Sual: Kitaplarda âlem-i emir, âlem-i misal gibi ifadeler geçiyor. Bunlar ne demektir?
CEVAP
Şu kadarını bilmek yeterli olur: Mahlûklar [yaratıklar] üç kısma ayrılır:
1- Âlem-i emir, ruhlar âlemidir. Bunlar, madde olmayan ve ölçülemeyen şeylerdir. Bu âleme, âlem-i ervah veya âlem-i melekût da denir.
2- Âlem-i misal, varlık âlemi değildir. Görünüş âlemidir. Her varlığın, bu âlemde bir misali, görüntüsü bulunur. Bu âlemde, kendiliğinden hiçbir hakikat, hiçbir madde ve mana yoktur. Buradakiler, öteki âlemlerden akseden görüntülerdir. Aynada hiçbir şekil yoktur. Aynada bir şekil görünürse, başka yerden gelen bir görünüştür. Âlem-i misal de aynen böyledir. Rüyada meydana gelen şeyler, âlem-i misalde görülmektedir. Bu âlem, âlem-i emirle âlem-i şehadet arasındadır. Bundan dolayı bu âleme, âlem-i berzah da denir.
3- Âlem-i şehadet, madde âlemidir. Bu âleme, âlem-i ecsad, âlem-i halk veya âlem-i mülk de denir. Bu da ikiye ayrılır: 1) İnsana, âlem-i sagir yani küçük âlem denir. 2) İnsandan başka varlıkların hepsine, âlem-i kebir yani büyük âlem denir.
İnsanda bulunan şeylerin bir kısmı âlem-i halktan, bir kısmı da âlem-i emirdendir. Kalb, bu iki âlem arasında vasıtadır. Âlem-i kebirde olan her şeyin, âlem-i sagirde, bir örneği, benzeri vardır. İşte insanın kalbi, ruh âlemine açılan bir kapıdır. Kâfirlerde bu kapı kapanmış, harap olmuştur. Bunun için, kâfirlerin ruh âleminden haberleri yoktur. Kalbin hayat bulması, ruh âlemine açılması için tek çare, tek ilaç, iman etmesi, Müslüman olmasıdır. (İslam Ahlakı)
Sual: Din kitaplarında bahsedilen âlem-i misâl ne demektir?
Cevap: Allahü teâlânın yarattığı şeylerin hepsine Âlem denir. Üç türlü âlem vardır. Bunlar; Âlem-i şehâdet, bildiğimiz madde âlemidir. Âlem-i ervâh, maddi olmayan, ölçüsüz olan rûh âlemidir. Âlem-i misâlde maddeli ve maddesiz hiçbir şey yoktur. Âlem-i misâlde, birinci ve ikinci âlemde bulunan her şeyin ve Allahü teâlânın, hatta düşüncelerin ve manaların misâlleri vardır. Allahü teâlânın misli yoktur, misâli vardır denildi. Bir şeyin kendisine ve sıfatlarına benzeyen başka bir şeye, birinci şeyin misli denir. Allahü teâlânın kendinin ve sıfatlarının misli yoktur, olamaz. Bir şeyin kendine değil, yalnız sıfatlarına benzetilen başka şeye, birinci şeyin misâli denir. Mesela, güneşe padişah denir. Padişah, güneşin misâli olur.