*Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Öyle yaşayalım, öyle konuşalım ki, bizim yüzümüzden kimse Cehenneme gitmesin.
*Sorulan dini suallere verilen cevaplara dikkat etmeli, cevap vermek kolay değildir. Cevap verenler de ahirette hesaba çekileceklerdir. Cevap verirken, muteber kitaplardan nakli esas almak şarttır.
* Allahü teâlâ bir kimseye, bir büyüğü tanıttıysa, neyi tanıtmadı; bir büyüğü tanıtmadıysa da, neyi tanıttı?
*Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri, (Allahü teâlânın bir kulunu sevmediğinin alameti bu yolun büyüklerine itirazdır) buyuruyor.
*Mümin, mümine Allah için sevgiyle baksa, Cenab-ı Hak bütün günahlarını affeder.
*Rabbine güvenen kula, Allahü teâlâ yardım eder. Paraya, mala mülke, şuna buna güveneni, güvendiğiyle baş başa bırakır.
*Allah için olan işte sevgi vardır. Dünya için olan işte sevgi yoktur. Dünyanın tabiatında sevgi yoktur. Allahü teâlâ dünyayı yarattığından beri, bir defa olsun rahmet nazarıyla bakmamıştır. Dünya, nefs ve şeytanın azmasına yardımcı olmaktadır. İnsanın dünyalığı arttıkça nefsi azar, gurur, kibir artar, kontrolden çıkar. Ahireti bırakıp, hep dünyalığı artırmak için gece gündüz çalışmak, ızdırabı, sıkıntıyı, sevgisizliği artırmak, ahmaklık alametidir.
*Bir kalbde iki sevgi olamaz. Bir kalbde dünya sevgisi varsa, o insanda Allah sevgisi olamaz. Olamayınca da her yerde, ailesinde, işinde sevgisizdir.
*Bazıları çok sevilir, bazılarından kaçmaya bakılır. Araştırılırsa, muhakkak onun dibinde başka sevgi olduğu görülür. Allah sevgisi olan kalbde ihlâs olur. İhlâs olan kalbde Allah sevgisi olur. İhlâsla dünya zıttır. Dünya, nefsin ve şeytanın tuzağıdır.
*Varlıkta imtihan, darlıktan daha zordur; çünkü darlıkta hep Allah deniyor, varlıkta akla gelince söyleniyor. Bu çok tehlikelidir.
*Bir mürşid-i kâmilin talebesine ne yapılsa, hocasına gider. Hocasının talebesini hakkıyla sevmeyen, hocasını tanıyamaz, hocasından hiç faydalanamaz.
*Ehl-i sünnet itikadında olmak, büyükleri yani Evliya zatları tanımak büyük nimettir. Tanıdıktan sonra ayrılmak da, büyük felakettir. Ayrılanlarla beraber olmak da, büyük felakettir. Ayrılanlarla beraber olmak, engerek yılanıyla beraber olmaktan daha tehlikelidir.
*İman, Allahü teâlânın bizzat ihsanıdır; çünkü bir kimseye bir şeyler anlatılır; ama imanı Allah'tan başkası veremez. Allahü teâlâ bir kuluna iman vermişse, ihsanlardan en büyüğünü vermiş demektir. Artık o kulun kalkıp bir kuruşun hesabını yapması, mümin kardeşinin gıybetini, dedikodusunu yapması çok çirkindir.
*Fâsık bile olsa, ehl-i sünnet itikadında olan bir müminin kalbindeki nuru dünyaya çıkarsalar, imanının nuru güneşin ziyasını kapatır. Mümin o kadar kıymetlidir.
*Birbirimizi sevelim. Kendimizi bir şey zannetmeyelim. Hiçbir Müslümanı hakir görmeyelim. Çok sarhoşlar imanlı gitmiştir. Nice âlim veya şeyh geçinenler de imansız gitmiştir.
* Ahir zamanda imanla ölen çok az olur. Çok korkmalıdır.