Vahy haber demektir. Deyim olarak da, Allahü teâlânın Cebrail aleyhisselam vasıtası ile Peygamberlerine gönderdiği haber demektir.
Vahy Peygamber efendimizin vefatı ile kesilmiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri (Peygamberlik sona ermiş ve vahy kesilmiş, sona ermiş ve din kemal bulmuş ve nimet tamam olmuştur) buyuruyor.
Kısas-ı enbiya kitabının 410. sayfasında diyor ki:
Resulullah hayatta iken, vahy geliyor ve ümmete tebliğ olunuyor idi. Ondan sonra artık vahy kesildi, hiç kimseye vahy gelmek ihtimali kalmadı.
Vahy, iki türlüdür:
1-Vahy-i metlu,
2- Vahy-i gayri metlu
Cebrail aleyhisselam, Allahü teâlâdan aldığı haberleri getirerek Peygambere okur. Bu vahyin kelimeleri de, manaları da Allah’tan gelmiştir. Kur'an-ı kerim, vahy-i metludür.
Vahy-i gayri metlu, Allahü teâlâ tarafından Peygamberin kalbine bildirilir. Peygamber; bu vahyi, kendi bulduğu kelimelerle yanındakilere söyler. Bu sözlere, Hadis-i kudsi denir.
Vahy, yalnız Peygamberlerin kalblerine gelir. Evliyaya da gelmez.
Âyet-i kerime ve hadîs-i kutsi
Sual: Âyet-i kerime ile hadîs-i kutsi arasında ne fark vardır?
Cevap: Allahü teâlânın, emir ve yasaklarını, Peygamberlerine bildirmesine Vahiy denir. Vahiy, iki türlüdür: Cebrâîl aleyhisselam, Allahü teâlâdan aldığı haberleri getirerek Peygambere okur, buna, Vahy-i metlû denir. Bu vahyin kelimeleri de, manaları da Allahtan gelmiştir. Kur’ân-ı kerimdeki âyetler, vahy-i metlûdur. Vahyin ikinci kısmı, Vahy-i gayr-i metlûdur. Bu vahiy, Allahü teâlâ tarafından Peygamberin kalbine bildirilir. Peygamber aleyhisselam, bu vahyi, kendi bulduğu kelimelerle yanındakilere söyler. Bu sözlere, Hadîs-i kutsi denir. Hadîs-i kutsinin kelimeleri, Peygamberdendir. Peygamberin aleyhisselam kelimeleri de, manaları da kendinden olan sözlerine, Hadîs-i şerif denir.