Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dünya hayatı çok kısadır. Âhirette ele geçecek ebedî nimetler, bu kısa hayattaki çalışmamıza bağlıdır. Allah korusun, ebedî azaplar da böyledir. Bir gün Peygamber efendimize, (Yâ Resulallah, dünya ile âhiret arasındaki mesafe ne kadardır?) diye sorulduğunda, (Göz açıp kapayıncaya kadar yakındır) buyurdu.
İnsanın en kıymetli varlığı vaktidir. (Vakit, nakittir) buyurulmuştur. Nakit, altın ve gümüş para demektir. Zamanı boşa harcamak, parayı boşa harcamak gibidir. Para boşa harcanınca, sermaye gider. Zaman boşa harcanınca da ömür sermayesi gider. Dünyada söylenmiş olan bir kelime-i tevhid veya bir Allah demek âhirette, teraziyi değiştirebilir. Bu yüzden, her ânı değerlendirmeye çalışmalı. Yolda, evde, işte, her fırsatta, Allah demek, salevat-ı şerife getirmek, tevbe istigfar okumak, bizi azaptan kurtarabilir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Beş şey gelmeden önce, şu beş şeyin kıymetini bilin:
1- İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin,
2- Hastalıktan önce sağlığın,
3- Meşguliyetten önce boş vaktin,
4- Fakirlikten önce paranın, zenginliğin,
5- Ölmeden önce hayatın, dünyada âhireti kazanmanın kıymetini bilin!)
Tüccar bir talebe hocasına, (Efendim, şu işleri yapıp, çok kazanıp, İslamiyet’e hizmet etmek istiyoruz) deyince, hocası küçük bir kağıda, (Temizlen) diye tek kelime yazıp verir. Tüccar, dört beş sene, bu kâğıdı muska gibi taşır, ama her şeye çok dikkat etmesine rağmen temizlenemez. Bir gün hocasına durumu anlatıp, (Neden temizlenemiyorum?) diye hikmetini sorar. Hocası buyurur ki:
- Bir arkadaşın dinsizdir. Dostunu iyi seçeceksin. Çünkü Peygamber efendimiz, (İnsanın dini arkadaşının dini gibidir) buyuruyor. Resulullah’ın sözlerinde zerre kadar tereddüt eden kâfir olur. Bundan dolayı Eshab-ı kiram, kazara da olsa, hayır dememek için, ağızlarına taş koyarlardı. Bu bakımdan, iyi arkadaş seçmeli. Eğer bir kimsenin arkadaşı namaz kılmıyorsa, itikadı veya ahlakı bozuksa, onun da bozulacağı kesindir. Çünkü bir sepet elmanın içinde bir tane çürük olsa, bu çürük olan, sağlamların hepsini bozar. O kadar düzgün elmalar, bir elmayı bile düzeltemez. Çünkü insanın nefsi kâfir olduğu için, küfür kolay ve çabuk yayılır. Güzel hasletlerin yayılması ise çok zor olur. Marifet zoru başarmaktır.