Sual: Dinimizde yolda yürüme şekli de bildirilmiş midir?
CEVAP
Dinimizde eksiklik yoktur. Yürüme, oturma kalkma, yatma, konuşma şekli gibi insana faydalı veya zararlı olan her şey en ince teferruatına kadar bildirilmiştir. Diğer dinlerde böyle şeyler yoktur. Yürümekle ilgili olarak Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Böbürlenerek yürüme!) [Lokman18]
([Ne çok yavaş, ne de koşarak] vasat bir şekilde yürü!) [Lokman 19]
(Rahman olan Allahü teâlânın [salih] kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürürler.) [Furkan 63]
(Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, çünkü sen ne yeri delebilir ve ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.) [İsra 37]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Koşarak yürümek müminin değerini düşürür.) [Ebu Nuaym]
Yürürken pencerelere ve kadınlara bakılmaz! Yolda giderken büyüklerin ve âlimlerin önünden ve solundan yürünmez! Rütbesi veya ilmi fazla olan solda yürür. Yürümede sağın, sola göre üstünlüğü vardır. Bir yere giderken, yol ikiye ayrılırsa, soracak kimse de yoksa ne yapmak gerekir? Hadis-i şerifte, (Karşınıza iki yol çıkarsa, sağdan yürüyün) buyuruldu. (B. Arifin)
Kadınlar, zaruretle sokağa çıkınca kenardan yürürler. Hanımların ayakkabıları sade olmalı, yürürken ses çıkartmamalıdır! Peygamber efendimiz de, önüne bakarak yürürdü, yürüyüşü ne yavaş ve ne pek süratli idi. Hadis kitaplarında Peygamber efendimizin yürüyüş durumunu bildiren birkaç hadis-i şerif meali:
(Yürürken [dimdik yürümez] hafif öne meyilli yürürdü.) [Müslim]
(Yolda yürürken, sağa sola hiç bakmazdı.) [Hakim]
(Yürürken gayet vakarlı, fakat hızlı giderdi.) [İbni Sad]
(Köle ve miskinlerle beraber yürürdü.) [Hakim]
(Yürüyüşünden aciz ve tembel olmadığı anlaşılırdı.) [İbni Asakir]
Yürümekle ilgili diğer hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Asa ile yürümek tevazudandır. Asa ile yürüyen kimsenin her bir adımına bir sevap yazılır.) [Deylemi]
(Asa ile yürümek, müminin alameti, Peygamberlerin sünnetidir.) [Deylemi]
(Yürürken yorulan, yürüyüşünü hızlandırırsa, yorgunluğu gider.) [Deylemi]
(Bir kimse hayvana güç gelecek yerde inip de yürürse, bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır.) [Hakim]