Sual: (Sükût ikrardan gelir) atasözü her yerde geçerli midir?
CEVAP
Her yerde geçerli olmaz. Çok eskiden, Müslüman kızlar, çok edepli, çok hayâlı oldukları için, (Falancayla evlenmeyi kabul ediyor musun?) diye sorulunca, kabul ediyorlarsa konuşmazlar, susmakla kabul ettiklerini beyan etmiş olurlardı. Bir hadis-i şerif şöyledir:
(Evlendirirken, kadınların fikirlerini söylemelerini emredin! Dul kadın isteğini açıkça söyler! Bâkire kızın susması, kabul etmesi demektir.) [Taberânî]
(Nikâhta kızın susması, razı olmasına alamettir.) [Müslim]
Yapılan bir işi, Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” görüp de bir şey söylememesi, yani susması da, o işin caiz olduğunu gösterirdi. Dinimize aykırı bir iş olursa ona müdahale ederdi. Resulullah efendimizin sözleri, ibadetleri, işleri, itikatları, ahlâkı sünnet olduğu gibi, bir şey yapılırken görünce, mâni olmayıp susması da sünnettir. Bu sünnete, Takrir-i resul denir.
Kötü işler karşısında susmak da zımnen onu kabul etmek anlamına gelir. (Yâ Resulallah! Geçmiş ümmetlerden bir kısmına zelzeleyle azap yapıldı. Toprak altında kaldılar. Bunların arasında sâlihler [iyi insanlar] da vardı) denilince, (Evet, sâlihler de birlikte helâk oldular, çünkü Allah’a isyan edilirken susmuşlar, onlardan ayrılmamışlardı) buyuruldu. Demek ki kötülük karşısında susmamalı, önleme imkânı yoksa, oradan uzaklaşmalıdır.