Kıyamet yarın kopacak, öbür gün kopacak diye tarih verenlere itibar etmemelidir. Çünkü dünyada Müslüman bulunduğu müddetçe kıyamet kopmayacaktır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allah diyen bir kimse kaldığı müddetçe kıyamet kopmaz.) [Müslim]
Ama kıyamet yaklaştıkça Müslümanlar çok garip olacak, çok zulüm görecek, çok sıkıntı çekecek, dinini rahatça yaşaması çok zor olacaktır. Bir hadis-i şerifte, (Bir zaman gelir, sünnet unutulur, bid'atler meydana çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid'atlere uyan ise, kendilerine çok arkadaş, yardımcı bulur) buyuruldu. O zamandaki Müslümanların nasıl yaşayacağı sorulduğunda, (Sudaki tuz, sirke içindeki kurt gibi) buyuruldu. Dinlerini nasıl koruyacağı sorulduğunda, (Avuçtaki ateş koru gibi. Bırakırsa söner, tutarsa elini yakar) buyuruldu. (Şir’a)
Bir hadis-i şerif de şöyledir:
(Öyle bir zaman gelir ki, sünnetime tutunmak, avucuna ateş almak gibi olur.) [Hakim]
Müslümanlar, bütün dünyada garip olacaktır. Bir hadis-i şerif şöyledir:
(İslam dini, garip olarak başladı, sonu da garip olacaktır.) [Müslim, Tirmizi]
Garip olmasının sebebi ise, insanlar gittikçe bozulmaktadır. Bir hadis-i şerif de şöyledir:
(En iyi, en hayırlı insanlar benim asrımda bulunan Müslümanlar [Eshab-ı kiram]dır. Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenler [Tabiin] dir. Onlardan sonra da en iyiler onlardan sonra gelenler [Tebe-i tabiin] dir. Onlardan sonra gelenlerde yalanlar yayılır. Bunların sözlerine, işlerine inanmayınız.) [Buhari]
Herbiri bir mucizeyi bildiren bu hadis-i şerifler gösteriyor ki, günümüzdeki insanların sözlerine ve işlerine ihtiyatla yaklaşmak lazımdır. Kendi sözlerine değil, eski âlimlerden bildirdiklerine itimat etmelidir. Şayet eski âlimler kötülenirse asla itibar etmemelidir. Yine bir mucizeyi bildiren hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Ahir zamanda sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır.) [İbni Asakir]
Peygamber efendimiz o zaman ne yapılacağını da bildirmiştir:
(Bu ümmetin son zamanlarında gelenler, önceki âlimleri kötülediği zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace, İbni Adiy, İbni Asakir]
Kıyamet alametini bildiren hadis-i şeriflerden bazıları da şöyledir:
(Haine itimat edilir, emine ihanet edilir.) [Harâiti]
(Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek beni yalanlayanlar çıkar.) [Ebu Ya’la]
(Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkar.) [Ebu Davud]
(Doğru söyleyenler yalanlanır, yalancılar kabul görür.) [İ.Ahmed]
(Gençler, çocuklar âmir olur.) [Hakim]
(Camilerde binden fazla kişi namaz kılar, içlerinde bir mümin bulunmaz.) [Deylemi]
(Camiler ve hâfızlar çoğalır, ama, hakiki âlim hiç bulunmaz.) [Ebu Nuaym]
(İlmin azalması, âlimlerin azalması ile olur. Cahil din adamları, kendi görüşleri ile fetva verir, insanları doğru yoldan saptırırlar.) [Buhari]
(İşler ehli olmayana verildiği zaman, kıyameti bekleyin.) [Buhari]
(Kıyamet kopmadan önce deccal çıkar, deccaldan önce de 30 veya daha fazla yalancı deccallar gelir.) Bu yalancıların alametleri sorulduğunda buyuruldu ki: (Yeni âdetler çıkarıp dininizi değiştirenler çıkar, bunlardan sakının ve onlara düşman olun.) [Taberani]
(Hakkın peşinde olmak, garip ve yalnız kalmak demektir.) [İbni Asakir]
(Kötülerin arasında kalan salih kimse gariptir.) [Deylemi]
Yüz şehit sevabı için
Sual: Müslümanlar arasında çeşitli ayrılıkların çıkacağını Peygamberimiz bildirmiş midir?
CEVAP
Evet, bildirmiştir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ümmetim, 73 fırkaya ayrılacak; bunlardan 72’si, Cehenneme gidecek, yalnız bir fırka kurtulacaktır. Kurtulacak olan tek fırka, benim ve Eshabımın yolunda gidenlerdir.) [Tirmizi, İ. Mace]
İslamiyet’in dışına çıkıldığı zaman, Ehl-i sünnet âlimlerinin yolunda olanlara, kıyamette yüz şehit sevabı verilecektir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Fitne fesat yayıldığı zaman, sünnetime yapışana yüz şehit sevabı verilir!) [Hâkim]
Çünkü fitne zamanında İslamiyet’e uymak, kâfirlerle savaşmak gibi güç olur. Böyle güç bir zamanda sünnete yapışmak da, ancak Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına dört elle sarılmakla mümkün olur. http://www.hakikatkitabevi.com adresindeki kitaplar, bu kıymetli kitapların doğru tercümeleridir.