
Bir değil, üç yemin olur. Çeşitli yeminlerin kefaretleri ayrı yapılır. (Vallahi ve-r-rahmâni ve-r-rahîmi şu işi yapmam veya yaparım) dese, üç yemin olur. (Damad)

Aralarına (ve) konmazsa bir yemin olur.

Hülasa'dan ve Tecrid'den naklen, Bahr'da bildirilmiştir ki: Yemin birden fazla olursa kefaret de birden fazla olur. Birden fazla yapılan yemin, gerek bir mecliste olsun, gerek ayrı ayrı meclislerde olsun hüküm aynıdır. [Mesela evde yemin etse, aynı yemini kahvede de etse, iki yemin olur. Ama kahvede, evde yemin ettiğini söylese bu yemin olmaz.] Bahr'da bildirilmiştir ki: Bir kimse, (Ben şu işi yaparsam Yahudi olayım, Hristiyan olayım) dese, bu iki yemin olur. Fıkıh âlimleri ittifakla bildiriyor ki:
Yemin eden atıf harfiyle söylerse iki yemindir ve atıfsız olursa sıfat olacağı için bir yemin olur. (Redd-ül muhtar) [Vallahi billahi atıfsızdır, vallahi ve billahi atıflıdır.]

Bir yemin olur
Sual: (Vallahi, billahi, tallahi) diye arada ve harfi olmadan yemin edenin, bir yemin kefareti vermesi gerektiğine göre, aynı şeyi kuvvetlendirmek amacıyla, peş peşe veya başka zamanlarda defalarca (Vallahi şunu yapacağım) diye, yemin etse, bu yeminini bozunca yine bir yemin kefareti mi gerekir?
CEVAP
Evet, bir kefaret gerekir, çünkü sonraki yeminler birinci yemini tekit yani kuvvetlendirmek için söylenmiştir, ayrı bir yemin değildir. Tekit için değilse, aynı iş için olsa da, hepsi ayrı yemin olur.

Yeminin bozulması
Sual: Arkadaş, (Sana şu yardımı yapacağım) dedi. Ben de (Vallahi yaptırmam) dedim. Haberim yokken o işi yapmış. Yemin kefareti vermem gerekir mi?
CEVAP
Hayır, çünkü siz yaptırmadınız, o kendisi yaptı. Yemininiz bozulmadı.

Yemin ettim demek
Sual:
(Ben, o işi yapmamaya yemin ettim) demekle yemin edilmiş olur mu?
CEVAP
Evet, doğru söylüyorsa, yani gerçekten o işi yapmayacaksa yemin etmiş olur. O işi yapacağı halde, yalandan öyle diyorsa yemin olmaz. (Hindiyye)

Kadının yemin etmesi
Sual:
Kadın, beyine, (Sen, bana haramsın) veya (Seni, kendime haram ettim) dese, ne gerekir?
CEVAP
Bu yemin olur. Kadının söylemesinin nikâha zararı olmaz. Sözünde durmayıp kocasıyla beraber olursa, yemin kefareti vermesi gerekir. (Hindiyye)

Seninle konuşmak haramdır
Sual:
Bir kimse diğerine, (Seninle konuşmak haramdır) dese yemin olur mu? Yani konuşursa yemin kefareti vermesi gerekir mi?
CEVAP
Evet, yemin olur. Konuşursa yemin kefareti vermesi gerekir. (Hindiyye)

Almanya’da yemin kefareti
Sual:
Almanya’da unun kilosu 0,25-0,30 Euro arasındadır. Bir fıtra miktarı 1750 gram olduğuna göre, bir günlük fıtra tutarı yaklaşık 0,50 Euro ediyor. 10 günlük yemin kefareti için 5 Euro tutarında kitap vermek yetiyor. Yani 0,50 Euro’dan 10 tane din kitabını 10 fakire versem, yemin kefareti yerine gelir mi? Mesela 10 tane Namaz Kitabı 10 Euro ediyor. 10 tane Namaz Kitabı verilse yemin kefareti verilmiş olur mu?
CEVAP
Elbette olur. Buğdaya göre hesap edilirse, 10 Euro ile birkaç yemin kefareti verilebilir. Türkiye’deki durum da bundan pek farklı değildir. Ölçü, bir fıtra tutarındaki kitaptan 10 tane vermektir. Bir fıtra tutarı Almanya’da da, Türkiye’de de yarım Euro’dur. 5 Euro bir yemin kefareti için kâfi gelir. Yemin kefareti için 10 kitap şarttır. Fiyatları önemli değildir. Yarım veya 1 Euro da olabilir, 10 Euro da olabilir. Önemli olan 10 kitap vermektir.

Yemin kefareti
Sual: Maide sûresinin, (Yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on düşkünü yedirmek veya giydirmek yahut bir köle azat etmektir. Bunları yapamayan üç gün oruç tutar. Yeminlerinizin kefareti budur) mealindeki 89. âyetinde bildirilen yedirmenin veya giydirmenin kıymeti, fakire verilemez mi?
CEVAP
Fıkıh kitaplarımızda deniyor ki: Sarık ve mest vermek, elbise olarak caiz olmaz. Yemek bedeli olarak caiz olur. Şayet her fakire birer sarık verilir, bu da gömlek veya uzun don olmaya müsait olursa caiz olur, değilse elbise olarak caiz olmaz, fakat kıymeti bir fıtra miktarı olursa, yemeğe bedel olarak caiz olur.

On fakire bir elbise verilse, bunun kıymeti, her fakire verilecek bir elbise bedelinden fazla bile olsa, bu, elbise yerine caiz olmaz. Ancak, yemek yerine olur. Yemin kefareti için eski bir elbise verilse fakat yeni elbisenin dayandığı müddetin yarısından az zaman dayansa bu caiz olmaz, fazla dayanırsa caiz olur. Kıymetinin ucuz veya pahalı olması hükmü değiştirmez. Bir kimse bir fakire, bir defada on elbise verse, yemekte olduğu gibi bu da caiz olmaz. On fakire bir hayvan verse, kıymeti on elbiseye veya on yemeğe bedel olsa, kıymeti itibarıyla, elbiseden bedel caiz olur. Verilen dirhemler de [gümüş paralar da] böyledir, yani kıymeti, elbiseye değil de, yemeğe bedel olursa caiz olur. (F. Hindiyye)

Yemin kefareti için, ölü kefenlemek; mescid yapmak veya ölünün borcunu ödemek caiz olmaz. Yolda kalmışa verilirse caiz olur.

Yemin kefareti için, bir köle azat etmek veya on fakiri sabah akşam doyurmak yahut on fakire orta halli insanlara elverişli, üç aydan fazla dayanacak ve bedenin çoğunu örtecek bir kat elbise vermek gerekir. Elbise yerine yalnız don caiz olmaz. Ancak donun kıymeti sabah akşam bir fakiri doyuracak kadar yani bir fıtra miktarı değerde olursa, kıymeti itibarıyla caiz olur. (Dürr-ül-muhtar)

Tefsirlerde ve fıkıh kitaplarında sirke, zeytinyağı, başa giyilen sarık, peynir gibi maddelerin de verilebileceği yazılıdır. (Kurtubî)

Yemin kefareti olarak, on fakire bir kere veya bir fakire on gün, her gün bir kere yarım sa’ buğday, un veya ekmek yahut bu değerde başka mal, altın, gümüş para temlik etmek [vermek] de olur. [Bir fıtra değerinden aşağı olmamak şartıyla] kumaş, havlu, mendil, çorap, et, pirinç, çamaşır, terlik, ilaç veya din, fen, ahlak kitabı verilebilir. (Seadet-i Ebediyye)

Yemin ederken
Sual:
Yeminde, kelimenin sözlük mânası mı, yoksa âdet olarak kullanılan mânası mı esas alınır?
CEVAP
Şâfiî mezhebinde sözlük mânasına, Mâlikî’de, Kur’an-ı kerimde kullanılan mânasına, Hanbelî’de ise, yemin edenin niyet ettiği mânaya bakılır.

Hanefî'de, o zamanda, o memleketlerde, o kelimenin kullanılması âdet olan mânası kabul edilir. Birkaç örnek verelim:
1- (Hayvana binmeyeceğim) diye yemin eden, insanın sırtına binerse, yemini bozulmaz. Çünkü sözlükte, insan (Hayvan-ı natık = Konuşan hayvan) diye tarif edilirse de, insana hayvan demek âdet değildir.

2- (Direk üstüne oturmayacağım) diye yemin eden kimse, dağ üzerine oturursa, yemini bozulmaz. Kur’an-ı kerimde dağa direk buyurulduysa da, böyle demek âdet olmamıştır.

3- (Ev yıkmayacağım) diye yemin eden kimse, örümcek yuvasını bozunca, yemini bozulmaz. Kur’an-ı kerimde, örümcek yuvasına da ev buyurulduysa da, buna yuva demek âdettir.

4- (Kelimenin Kur’an-ı kerimdeki veya sözlükteki mânasını niyet ederek yemin ettim) diyenin, sözü kabul edilir. Fakat kelime mecaz olarak, yani mânası dışında kullanılıyorsa, (Böyle âdet olan mânaya niyet ettim) demesi kabul edilmez.

5- (Kâğıt parayla bir şey almam) diye yemin eden, altınla satın alınca, yemini bozulmaz. Çünkü altın ayrı, kâğıt para ayrıdır. (Hiçbir şey satın almam) demek istedim denemez. Böyle demek âdet olsa da, kâğıt paranın mânası açıktır. Bu mânayı âdet değiştiremez.

6- (Kapıdan çıkmayacağım) diyen, pencereden çıkarsa, yemini bozulmaz.

7- (Kırbaç vurmayacağım) diyen, sopa vurursa, yemini bozulmaz.

8- (Onun yüzüne bakmayacağım) diye yemin eden, aynadaki görüntüsüne baksa, yemini bozulmuş olmaz.

9- (Onunla konuşmayacağım) diye yemin eden, telefon veya benzeri bir cihazla konuşursa yemini bozulur.

Dine aykırı yemin
Sual:
Dine aykırı olarak, (Annemin ölüsünü göreyim), (Çocuğumun ölüsünü öpeyim), (Babam hakkı için), (Annem üzerine) veya (Namusum için) diye yemin eden ne yapmalıdır?
CEVAP
Böyle yemin etmek haramdır, hattâ küfür olur. Hemen tevbe etmeli ve bir daha söylememelidir. Dine uygun yemin olmadığı için, bozulunca yemin kefareti gerekmez.

Adak ve yemin
Sual:
(Her sigara içişte yüz lira vereceğim) diye adakta bulundum. Ne yapmam gerekir?
CEVAP
İmkânsız şeyi adamak yemin olur. Yeminini bozunca bir kere yemin kefareti verirse, her içişte yüz lira vermekten kurtulmuş olur.

Dedesiyle konuşmam demek
Sual:
Bir kimse, (Ali’nin dedesiyle konuşmayacağım) diye yemin etse, fakat Ali’nin baba tarafından olduğu gibi anne tarafından dedesi varsa, niyet ettiği dedesiyle değil de, öteki dedesiyle konuşsa, yemini bozulmuş olur mu?
CEVAP
Evet, bozulmuş olur. Hattâ birine, (Kardeşinle konuşmayacağım) derken onun kardeşlerinden birine niyet etse, o kimsenin de, beş tane kardeşi olsa, hiçbiriyle konuşamaz. Konuşunca yemini bozulur ve yemin kefareti vermesi gerekir.

Her yemine bir kefaret
Sual:
(Oruç kefaretinde olduğu gibi, yemin kefaretinde de, ne kadar çok yemin edilip bozulursa bozulsun, bir kefaret kâfi gelir) deniyor. Her yemin için ayrı bir kefaret gerekmiyor mu? Bir de fakire yemek yedirebilecek durumda olanın, yemin kefareti için oruç tutması sahih olur mu?
CEVAP
Her yemin için ayrı bir kefaret gerekir. Yemin kefareti için, bir köle azat eder. Yahut zekât alması caiz olan, erkek veya kadın on fakire, bütün bedeni örtecek kadar, bir kat çamaşır verir veya aç olan on fakiri bir günde iki defa doyurur. Bu üçünden birini yapamayan fakir, üç gün peş peşe oruç tutar. Bu oruçlara, gece niyet edilir. Kadın, üç günü tamamlamadan hayz başlarsa, oruca devam etmez. Hayz bittikten sonra, yeniden üç gün tutar. Damad kitabında diyor ki: Çeşitli yeminlerin kefaretleri ayrı yapılır. (Vallahi ver-Rahmani ver-Rahimi şu işi yapmam) dese, üç yemin olur. O işi yaparsa, üç kefaret gerekir. Bir yemin kefareti için, ya bir fakire on gün veya on fakire bir günde bir fıtra miktarı mal vermek gerekir. Birkaç yemin kefareti bir günde on fakire verilemez. Yemin kefaretini geciktirmek günah olur. (Seadet-i Ebediyye)

Demek ki, yemin kefaretini veremeyecek kadar fakir olan, peş peşe üç gün oruç tutar. Yemin kefareti olarak en kolayı ve en uygunu, on fakire, nakli esas alan, İslam Ahlakı kitabı gibi doğru yazılmış birer din kitabı vermektir. Kitap işi, 15-20 liraya hâlledilebilir. Yemin kefaretini verebilecek kadar parası olanın oruç tutması sahih olmaz.

Oy vermek için yemin
Sual: Bir erkek, eşine, (Şu partiye mührü basacaksın) dese ve bunun için yemin ettirse, kadın o partiye oy vermek istemezse, ne yapması gerekir?
CEVAP
İstediği partiye oy verir. Yeminini bozduğu için, yemin kefareti de verir. Eğer, kocasının şerrinden korkuyorsa, bir zarar verebilecekse, onun dediği partiye mührü basar, iptal olması için başka partilere de basar. Böylece kocasının dediği partiye mührü basmış olur. Yemin kefareti de vermesi gerekmez.

Sual: Başım için veya oğlumun, kızımın başı için diyerek yemin etmekte, dinimiz açısından bir mahzur var mıdır?
CEVAP
Bir kimse, oğlumun, babamın başı veya başım için diyerek yemin etse, mesela vallahi oğlumun başı için diyerek yemin etse, bu kimsenin imanının gitmesinden korkulur.

Sual: Bir kimse, birkaç defa yemin edip bu yeminleri bozsa, hepsi için bir kefaret mi yapar?
CEVAP
Bir kimse, birkaç yemini bozarsa, hepsi için ayrı ayrı kefaret yapması lazımdır. Kefaretler, zekat gibi, ibadet-i maliyyedir. Malını fakirlere bir vekil vasıtası ile vermesi caiz olur. Fakat, kendisinin malı ayırırken veya fakire verilinceye kadar niyet etmesi lazımdır.

Yemin üç türlü yapılır
Sual:
Yemin sadece Allahın isimleri ile mi yapılır, başka söz veya kelimelerle de yemin edilebilir mi?
CEVAP
Konu ile alakalı olarak Mültekâ ve Dürr-ül-muhtârda deniyor ki:
“Yemin üç türlü yapılır:
1- Allahü teâlânın isimleri ile yapılır.
2- Küfre sebep olan bir şeyi şarta bağlamakla yapılır.
3- Talakı, boşamayı şart etmekle, şart olsun demekle yemin edilir.

Allahü teâlânın isimleri ile yapılan yemin, ya harf ile veya kelime ile olur. Vallahi, billahi diyerek ismin başında “bi, tâ, ve” harflerinden biri söylenip, ismin sonu esre okunursa, yemin olur. Yemin, yalnız Allahü teâlânın isimleri ile olur. Başka şeylerle yemin olmaz. Allahü teâlânın isimlerinden, Halîm, Alîm, Cevâd gibi, insanlar için de kullanılan bir isim ile yemin ederken, Allahü teâlânın ismi olduğunu niyet etmek lazım olur.

Yemin etmek âdet hâlini alan bazı sıfatları ile de yemin caizdir. Mesela Allahü teâlânın kudreti veya azameti, rahmeti için demek gibi.

Kur’ân-ı kerim, Peygamber, Kâbe için diyerek yemin olmaz. Namusum üzerine söz veriyorum, şerefim üzerine doğru söylüyorum demek, yemin değildir. Canın için, başın için gibi yemin etmek haramdır.

Allah için yemin ediyorum demek, yemin olur. Allaha ahd ediyorum, Allaha misak ediyorum demek, yemin olur. Kasem ediyorum, yemin ediyorum diyerek de yemin olur. Ahdım olsun, nezrim olsun, yeminim olsun demekle de yemin olur.

Eğer bunu yaparsan kâfirsin veya Yahudisin yahut Hristiyansın veya Allahsızsın gibi küfre sebep olan bir şey demek veya bunları olacaksın veya ol diye söylemek, hepsi yemin olur. Karşısındaki kimse o işi yapınca, yemin bozulur. Bunları yemin niyeti ile söyledi ise, yemin eden kefaret verir. Eğer, onun kâfir olmasını isteyerek söyledi ise, yemin eden kâfir olur. Çünkü küfre razı olan kâfir olur. Müslümana kâfir diyen, kastetmese de, kâfir olur. Kendisine kâfir diyene; “Efendim, buyur!” gibi cevap veren kâfir olur. Cevap vermemeli veya reddetmelidir. Bir kimse, küfre sebep olan şeyleri, yemin niyeti ile söylerse, kâfir olmaz, yemin etmiş olur.”

Sual: “Şu eve veya odaya girersem, helal olan her şey bana haram olsun” demekle yemin mi edilmiş olur yoksa bunu söyleyenin imanı mı gider?
CEVAP
Bu odaya, bu eve girersem, faiz yemek helal olsun veya her şeyi yemek bana haram olsun demek, yemin olur. Çünkü faiz, her dinde haramdır. Helal olsun demek küfürdür. Her şey haram olsun demek, yemesi, içmesi her dinde helal olan ekmek, su gibi şeyler haram olsun demek olup küfürdür. Küfre sebep olan şeyler, yemin niyeti ile söylenirse, söyleyen kâfir olmaz, yemin etmiş olur.

"Allah aşkına" diyerek istemek
Sual:
Bazı kimseler, “Allah aşkına şunu yapar mısın” diyorlar. Böyle söylemek ve bu şekilde söyleneni yapmak uygun olur mu?
CEVAP
Bu konuda Hadîkada deniyor ki:
“And vererek, mesela Allah aşkına diyerek bir kimseden dünyalık şey istemek caiz değildir. Hadîs-i şerifte, bunların melun oldukları bildirildi.”

Dürer ve Gurerde, İbni Âbidîn ve Hadîkada deniyor ki:
“Bir Müslüman, (Allah hakkı için şunu yap) derse, bunu yapmak lazım olmaz, yani yapmamak günah olmaz ise de, taat, hatta mubah olan şeyleri yapmak iyi olur. Peygamber hakkı için yahut ölü veya diri bir Veli hakkı için dua etmek haramdır. Çünkü, kimsenin Allahü teâlâ üzerinde hakkı yoktur. Âlimlerin bir kısmı böyle ictihad etti ise de, böyle dua etmek, (Ya Rabbi, onlara vermiş olduğun hak için) niyeti ile caiz olur. Çünkü, Rum sûresinin 47. âyetinde mealen; (Üzerimize hak oldu ki, müminlere yardım ederiz) buyuruluyor. Allahü teâlâ, En'âm sûresinin 12. âyetinde mealen; (Allahü teâlâ kullarına merhamet etmeyi kendisine lazım kıldı) buyurup, merhamet ve ihsan ederek, sevdiklerine haklar verdiğini göstermektedir.” Bezzâziyye fetvasında, ölü veya diri, Peygamberlerin ve Evliyanın hürmetleri için dua etmenin caiz olduğu bildirilmektedir.

Sual: Başın için, evladın için diyerek yemin etmek veya böyle yemin edilmesini teklif etmek, dinen uygun mudur?
CEVAP
Allahü teâlânın isminden başka, yer, gök ve başın, evladın için diyerek, yemin etmek, çeşitli hadîs-i şeriflerle men edildiğinden, dinen caiz değildir.

Sual: Yalan yere yemin etmenin günahı, dinimizce çok mu büyüktür?
CEVAP
Bu konuda Tarîkat-ı Muhammediyyede deniyor ki:
“Peygamber efendimiz; (Yalan yere yemin, büyük günahtır) buyurdu. Bir hadîs-i şerifte de; (Yalan yemin ederek bir Müslümanın hakkını alan kimsenin gideceği yer, Cehennemdir) buyuruldu. Doğru olarak çok yemin etmek, Allahü teâlânın ismine ve yemine kıymet vermemek olur. Bunlara kıymet vermeyerek yemin etmek çok çirkindir. Şarkılarda, temsillerde, eğlencelerde yemin etmek de böyledir.”

Sual: Bazı kimseler, yemin ettirmek istediklerine, babanın başı için, canın için, namusun üzere yemin et diyorlar. Böyle yemin etmek ve ettirmek dinen uygun mudur?
CEVAP
Bu konuda İbdâ kitabında deniyor ki:
“Hadîs-i şerifte; (Babam hakkı için diyerek yemin etmeyiniz! Yemin, Allah ismi ile olur) buyuruldu. Ebû Dâvuddeki hadîs-i şerifte; (Emanet, yani namus için yemin eden, bizden değildir) buyuruldu. (Allahdan başka bir isim ile yemin eden kafir olur) hadîs-i şerifini İmam-ı Tirmizî bildirmektedir. Babanın başı için, canın, başın için, namus için gibi yemin etmeler maalesef yaygın hal almıştır.”

Sual: Söz verirken veya yemin ederken Peygamber efendimizin hakkı için diyerek yemin edilebilir mi?
CEVAP
Allah hakkı için, Mushaf hakkı için demek veya Mushaf’a elini koymak yahut Mushaf’ı gösterip bunun hakkı için demek, yemin olur. İslam âlimleri, Kâbe’nin hakkı için ve Resûl-i ekrem hakkı için demenin de yemin olacağını bildirmiş ve Menâkıb-ı Çihâr Yâr-ı Güzîn kitabındaki şu hadiseyi nakletmişlerdir:
“Meâliyil ferş-ilâ avâliyil arş isimli kitapta anlatılır. Kâdî Ebül Hasen, Ebu Hüreyre hazretlerinden rivayet eder. Resulullah efendimiz bir gün Eshab-ı kiram ile oturmuşlardı. Konuşma esnasında, hazret-i Ebu Bekir;
- Ya Resulallah! Senin hakkın için ki, ömrümde hiç puta secde etmiş değilim dedi. Hazret-i Ömer;
- Niçin Resulullah hakkına yemin edersin. Bu kadar cahiliyye zamanımız geçti, dedi. Hazret-i Ebu Bekir dedi ki:
- Babam Ebu Kuhâfe, bir gün beni alıp, puthaneye götürdü. Bunlar senin ilahındır, bunlara secde eyle, dedi. Beni oraya koyup, gitti. Ben ileri vardım puta;
- Karnım açtır, bana yiyecek ver, dedim, cevap vermedi. Su istedim, cevap vermedi. Elbisem yok, bana elbise ver dedim, cevap vermedi. Elime bir taş alıp, bu taşı senin üzerine atarım, eğer ilah isen mâni ol, dedim, cevap vermedi. Taşı atıp, puta vurdum. Yüzü üzeri düştü. Babam gelip, bu hâli görünce bana dedi ki:
- Ey oğul, niçin böyle edersin. Elimden tutup, eve götürdü. Anneme durumu anlattı. Annem dedi ki:
- Bunu kendi hâline koyalım. Bunun hakkında, Allahü teâlâ tarafından bana hitap gelmiştir. Eseri zuhur edecektir. Sonra ben anneme sordum.
- Benim için sana gelen hitap ne idi. Annem dedi ki:
- Seni doğurmam yakın olduğu gece, ağrı tutup, ızdıraba düştüm. Hatıftan bir ses geldi ki;
“Ey hatun! Müjdeler olsun sana ki, senden bir vücud zuhura gelecektir. Yerde adı Atîk ve semada, gökte Sıddîk ve hazret-i Muhammed’e yâr ve refik olacaktır, dedi.” Ebû Hüreyre hazretleri der ki:
- Ebu Bekir hazretleri sözünü tamamladı ve Cebrail aleyhisselam gelip, Resulullah efendimize sadık Ebu Bekir, dedi. Yani Ebu Bekir gerçek söyler, diye üç kere tekrar etti.”

 
Geri dön
 
 
Dini Konularda Ara:


detay.asp?Aid=4787
detay.asp?Aid=4787
İhlas Vakfı
Dünya İçin Paylaşma Vakti
Online Bağış Yapmak İçin
Güncelleme Tarihi
21 Kasım 2024 Perşembe
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orijinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
AnaSayfam Yap   |    Favorilere Ekle   |    RSS
Ziyaretçi Sayısı

Hosted by İhlas Net