Sual: Bazıları (Allah’ın dini yoktur) diyorlar. Hazret-i Âdem'den beri
dinleri Allah göndermedi mi? Bu konuda âyet ve hadis yok
mudur?
CEVAP
Böyle söyleyenlerin niyeti iyi olsa da, böyle şeyler
söylemeleri asla uygun olmaz. Allahü teâlânın Resullere gönderdiği dinler
çoktur. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Fitne tamamen yok
oluncaya ve Allah'ın dini tatbik edilinceye kadar onlarla savaşın.) [Bekara
193]
(Fitne kalmayıp, yalnız Allah’ın dini kalana kadar onlarla
savaşın.) [Enfal 39]
(Allah katında hak din İslam'dır.) [Al-i
imran 19]
(Allah’ın dininden başka bir din mi istiyorlar?) [Al-i
imran 83]
(Göklerde ve yerde ne varsa, Onundur, din de yalnız Onundur.
O halde Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?) [Nahl 52]
(Dikkat
edin, halis din Allah’ındır.) [Zümer 3]
(Allah, Resulünü, hidayet
ve hak din, İslamiyet’le gönderdi. İslam dinini, diğer dinler üzerine üstün
kıldı. [Muhammed aleyhisselamın hak] Peygamber olduğuna şahid olarak
Allah yeter.) [Feth 28]
(Hâlbuki onlara ancak, dini yalnız Allah’a
has kılarak ve doğru olarak Allah’a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekat
vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.) [Beyine 5]
Bu konudaki
hadis-i şeriflerden birkaçının meali de şöyledir:
(Kim Allah’ın
dininde ilim sahibi olursa, Allahü teâlâ onun sıkıntılarını yok eder ve ummadığı
yerden rızıklandırır.) [Hatib]
(Şüphesiz Allahü teâlâ, dinini
günahkâr kimse ile de kuvvetlendirir.) [Buhari]
(Cennete ancak
Müslüman girer. Allahü teâlâ dinini isterse facirle de kuvvetlendirir.)
[Buhari]
(Allahü teâlâ, her asırda dinini yenileyecek bir müceddid
gönderir.) [Ebu Davud]
(Ümmetimin en şefkatlisi Ebu Bekir’dir.
Allah’ın dininde en kuvvetlisi Ömer‘dir. Hayâsı en çok olan Osman’dır. En güzel
hüküm vereni Ali’dir. Ferâiz ilmini en iyi bileni Zeyd bin Sabit’tir. Kur‘an-ı
kerimi en güzel okuyanı Ubey bin Ka’bdır. Helâl ve haramı en iyi bileni Muaz bin
Cebel’dir. Her ümmetin bir emîni vardır; bu ümmetin emîni ise Ebû Ubeyde bin
Cerrâh’tır.) [Ebu Ya’la]
Resulullah efendimiz en çok şöyle dua
ederdi:
(Ya Mukallibel
kulûb, sebbit kalbi alâ dinike = Ey kalbleri çeviren Rabbim, kalbimi kendi
dinin üzerine sabit kıl.) [Tirmizi]