Cenâb-ı Hak, Resûlünü gönderdi,
Kur’ân-ı kerimi Ona indirdi.
İki cihanın da serveridir O,
Cenneti a’lânın rehberidir O.
Odur kâinatın kâmil insanı,
Odur Hakk'ın bize yüce ihsanı.
Nûru ile aydınlandı kâinat,
Görüldü sayısız pek çok mucizât.
Harikalar verdi ona Yaradan,
Temiz sular aktı parmaklarından.
Bir gece Kudüs’e vardı Mekke’den,
Bir anda gökleri Odur seyreden.
Onu tasdik eden yüce Kur’ândır,
Peygamberliğine kâfi burhandır.
O teşrif edince değişti insan,
Ona iman etti putlara tapan.
Kusursuz olarak yaratıldı O,
Hep güzelliklerle donatıldı O.
Sâdık idi, Ondan herkes emindi,
Bütün ataları birer mümindi.
Peygamber bilene edildi ihsan,
Köle iken oldu ebedi sultan.
Her derde devadır, her ruha şifa,
Gözlere sürmedir, kalblere cilâ.
Seyyid-ül-beşerdir, başlara taçtır,
Bütün insan ve cin Ona muhtaçtır.
Bütün dertlilerin dermanıdır O,
Aşkla yanan gönlün fermanıdır O.
Dünyada ne kadar deniz var ise,
Mevlâ hepsini de mürekkep etse.
Melek, ins ve cinne, verse kalemi,
Kâğıt yapsa on sekiz bin âlemi.
Yıllarca yazsalar, Onun methini,
Yine yapamazlar binde birini.
Vasfına olamaz, kimse tercüman,
O olmasa idi, olmazdı cihan.
Yâ Rabbi, Habibinin hürmetine,
Hoca’yı kavuştur şefaatine!