Âlemin kurtuluşu
Yaradan’ı bilseydi, gafletteki insanlar,
Âlem
felâh bulurdu, düzelirdi noksanlar.
Yaratılış gayesi
Rabbimize
kulluktur, yaratılış hikmeti,
Dikkat et uyanık ol, üstünden at
gafleti.
Rızaya kavuşmak için
Dinimizin emrini ihlâs ile edâ
et!
Allah rızâsı için neyin varsa fedâ et!
Sabır -
şükür
Hayır ve şer Hak’tandır, sıkıntılara sabret!
Şer olan hayra
döner, gel bu hâline şükret!
Tefekkür
Tefekkür, düşünerek ibret
almak demektir,
Hikmetleri anlayıp, gerçeğe
yönelmektir.
Duâ
Allah’a yalvararak, ihlâslı bir kalb
ile,
Kişinin murâdını getirmesidir dile.
İhlâs
İhlâs, Hak
rızasının gerçeğidir, süsüdür,
Onda îmân nurunun parlak
görüntüsüdür.
Allah için sevmek
Resûlullah buyurdu: (En
kıymetli ibâdet,
Bil ki, hubb-i fillah ve buğd-i fillahtır
elbet.)
Hakk’a âşık olan
Âşık, kelebek gibi, özler yanan
ateşi,
Ateşten kaçanların, gösteriş olur işi.
Allah
sevgisi
Allah için muhabbet, elbette büyük nimet,
Sâlihlerle bulunmak,
olur bize ganimet.
Resulullah
Teşrîf ettiği zaman, değişmişti
çok insan,
İmanla şereflendi, yıllarca puta tapan.
Resulullah
efendimize
Güzel yüzünü bilen, dönüp güle bakar mı?
Sevgin ile eriyen,
derde derman arar mı?
Fenersiz mum
İman, bir muma benzer,
ibadetlerse fener,
Fenersiz olan bir mum, bir gün kolayca
söner.
Zaman geçiyor
Hemen dinini öğren, geçip gitmeden
zaman,
(Elbet aldanmış olur, iki günü bir olan.)
İlmihâlin
önemi
İşlerinden bellidir, câhil olanın hâli,
Dinden habersiz yaşar,
bilmeyen ilmihâli.
Huzur
Huzur istersen eğer, fazilet olsun
yolun,
Dinimiz emrediyor: (Güzel ahlâklı olun!)
Fen ve
sanat
Fen ve sanat müminin kaybettiği malıdır,
Kâfir Çin’de de olsa,
gidip onu almalıdır.
İlim farzdır
İlim öğrenmek farzdır, kadına
ve erkeğe,
İslam’ın emri vardır, Çin’e bile gitmeye.
Düzgün
iman
Sapıtmak istemezsen, önce imanı düzelt!
İlmihâlini öğren, emri
yasağı gözet!
Ârife tarif gerekmez
Tarif olmaz ârife,
sivrisinek saz gelir,
(Yalnız Kur'an) diyene, davul zurna az
gelir.
İlim öğrenmek
Severek uymak gerek, din ne emreder
ise,
(İlim öğrenmek farzdır, kadın erkek herkese.)
Kalem
unutmaz
Bir ihtiyaç hâlinde, not tutanı överler,
(Âlim unutur, ama
kalem unutmaz) derler.
Kitap çok ama
Çiçek çok, gül başkadır;
tatlı çok, bal başkadır,
Kitaplar pek çok ama, Tam İlmihâl
başkadır.
Âlim tevazu ehlidir
Başak dolgunsa eğer, boynunu
büküp eğer,
Boş olanı dik durur, verilmez ona değer.
Ağaç yaşken
eğilir
İhmâle gelmez çocuk, küçükken eğitilir,
Odun bükülür mü hiç,
ağaç yaşken eğilir.
Âlim olmazsa
Sâlih âlim olmazsa, yanlış
fikre sapılır,
Bid’at ehli övülür, tağutlara tapılır.
Kafayı
doldurmak
Faydalı ilimlerle, kafa doldurmaya bak,
Kafa sağlam olunca,
cep de dolar muhakkak.
Hak rızası
Kimin yalnız maksadı, Hakk'ın
rızası ola,
Namazı doğru kıla, gönlü imanla dola.
Ayıp
olan
Bilmemek ayıp değil, sormamaksa ayıptır,
İlimden mahrum kalmak,
elbet büyük kayıptır.
Amelsiz ilim
İlimsiz ve ihlâssız Cennet
bulunur mu hiç?
Amelsiz ilim ile âlim olunur mu hiç?
İlmi
yazmalı
Çalışan, işleyen demir pas tutmaz,
Âlim unutur da, kalem
unutmaz.
Besmeleyle başlamak
Besmeleyle başlarız, hayırlı olsun
kelâm,
Allah’a hamdü senâ, Resûlüne de selâm.
Oruç ve
sabır
Oruç sabrın yarısı, ateşe perde olur,
Büyüktür mükâfatı, oruçlu
felâh bulur.
Kadir gecesi
Bin aydan faziletli, kadri gayet
yücedir,
Bir senenin içinde, en kıymetli gecedir.
Ramazana
elveda
Hamdolsun Rabbimize, orucu ettik eda,
Bugün ayrılıyoruz, ya
Ramazan elveda!
Bayram
Ramazan-ı şerifi, memnun ederek
salan,
Bugün bayram edecek, orucu kabul olan.
Oruçlunun
uykusu
Ramazan mümin için, ne büyük saadettir,
Hattâ uykusu
bile, makbul bir ibadettir.
Bedenin zekâtı
Buyuruldu ki:
(Oruç zekâtıdır bedenin),
Defteri sevabla dolar, onu eda
edenin.
Sahur yemeği
Sahur yemeklerinin fazileti pek
çoktur,
Sahur yemeği için, sorgu ve sual yoktur.
Allah’ın
emaneti
Evde saliha kadın, şüphesiz büyük nimet,
Yüce Rabbimizden o,
erkeklere emanet,
Rabbin emanetine etmeli çok riayet,
Çok zarar görür
elbet, ona eden hıyanet.
Ev işine karışmamalı
Hanımları
üzmemek, iyi geçinmek gerek,
Ev işine karışmaz, huzur isteyen
erkek.
Sultan üzülmez
Mümin hanım sultandır, onu üzmemek
gerek,
Belayı bulur er geç, sultanı üzen erkek.
Dünya
kusuru
Dine zarar vermeyen kusuru görmemeli,
Dünya işleri için, hanımı
yermemeli.
Bir insan
Edepliyse, kusuru olsa bile
görülmez,
Edepsizse iyilik etse değer verilmez.
Keskin
sirke
Öfkelenince insan, verir çok yanlış karar,
Meşhur söz, keskin
sirke, küpüne verir zarar.
Selâmet istersen
Mazlum ol, zâlim
olma! Üzül de üzen olma!
Mahşerde hesap zordur, ezil de ezen
olma!
Eden bulur
Kötü cezasız kalmaz, eden sonunda
bulur,
Elbette su testisi su yolunda kırılır.
Sabır
acıdır
Allah için sabreden, Sırat’ta atlı olur,
Sabır acı ise de,
meyvesi tatlı olur.
Nimet - ganimet
Dine hizmet ederken,
sıkıntıyı nimet bil!
Herkese nasip olmaz, hizmeti ganimet bil!
Kötü
arkadaş
Kötü arkadaş seni, kullanıp çöpe atar,
Çıkarını düşünür, beş
kuruş için satar.
Kalbin temiz ise
Kalbi kara olana, günahlar
kolay gelir,
Kalbi temiz olansa, günahı zehir bilir.
Hayır
dile
Sakın soğuk su katma, hiç kimsenin aşına!
Hayır dile komşuna,
hayır gelsin başına!
Geç kalma
Zararın neresinden dönülse
kârdır elbet,
Henüz nefes alırken, gecikmeden tevbe et!
Ele kuyu
kazmak
Eden kendine eder, belâyı bulur azan,
Önce kendisi düşer, el
için kuyu kazan.
Bilenin korkusu
Cam sarayda oturan, rastgele
taş atamaz,
Dünyayı fâni bilen, gailesiz yatamaz.
Kışa yazdan
hazırlık
Âhirete giderken, ihlâslı amel taşı!
İbret al, karıncalar,
yazdan karşılar kışı.
Öfkenin zararı
Hep öfkelenen kişi, ahmak
nefsine uyar,
İstediğini söyler, istenmeyeni duyar.
Sağlıklı
hayat
Sağlığını düşünen, mideyi az doyursun,
Az yersen geç uyursun,
çok yersen güç uyursun.
Kötü dost
Kötülerle dost olan,
umursamaz günahı,
Gerçekleri göremez, hatırlamaz
Allah’ı.
Asıl pehlivan
Pehlivan sayılıyor, hasmını yere
vuran,
Öfkesini yenendir, işte asıl pehlivan.
Sabır ve
zafer
Cenab-ı Hak, sabreden, mümin kulunu sever,
Resulullah buyurdu:
(Sabreden bulur zafer.)
Edeb
Gafleti bırakmalı, ömür
akar, su gibi,
Her yerde ve her zaman gözetmeli edebi.
Şifreli
kasa
Paraya gönül veren, bürünür sonsuz yasa,
Unutulur şifresi,
kilitli kalır kasa.
Mihnet yeri
Dine hizmet nimettir, isteme
istirahat!
Dünya mihnet yeridir, salihler etmez rahat.
Affeden
affedilir
Cehenneme lâyıktır, Müslümana kin güden,
Elbet sevilir
seven, affedilir affeden.
Fitne
Allah lanet ediyor, fitne fesat
saçana,
Fertlerin, toplumların arasını
açana.
Tevekkül
Tedbir dinin emridir, edilmeli
riayet,
(Deveni sıkı bağla, sonra da tevekkül et.)
Eken
biçer
Dünya nimet yeridir, âhiret âşığına,
Ne koyarsan aşına, o gelir
kaşığına.
Acele şeytandandır
Çok aceleci olma, ayakların
burkulur,
Öfkeyle kalkan kişi, pişmanlıkla oturur.
Tuzağa
dikkat
Yakını göremezken, gözlerimiz uzakta,
Her an dikkat etmeli,
ayağımız tuzakta.
Acele
Yavaş ol, tökezlersin, düşüp başın
yarılır,
Acele etsen de iş, olacağına varır.
Tatlı söz ve
yılan
Acı söz insanı tutup çıkarır dinden,
Tatlı söz yılanı çıkarır
deliğinden.
Tevazu ve kibir
Mütevazı olana, tevazu ile
yaklaş!
Kibirliye yüz verme, hemen ondan uzaklaş!
Sadaka
gibi
Tevazu fazilettir, çirkindir büyüklenmek,
Sadaka gibi sevap,
kibirliye kibretmek.
Kalb temizliği
Rab, mala, şekle değil,
kalbe, niyete bakar,
İmansız olan kalbi, sonsuz ateşte
yakar.
Hakk’a dayan!
Pişman olmamak için, yeter gafletten
uyan!
Bâtılları bırakıp, sadece Hakk’a dayan!
İki
baş
Yıkıcıdır ikilik, her takımı yatırır,
Meşhur söz: (İki kaptan, bir
gemiyi batırır.)
Acele iş
Hızlı yaşayan kişi, ölüm ile
yarışır,
Buyuruldu: (Acele işe şeytan
karışır.)
Felsefeci
Yaratma ve diriltme işini inkâr
eder,
Der ki: (Bu âlem, böyle gelmiş böyle gider.)
Zırhını
tak
Gafletle gezip tozma, ölüm gelir muhakkak,
İmanlı ölmek için,
ibadet zırhını tak!
İyilik rehberi
Salih olan arkadaş, iyiye
rehber olur,
(Kişi sevdikleriyle, elbet beraber
olur.)
Zengin ve zekât
Salih zengin düşünür, muhtaç olan
fakiri,
Bilir ona aittir, malının kırkta biri.
Doğru
esnaf
Müjde doğru esnafa, eşi yok iyilikte,
Mahşer günü haşrolur,
şehitlerle birlikte.
Kalbi temizlemek
Öyle gâfil dolaşma, biraz
kendine acı!
Bulmalısın kalbleri temizleyen ilâcı!
İmanın
önemi
Allah iman vermişse, daha ne vermedi ki?
Onun imanı yoksa, bu
kula ne verdi ki?
Zühde sarılmalı
Harama, şüpheliye düşmekten
sakınmalı,
Zâhidin zühdündeki edebi takınmalı.
Tesirli
söz
Nasihat eden kimse, takvâ ehliyse eğer,
Sözleri kalbe değer,
elbette tesir eder.
Îsâr nedir?
Kendine lazım olan nimeti, bir
kişi,
Muhtaç olana verse, îsâr olur bu işi.
İbadet
İbadet
edenin şu olmalı düşüncesi:
Hem Allah'ın emridir, hem kulluk
vazifesi.
İslamiyet
İslamiyet üç şeydir: İlim, ihlâs ve
amel,
Biri noksan olursa, sağlam olmaz o
temel.
Adalet
Âlimler buyurdu ki; “Hikmet, şecaat, iffet
Bir
araya gelince, buna denir adalet.”
Nefsimizle cihat
Buyurdu
Resulullah, bir harpten geldiği gün;
(Döndük küçük cihattan, büyük cihada
bugün.)
Sadık
Kim Resul dostlarına tâbi olursa
eğer,
Sâdıklardan olmanın, saadetine
erer.
Müslüman
Müslüman, göstermeli, her işte
sadakati,
İlimle ve ihlâsla yapmalı
ibadeti.
Sabır
Sabretmek, her günahtan sakınmaktır ilk
önce,
Sonra tahammül gerek, dert ve belâ gelince.
Şecaat
(kahramanlık)
Şecaat göstermenin gerektiği bir yerde,
Korkaklık eden
kimse, benzetildi merkebe.
Selamet isteyen
Fazla şaka ve alay
cahillik alâmeti,
Susmasını bilmeli, isteyen
selâmeti.
Hayâ
Çirkin olan şeylerden arınma
duygusudur,
Esası da, utanma ve Allah korkusudur.
Müminin
vasfı
Mümin olan, iyilik ve ihsanda yarışır,
Kin gütmez, dargın
durmaz, arkadaşla barışır.
Vakar sahibi
Bir hadis-i şerifte
şöylece buyurulur:
(Mümin vakar sahibi, yumuşak huylu
olur.)
Hikmet
Hikmet, hakkı bâtıldan ayıran bir
kuvvettir,
Ruhun idrak gücünü gösteren bir haslettir.
Orta
yol
Cehennemliğim diye, asla ümitsiz olma!
Cennetliğim diye de, öyle
kesin inanma!
Salih Müslüman
Dünya sevgisini kalbden
çıkaran,
Hak dostuna denir, salih Müslüman.
Tevbe
Tevbe,
pişman olmaktır, söz vererek Allah’a,
Yapmamaya çalışmak, o günahı bir
daha.
Tevazu
Tevazu orta yoldur, ne gurur, ne de
züldür,
Zıddına kibir denir, çoğu da
tezellüldür.
Merhamet
Mümin, Cenab-ı Hak’tan diler af ve
merhamet,
Kendisi de davranır, aynı şekilde
elbet.
Meşveret
Meşveretin anlamı, ehline
danışmaktır,
Allah’a güvenerek, sebebe
yapışmaktır.
Tevekkül
Kalbin bütün işlerde, her şeyi
Yaradan’a,
Teslimiyet gösterip, güvenmesidir
Ona.
İhsan
Hakkından fazlasını lütfederek vermektir,
Hakkını
vermemek de, zulmü reva görmektir.
Resulullah efendimiz
Gelip
geçmiş herkesin her yönden en cömerdi,
Muhammed-ül emindi, en üstün
peygamberdi.
Hilim nedir?
Hilim; gazap, şiddet ve sertlik
mukabilidir,
Yumuşak huyluluk ve ruhun sakinlik
hâlidir.
Besmele
Önce Besmele ile kapıdan içeri gir
Rabbimiz
şükredene, sayısız nimet verir
Danışmak
İstişare edenler,
pişmanlık duymaz elbet,
Danışacak büyüğü olmak ne büyük
nimet.
Şükür
Nimete şükredeni, Cenab-ı Allah
sever,
Şükredilmezse eğer, o nimet elden gider.
Sabır
Sabır,
Hak’tan gelene, razı olmak demektir,
Her işte, her hâline her zaman
şükretmektir.
Yapmacık tevazu
Elbette kibirdendir yapmacık
tevazular,
Kibrini örtmek için der: (Bu âciz, bu günahkâr.)
En zor
imtihan
Hayat imtihanının gayet zor olanı var,
Mümin olan kimseye,
iffet imtihanı var.
Haset etmemek için
Kıskandığını methet,
etmemek için haset,
Sık sık hediye gönder, selam ver, iyilik
et!
Sözün esiri
Bir söz bize esirdir, ağzımızdan
çıkmadan,
Esir oluruz ona, çıkınca ağzımızdan.
Ölüm ve
zulüm
Hainleri yaşatmak, sadıklara ölümdür,
Zalimleri savunmak,
mazlumlara zulümdür.
Yaşamak için yemek
Sırf yiyip içmek için,
ömür yükü taşınmaz,
Yaşamak için yenir, yemek için
yaşanmaz.
Binmeyi öğrenmek
Şu dünya bir binektir, taşır
binersen seni;
Bilmezsen binmesini, taşıttırır kendini
Baş kesen
söz
Öyle sözler vardır ki, keser kanlı savaşı,
Öylesi de vardır ki,
kestirir suçsuz başı.
Az konuşmak
Göz iki, kulak iki, yalnız
ağzımız tektir,
Çok görüp, çok dinleyip, az söylemek gerektir.
Aç
gözlü
Aç gözlü olanlara, ömründe tokluk olmaz,
Kanaat edenlere,
kıtlıkta yokluk olmaz.
Gülümse
Güler yüzlü olmaya, gecikmeden
ver karar!
Tatlı bir tebessümden, gelmez kimseye zarar.
İçindeki
sızar
Kimisi mülayimdir, kimisi hemen kızar,
Her kapta ne var ise,
içten dışa o sızar.
Gül sunan el
İyilik eden kimse, karşılığını
alır,
Gül sunan bir elde, gülün kokusu kalır.
Vefalı
kimse
Gözünü kapar, hata görmez vefalı olan,
İyi işleri ise, takdir
eder her zaman.
Fakir kime denir?
Fakir, zengin olsa da, mal
hırsıyla yanandır,
Zengin, malsız olsa da, kanaatkâr
olandır.
Rastgele atış
Sonunda olur pişman, düşünmeden
konuşan,
Ateş edene benzer, bakıp almadan nişan.
Kalb
kırmak
Herkesle iyi geçin, öfkelenip sert çıkma!
Kalb Allahın evidir,
Kâbetullahı yıkma!
Kendini tanı
Göz gibi olma sakın, ötesini
göremez,
Dünyaları görse de, kendisini göremez.
Ayıp
araştırmak
Nefsine çok güvenme, akıl her şeye ermez,
Hep kusur
araştıran, kendi aybını görmez.
Akıl akıldan üstündür
Basılan
kara toprak, çakıldan üstün imiş,
Bilene sor ki akıl akıldan üstün
imiş.
Altın anahtar
Sanat sahibi olan, iş yapar, kalmaz
naçar,
Çünkü altın anahtar, çelik kapıyı açar.
Akıllı
düşman
Eski hasır, elbette necis posttan iyidir,
Bil ki, akıllı
düşman, ahmak dosttan iyidir.
Salihlerin yeri
Çalışanın
ziyneti, alnındaki teridir,
Nimetle dolu Cennet, salihlerin
yeridir.
Mazlumun âhı
Bülbül öter kafeste, Allah der her
nefeste,
Mazlumun âhı çıkar, hep aheste aheste!
Allah
isterse
Eğer Allah isterse, her işi âsan eder,
Yaratır sebebini, bir
anda ihsan eder.
Kurtuluş reçetesi
Bu önemli bir husus, bütün
müminlere has,
Kurtuluş için şarttır: İlim, amel ve ihlâs.
Hiddet
ve şiddet
Akıllı sakin olur, hemen göstermez hiddet,
Gayet iyi bilir
ki, öfkeden doğar şiddet.
Ak akçe
İktisat et, parayı harcama
bir ün için!
Demiş ki atalar, ak akçe kara gün için.
Düşmana
güvenilmez
Dostunun dostluğuna, itimat etmiyorsun,
Düşmanın
dostluğuna, nasıl güveniyorsun?
İş işten geçince
İhtiyacın var
iken, dostlar hemen yok olur,
Araban devrilince, yol gösteren çok
olur.
Akılsız baş
Yapılan kötülükler, sorulur teker
teker,
Akılsız baş suç işler, ayaklar ceza çeker.
Önce kendini
kurtar
Can kurtarma devridir, önce can, sonra canan,
Demişler kaptan
olur, gemisini kurtaran.
Danışmak
Evdeki hesap, çarşıya
uymaz,
Danışan insan, pişmanlık duymaz.
Pişmanlık
tevbedir
Tevbe, kesin söz verip, hep pişmanlık duymaktır,
Günahlardan
sakınıp, Hak emrine uymaktır.
Farklı bakış
Marifet ehli zatlar,
firasetle bakarlar,
Kalbde olan kirleri, bir bakışta yıkarlar.
İyi
örnek
Dikkatli ol, aldanma, her yüzüne gülene!
İyi örnek olasın,
senden sonra gelene.
İyilik ve kötülük
Dostların düşman olur,
hep kötülük edersen,
Düşmanların dost olur, hep iyilik
edersen.
Gençlik uçtu
Gençlik denilen kitap, çoktan okunup
bitti,
Ne yazık koca ömür, kuş gibi uçup gitti.
Gül
Gonca
gül ne yapardı, bülbülü olmasaydı,
Aşkı anlaşılmazdı, sararıp
solmasaydı?
Bülbül
Garip bülbül ne yapar, gülüne de
gitmese,
Aşkı anlaşılmazdı, gece gündüz ötmese.
Başa
kakmak
Laf alıp satma, onu buna takıcı olma!
Ettiğin iyiliği başa
kakıcı olma!
Hasetten kurtuluş
Kimseye haset etme, niye onun
var diye!
Her zaman öv, dua et, ayrıca ver hediye!
Kızgınlık
ateşi
Çok kızıp öfkelenmek, ateş gibi yandırır,
Hiddetin aşırısı, hep
nefret uyandırır.
Kanaat
Varlıkta ve darlıkta, Allah’a
şükretmektir,
Şikâyetçi olmayıp, mevcutla yetinmektir.
Gâfile söz
nâfile söz
Masal anlatıyor der, öğüt versen gâfile,
Hiçbirini işitmez,
ne söylesen nâfile.
Adam adamdır
Adam adamdır, olmasa da parası
pulu,
Eşek de eşektir, olsa da atlastan çulu.
Yanlış
iş
Maddî menfaat için yanlış işlere dalma!
Âhireti verip de, fâni
dünyayı alma!
Yolcu yoluna gerek
İnsan dünya hanında, garip
yolcuya benzer,
Dün geldi, bugün kaldı, yarın yoluna gider.
Tevbe
için tevbe
Midemiz gayet dolu, ruhumuzsa çok açtır,
Yaptığımız her
tevbe, bir tevbeye muhtaçtır.
Bozuk yol çoktur
Kıymet biçilmez
ömrü, boşuna etme heder!
Çok yol varsa da ancak, biri Allah’a
gider.
Sonsuz azap
Sonsuz azaba göre, her çile olur
rahat,
Acı duyulmaz, sanki edilir
istirahat.
Sinirlenmek
Sinirlenen kimseyi, şeytan kolay
kandırır,
Öfkelenip bağıran, hep nefret uyandırır.
Akla uygun
din
İslam’da selim akla, uymayan hüküm yoktur,
Akıl ermeyen şeyler ise
belki pek çoktur.
Din akılla anlaşılmaz
Denirse ki, (Akılla,
mümkün dini anlamak),
Bu olur, peygamberlik yoluna inanmamak.
Sevgi
nedir?
Sevgi tarif edilmez, gelmez kaleme dile,
Gül, demişler bülbüle,
ağlamış feryat ile.
Sağlık için
Beden sağlığı için, az yiyip az
içmeli,
Ruh sağlığı içinse, az günah işlemeli.
Çare
sizsiniz
Hâlinizden bellidir, ne de çaresizsiniz,
Sebeplere yapışın,
yine çare sizsiniz.
Ümit sizsiniz
Küfre şirke girdiniz, elbet
ümitsizsiniz,
Hakk’a bağlanırsanız, artık ümit sizsiniz.
Çile
sizsiniz
Rahatınız yerinde, gayet çilesizsiniz,
Bozulursanız eğer,
artık çile sizsiniz.
Güvensizsiniz
Hep yalan söyledikçe, elbet
güvensizsiniz,
Doğru konuşursanız, artık güven sizsiniz.
Gönülsüz
iş
Gönülsüzse bir kişi, işini başaramaz,
İmkân olsa da dağdan yolunu
aşıramaz.
Rahata kavuşmak
Fazilette hiç kimse, Eshaba
ulaşamaz,
Zorluğa katlanmayan, rahata
kavuşamaz.
Temelsizsiniz
Dinî altyapı yoksa, elbet
temelsizsiniz,
İslam’ı öğrenince, artık temel
sizsiniz.
Servet
Ahlakta fakirseniz, elbet
servetsizsiniz,
Güzel ahlaklı olun, artık servet sizsiniz.
Yol
kesiciler
Bid’ati yaymak için, çalışırlar dört koldan,
Bunlar yol
kesicidir, çekilmezler hak yoldan.
Gözü aç olmak
Dünyalar onun
olsa, cimrinin gözü açtır,
Yokluk içinde yaşar, o her zaman
muhtaçtır.
Sitem ve matem
Kötü kimseyi övmek, iyilere
sitemdir,
Zalimi alkışlamak, mazlumlara matemdir.
Hiddet ve
nefret
Yenemeyen hiddeti, uyandırır nefreti,
Lüzumsuz boş şakalar,
kaybettirir heybeti.
Alışmış kudurmuş gibidir
Haramla
yorulandan, akanlar kirli terdir,
Günahlara alışan, kudurmuştan
beterdir.
Keklik avı
Herkes aynı metotla, yola gelmez,
tavlanmaz,
Davul zurna çalarak, tavşan, keklik avlanmaz.
Belaya
hazır ol
Kırılmadık taş olmaz, ava gelmez kuş olmaz,
Metanetle
karşıla, başa gelmez iş olmaz.
Sırça köşk
Ne hatasız kul olur,
ne de dikensiz gül,
Kırılsa tamir olmaz, sırça köşktür gönül.
Aman
dileyene
Verimsiz toprağa tohum ekilmez,
Aman dileyene kılıç
çekilmez.
Fakir
Dünya malı fanidir, bir hayâl, bir
yalandır,
Fakir, parasız değil, arzusu çok olandır.
Hakkını helal
et
Çok çetindir âhiret, sevab istersen şayet,
İyi kötü herkese, hakkın
varsa helâl et!
Uzun emel
Herkesin hâlini ameli
tartar,
Emeli artanın elemi artar.
Ağlatan söz
Âlemde nice
göz var, sözden iyi anlatır,
Nice söz de vardır ki, kuru gözü
ağlatır.
Zirveye çıkmak
Evet zirvede ama, nasıl gelmiş
oraya?
Bazısı dimdik çıkar, kimi de büzülerek.
Yılan ile şahin de, çıkar
en yüksek dağa,
Biri hep sürünerek, diğeri süzülerek.
Sökerek hak
alma
Kötülükten sakın, beddua alma!
İyilik etmekten hiç geri
kalma!
(Hakkımı sökerek alırım) deme!
Mağdur olan sen ol, zulmeden
olma!
Yiğitlik yap
Dostun başına bir iş gelirse,
Yiğit ol
gizle, açıcı olma!
Bir hata eder, özür dilerse,
Kabul et, aftan kaçıcı
olma!
Sırrı gizlemek
Rabbin ihsan eder, nimet verirse
İyilik
etmekten kaçıcı olma
İnsanın başına bir iş gelirse
Sırrını herkese açıcı
olma
İyilik et
Ya hayır konuş, ya sus, uzak dur
kötülükten!
Ne derlerse desinler, vazgeçme iyilikten!
Dinde
direk
Namaz dinde direktir, kulluk için gerektir,
Vücutta sanki
baştır, hem gönül, hem yürektir.
Namaza mani olan iş
Namaza
mani işin, faydası, hayrı olmaz,
Mümin vaktinde kılar, asla kazaya
koymaz.
Namaz
Araç değil amaçtır, İslam’ın
binasıdır,
Gözümüzün nurudur, kalblerin cilasıdır.
Namaz
önemlidir
Namaza önem verip doğru dürüst kılmalı,
Yalan yanlış
kılmaktan utanıp sıkılmalı
Dua kabul olmaz
Kişi, namaz
kılmazsa, kabul olmaz duası,
Yaptığı iyi işler, silmez kalbdeki
pası.
İlahi rıza
Doğru kılınan namaz, kişiyi dine
bağlar,
Kötülükten men eder, Hak rızasını sağlar.
En efdal
amel
Namazı doğru kılmak, çok büyük sevap olur,
Münker ve Nekir için
gerekli cevap olur.
Gafletle namaz kılmak
Kim ki kötülüklerden
olamamışsa selâmet,
Bu, namazı gafletle kıldığına alâmet.
İhlâs ve
namaz
İhlâsla namaz kılan, kavuşur çok nimete,
Sıkıntıya uğramaz, uçup
gider Cennete.
Namaz ve Cemaat
Namaz kılan gösterir, Mevlâ’ya
itaati!
Faziletini bilen, kaçırmaz cemaati!
Sonsuz
mutluluk
Kurtuluş kolaylaşır, secdeye değse başlar,
Çünkü sonsuz
mutluluk, ancak namazla başlar.
Yarına bırakma
Bahane etme
yılın kışını ve yazını!
Hemen kıl namazını, kabre sakla nazını!
Hep “Yarın
kılacağım” diye ihmal edenin,
Daha dün kılmış idik, cenaze
namazını.
Danışmak
İstişare sünnettir, danışan dağı
aşar,
Danışmadan iş yapan, düz yolda bile şaşar.
Kılavuzu karga
ise
Sapık şeyh çoğaldıkça, zil takıp oynar şeytan,
Kurtulamaz
çöplükten, rehberi karga olan.
Gözden ırak olan
Sevgi yakınlık
ister, kaçan mahrum kalırmış,
Gözlerden ırak olan, gönülden de
olurmuş.
Bir bilene sormalı
Niye sıkıntılısın, sendeki bu çile
ne?
İnsan bin bilse bile, sormalı bir bilene!
Soran
bulur
Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp olur,
Ehline soran kişi,
hakiki yolu bulur.
Sohbetin önemi
Şüphesiz bir nefes sıhhat
gibi devlet olmaz,
Sağlıkla birlikte, sohbet gibi nimet
olmaz.
Gönül işi
Eğer gönlü şeyhi için çarparsa,
Fizan’da da
olsa, hep yanındadır,
Eğer gözü gönlü başkasındaysa,
Yanında da olsa, çok
uzaktadır.
Sevilen güzeldir
Kimin bir güzele gönlü
düşmüşse,
Rahatı bozulur, başkası gelse,
(Al, yüz lale) dense, âşık
bülbüle,
Hiçbirini değişmez asla bir güle.
Gururlanma
Boş
şeyle gururlanma, deme var mı ben gibi!
Tersten bir rüzgâr eser, savurur
harman gibi.
Güç iş
Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak
dine,
Ateş almaya benzer, elimizin içine.
Eken biçecek
Ecel
şerbetini herkes içecek,
Eden bulacaktır, eken
biçecek.
Öleceksin
Nasıl yaşarsan yaşa, mezara
gideceksin,
İstediğini topla, bir gün terk edeceksin.
Eken
biçer
Dünya tarladır eken biçecek âhirette,
Ekmeden mahsul ummak
ahmaklıktır elbette.
Herkes ektiğini biçer
Bugün ne ekmişsen,
yarın onu biçersin,
Bugün nasıl yaşarsan, yarın öyle
göçersin.
Ölüm
Ne kadar çok yaşansa, ölüm gelir
muhakkak,
Eceli gelen gider, vaki olur emr-i Hak.
Ölmeden önce
ölmek
Kaçınmak mümkün değil, ecel gelince ölmek,
Ne büyük saadettir,
ölmeden önce ölmek.
Ölüm pusuda
Bilinmez ölüm seni bekliyor
nerelerde,
O hâlde onu bekle her zaman ve her yerde.
Ayrılık günü
gelir
Tomurcuk gül de solar, bir gün düşer dalından,
Kim var ki
ayrılmayan, sevdiğinden, malından?.
Ölüm var
Bu dünyanın sonu
boş, cilvesi gelmesin hoş!
Ecel bir gün yakalar, istersen çok hızlı
koş!
Yarın gelecek mi?
Dün öldü bugünse, can
çekişmede,
Yarın yeni bir gün doğmaz belki de.
Üç
şey
Cehennem ateşinden, olmak isteyen halâs,
Şu üç şeye yapışsın:
İlim, amel ve ihlâs.
Sözüm çok sana
Az söyledim, çekindim
kalbini kırmamaya,
Yoksa söylenecek söz, elbette çoktur
sana.
Mahrum kalan
Nimete kavuşana, sonsuz âfiyet
olsun!
Nimetten mahrum kalan, suçu kendinde bulsun!
Hakk’a
teslimiyet
Kahhar'ın korkusundan, kim ağız açabilir?
Her yer Onun
mülküdür, nereye kaçabilir?
Şükür
Vücutta her zerre, gelse de
dile,
Şükrün çok azını yapamaz bile.
Siperlenmek
Düşmana
saldırılmaz, öyle her an, her yerde,
Gizlenmek, siperlenmek lazım olur bazen
de.
Saadet
Her işin ihlâs olsun, serde oldukça
canın,
Elbette saadeti budur iki cihanın.
Çocukken
Çocukken
öğrenmeli en güzel hareketi,
Baharından bilinir senenin
bereketi.
Mazlumun duası
Her tarafı sarsa da, zâlimlerin
belası,
Hepsini yere serer, bir mazlumun duası.
Sebebe
yapışmak
Sebeplere yapışan, elbette kalmaz naçar,
Güvenirse Allah’a,
ona çok kapı açar.
Müminin miracı
Doğru kılınan namaz, ebediyet
tacıdır,
Yerin göğün nurudur, müminin miracıdır.
Küfür
İman
Dini doğru öğrenmek lazımdır her insana,
Küfür bırakılmazsa,
kavuşulmaz imana.
İlmihal ve namaz
İlmihali
okuyup dinimizi bilelim,
Namazı doğru kılıp, kalbden pası
silelim.
Haddini bilmek
Hak aşkıyla sulanan bahçenin gülü
solmaz,
Haddini bilmek gibi, ilim ve irfan olmaz.
Cehalet ve
ilim
Her türlü iyiliğin düşmanı cehalettir,
İlimden uzak kalmak, ne
büyük felakettir.
Hasret
Dostlardan ayrılalı, kalbim kan
ağlıyor,
Bu hasretlik ateşi, ciğerimi
dağlıyor.
Tevekkül
Tevekkül sahibinin yardımcısı Hak
olur,
Yardımcısı Hak olan, nasıl olsa
kurtulur.
Gel
Hasta ruha can veren, etkili
bakışa gel!
Kıymetli silsileye götüren akışa gel!
Haktan
ayrılmamalı
İbadetleri yapmak, seni usandırmasın,
Doğrudan ayrılma ki,
Mevla utandırmasın!
Fırsatı kaçırma
Ehl-i sünneti öğren, boş
yere inat etme!
Bid’atlere dalıp da, ömrünü berbat etme!
Düşmanı
güldürme
Hâline şeytan güler, görünce bu gafleti,
Dininden taviz
verme, güldürme o laneti!
Hüner
İnsanoğlu bir fener, âkıbet bir
gün söner,
Harap olmuş bir kalbi, tamir etmektir
hüner.
İlim
İlim yoksa din çıkar, milletin
arasından,
Kurtulmalı cehalet denen yüz
karasından.
Gaflet
Cehennem azabına, hangi yiğit
dayanır?
Gaflet içinde yatan, nasıl kolay uyanır?
Ruh
İnsan
denilen varlık, el, kol, ayak, baş değil,
İnsan ruha denilir, burun, kulak,
kaş değil
Evliyaya bakış
Hep zahirine bakar cansız ahmak
serseri,
Evliya candır, canlı, cana olur müşteri.
Yağmur gibi
belâ
Dertlere mâruz kalır, enbiya ve evliya,
Nisan yağmuru gibi,
onlara yağar belâ.
Sevmekten maksat
Onu sevmekten maksat,
sıkıntıyı tatmaktır,
Gayrıdan gelen tadı, düşünmeden
atmaktır.
Sebebe yapış
Hakk’a bırak işini, sebebe yapış
yeter!
Peki diyen herkese, bu söz olmalı rehber!
Asıl
marifet
Ehli hüner mihneti, kendisine zevk eder,
Bilir neşe ve keder,
bazen gelir ve gider.
Mezar
Gitti gençlik, fayda yok, etse de
hep âh-u zar,
Yaşı yetmişi geçen Hoca’yı bekler mezar.
Hak yoldan
sapma
Dininden taviz verme, paraya pula tapma!
Bid’at ehline uyup,
Ehl-i sünnet’ten sapma!
Dünya
Şu yalancı dünyada, kimse sonsuz
kalamaz,
Parası çok olsa da, asla murat alamaz.
Malın
hesabı
Dünyayı toplamakla, insan niçin yorulur?
Mirasçılar yer içer,
hesap ondan sorulur.
Ayrılık
Yıllarca ayrı kalsan, seni her an
anarım,
Hasretlik ateşiyle gece gündüz yanarım.
Kader
keder
Vatandan uzaktayım, gurbetteymiş kaderim,
Hasretlik uzadıkça,
çoğalıyor kederim.
Kimsesizler kimsesi
Herkesin var bir kesi,
bu bî-kesin yok kimsesi,
Bu kesin, sen ol kesi, ey kimsesizler
kimsesi.
Kes: Kişi, adam, sahip
Bî-kes:
Kimsesiz
Evliyanın sohbeti
Erenlerin sohbeti, öyle kolay
bulunmaz,
Sohbete kavuşanlar, feyizden mahrum kalmaz.
Akıllı ve
ahmak
Akıllı mallarını, yok etmez, hayra verir,
Ahmak ele bırakır,
düşmanı sevindirir.
Nasipsiz kimse
Elverişli değilse, iyiliğe
bir kimse,
İstifade edemez, Peygamberi de görse.
Niçin
Kâmil
mürşidin yoksa, niçin talep etmezsin?
Varsa, onun yolundan niye sen de
gitmezsin?
Âlemlere rahmet
Rabbimizin mahbubu, Hazret-i
Muhammed’dir,
Cismi pak, ismi Ahmed, âlemlere rahmettir.
Virân
olur
Kanma fâni dünyaya, gün gelir virân olur,
Bu sürdüğün demlerin,
hepsi de yalan olur.
Mevlâ’nın yardımı
Mevlâ yardım ederse,
herkes sana yol verir,
Yoktan sebep yaratır, ihsan eder, bol
verir.
Boş gelmeli
Boş geldik evimizden, hiçbir şey
getirmedik,
Ne duymuşsak hepsini hocamızdan öğrendik.
Bulunmaz
hazine
Âlimin her kelâmı, bulunmaz hazinedir,
Bir sohbeti, yıllarca
bitmez kütüphanedir.
İmanlı olmak
Nil Nehri, Kıptîlere
görünürdü kan gibi,
Saf su gördü Hazret-i Musa ile
ümmeti.
Terazi
Adalet terazisi, bir gün kurulacaktır,
Burada
yapılanlar, tek tek sorulacaktır.
Adam sen de
Haram helâl
demeyip, bulduğunu yiyenler,
Yarın azap çekecek, adam sen de
diyenler.
Esrarlı kuş
Bu kuşu herkes bilmez, zordur kavuşmak
ona,
Kaf dağında dolaşır, Anka ile yan
yana.
Danışmak
Salihlere danışan, doğru olanı
bulur,
Kerimlerle olan iş, elbette kolay olur.
Âşık
gizlenemez
Derindir aşk denizi, görünmez asla dibi,
Ama âşığın sesi,
duyulur davul gibi.
Aşk olmasaydı
Eğer aşk olmasaydı, sevgiyi
ne yayardı?
Şiiri, ilahiyi, kim okur, kim
duyardı?
Bahane
Deme (Ben henüz gencim, işim gücüm
şahane!)
Ölüm gelince olur, baş ağrısı bahane.
Dinin
direği
(Namaz karın doyurmaz) diyen ahmak çok olur,
Hâlbuki namaz
yoksa, iman gider, yok olur.
Zehirdir
Rabbi anmaktan başka,
güzel olan ne varsa,
Hepsi cana zehirdir, hattâ şeker de
olsa.
Tedbir ve takdir
Emre uyup tedbir al, takdir nedir
bilinmez,
Bil ki Hakk’ın takdiri, tedbirle de değişmez.
Hedef
bellidir
Ehl-i sünnetin yolu, tarif edildi sana,
Hedef bellidir,
dönme, o yana ve bu yana.
Gözyaşı
Neler yapmaz gözyaşı ile
edilen dua,
Binlerce top ve tüfek, onu yapamaz asla.
Sözüm
çoktur
Yeterince bildirdim, fazla şey sorma bana!
Belki de incinirsin,
yoksa sözüm çok sana.
Sohbet
Halk sanır ki, nimet olmaz devlet
gibi,
Gerçek şu ki, devlet olmaz sohbet gibi.
Aşkın
ateşi
Sönmez aşkın ateşi, gönülden gönle akar,
Mâşuktan başkasını, ne
varsa hemen yakar.
İki şeyin hasreti
Hasrette iki şeyin,
bulunmaz asla eşi,
Biri giden gençliktir, diğeri din kardeşi.
Belki
faydalanırsın
Dinimizin esası, anlatılıyor sana,
Belki faydalanırsın,
ya çarpar kulağına.
İşin özü
Nakille bildirdiler, bize işin
özünü,
Yabana atmamalı, büyüklerin sözünü.
Güzellik
Ne de
olsa bulunur, bir güzellik çirkinde,
İnci gibi görünür, beyaz dişler
zencide.
Kıymetini bilmek
Ehl-i sünnet yolunu, aynen naklettik
size,
Kıymetini bilenler, çok dua etsin bize.
Nazı
bırakmalı
Hak yola baş koyanın, harika olsa da pek,
Nazlanmayı
bırakıp, hep naz çekmesi gerek.
Dost
Garip olan yayadır, zengin
olan atlıdır,
Dosttan konuşmak ise, zenginlikten tatlıdır.
Tükenmez
sözüm
Lafı çok uzatmadım, anlarsın iki gözüm,
Kalbin kolay kırılır,
yoksa tükenmez sözüm.
İş budur
Hâlis ibadet yoksa, kurtuluş
ümidi güçtür,
İşte esas iş budur, bundan başkası hiçtir.
Beşer
şaşar
İnsan beşer, durmaz şaşar,
Eder hata, üçer beşer,
Asfalt
yolda yürür iken,
Ayak sürçer, yere düşer!
Usanma
(Ben çok
yaşarım) deme, eceli uzak sanma!
Kötülükten uzak dur, iyilikten
usanma!
Gençlik
İyi tohum ekmeli, bugün gençlik çağında,
Ne
ekmişsek biçeriz, yarın Cennet bağında.
İki kimse
İki kimse
vardır ki, ölümü hatırlamaz:
Biri hep haram işler, öteki namaz
kılmaz.
Bir gün
Unutma bir gün gelir, tutmaz olur bu
eller,
Elbette söyleyemez, Allah demeyen
diller!
Tevbe
Elbette kurtulacak, tevbeyle ölen
kişi,
Müjdelere kavuşur, günahsız gelen kişi.
Öfke
Hem
(Keskin sirke, küpe zarar verir) diyorsun,
Buna rağmen kızıyor, küplere
biniyorsun.
Allah için
Yapılan ve sevilen, Allah içinse
eğer,
Sıkıntı çekilse de, bunlar her şeye değer.
Aklı
yoktur
(Görülmeyen şey yoktur) diyenin yoktur aklı,
(Aklı olsa
görülür) diyen değil mi haklı?
Naz çekmek gerek
Nazlı biri olsa
da, aşka tutulan kişi,
Her zaman hep naz çekmek olmalı onun
işi.
Feryat
Âşıkların feryadı, bilene mânidardır,
Dikkat et
sözlerinde, ibretli çok şey vardır.
Dostun ayrılığı
Dostların
ayrılığı, çok gelir, sürse de az,
Gözde bir kıl olursa, insan rahat
olamaz.
Kötülük ve iyilik
Kötülüğe kötülük, her kişinin
kârıdır,
Kötülüğe iyilik, er kişinin kârıdır.
Akla
güvenme
Aklına güvenenin, ayağı tahtadandır,
Kim der, tahta ayağa,
demir gibi sağlamdır.
İhlâs
Makbul ibadet için, ihlâslı olmak
gerek,
Dikilse de yeşermez, içi boş bir çekirdek.
Zordur
Ona
kavuşmak zordur, denizde ve karada,
Çok derin uçurumlar, sarp dağlar var
arada.
Hizmet aşkı
Ne mutlu, hizmet aşkı, her tarafı
sarıyor,
Kalb, onu düşünüyor, gözler onu arıyor.
Hizmet
için
O, ne iyi bir dil ki, hep hizmeti anıyor,
Ne talihli bir kalb ki,
hizmet için yanıyor.
Çileli yol
Rahatlığı arama, bu bir çile
yoludur,
Teçhizatsız gidilmez, yollar çok
korkuludur.
Âşık
Âşık, yaya olsa da, o, her zaman
atlıdır,
Yolda belde sürünmez, uçar hep
kanatlıdır.
Sohbet
Gönül ne çay ister, ne kahvehane,
Gönül
sohbet ister, kahve bahane.
Ölümü unutur
Şu iki gâfil kimse,
ölümü hatırlamaz:
Biri haramdan kaçmaz, biri de namaz
kılmaz.
Diploma
Diplomaya güvenir, kendini âlim sanır,
Böyle
kimse şeytana, gayet kolay aldanır.
Cepsiz kefen
Zengin olsa ne
yazar, sonu bir cepsiz kefen,
Deli değil de nedir, varlığıyla
övünen?
Kurban bayramı
Gönüllere neşe dolsun,
Bayramınız
mübarek olsun,
Kesilen kurbanlarımız,
Sıratta bir binek
olsun!
Şans bu
Rast giderse işin,
Taşa geçer dişin.
Ters
giderse işin,
Muhallebi yerken,
Parçalanır dişin.
Batı
medeniymiş
Eğer medeni olmak, açmak ise bedeni,
Demek ki şu hayvanlar,
Batı’dan da medeni.
Diploma
Diplomaya güvenir, kendini âlim
sanır,
Böyle kimse şeytana, gayet kolay aldanır.
Tabut ve
yakut
Tahtadan yapılsa da, tüyler ürpertir tabut,
Taş cinsinden olsa
da, ziynettir kızıl yakut.
Nemelazımcılık
Şu nemelazımcılık,
bizi yiyip bitirir,
En güzel hasletleri, birer birer
götürür.
Herkes ektiğini biçer
Anneden geçilir de, sevilenden
geçilmez,
Kötülük ekilirse, elbet hayır biçilmez.
Allah dostunu
seven
Kişi sevdikleriyle beraber olacaktır,
Allah dostunu seven, elbet
kurtulacaktır.
Âhirete hazırlık
Tarlaya arpa eken, nasıl buğday
biçer ki?
Ömrü imansız geçen, nasıl mümin göçer ki?
Bir
tut
Mecnun’u hor görme, Leyla ile bir tut!
Hikmet damlasını, derya ile
bir tut!
İlmi ile âmil değilse bir âlim,
Onu bülbül sanma, karga ile bir
tut!
Sen nesin?
Deliysen doktora git! Ölüysen mezara
gir!
Müslümansan tevbe et, temizlensin bütün kir!
Zakir ve
hakir
Şükreden şâkir olur, zikreden zâkir olur,
Allah’ı tanımayan
zelil ve hakir olur.
Gözyaşı
Mümine has gözyaşı, ilahi bir
rahmettir,
Hak’tan salih kuluna ihsandır,
merhamettir.
Ağlamak
Dünya için ağlamak, aşağılık,
zillettir,
Acayiplikten öte, katmerli
cehalettir.
Dünya
Dünya peşinde koşmak, acı bir
nedâmettir,
Basiret ehli için, apaçık dalâlettir.
Herkes ektiğini
biçer
Nasıl yaşarsan yaşa, elbet bir gün göçersin,
Ettiğini bulursun,
ektiğini biçersin!
İslam gelince
İslamiyet gelince, değişti
nice insan,
İmanla şereflendi yıllarca puta tapan.
Marifet
ehli
Mürşid-i kâmil zatlar, firâsetle bakarlar,
Zulmeti aydınlatır,
kalbe ışık yakarlar.
İhlaslı ol
Bütün ibadetleri ihlâs ile edâ
et
Allah rızâsı için, neyin varsa fedâ et
Niye bugün
değil
Yarın iyi bir tevbe edeceğim diyorsun,
Bugünü yarınlara niçin
erteliyorsun?
Adamsız elbise
Şu garibin sesi yok, yeni elbisesi
yok,
Bazı elbiseler var, içinde kimsesi yok.
Malını
bırakacaksın
Nasıl yaşarsan yaşa, mezara gideceksin,
Biriktirdiğin
malı, bir gün terk edeceksin.
Dinde ölçümüz
Meal, hadis okuyan,
dini doğru bilemez,
İlmihâl okumayan, doğruyu öğrenemez.
Dine uymak
zorlaşır
Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak dine,
Ateş almaya benzer
avuçların içine.
Bilgi sizsiniz
Yoksa ilmihâliniz, gayet
bilgisizsiniz,
İlmihâliniz varsa, artık bilgi sizsiniz.
Değer
sizsiniz
İmansızsanız eğer, elbet değersizsiniz,
İmana kavuşunca,
artık değer sizsiniz.
Akılsız başın cezası
Cahil; kızıp oğluna,
kızına dayak çeker,
Akılsız olan başın cezasın ayak çeker.
Araba
devrilince
Araba devrilince, yol gösteren çok olur,
Yardım istediğin
an, hepsi birden yok olur.
Gül için figan
Bülbülün figanı
var,
Gülle halvet anı var,
Canansız can aşksızdır,
Her canın cananı
var.
Mazlumun gözyaşları
Aldatmasın şatonun, renkli mermer
taşları,
Kralı suda boğar, mazlumun
gözyaşları.
Tefekkür
Çekirdek içinde orman
gizlidir,
Zehirler içinde derman gizlidir,
Bunları ibretle tefekkür
gerek,
Tahıl tanesinde harman gizlidir.
Neye yarar
Altının
yanında pul neye yarar?
Hakkı tanımayan kul neye yarar?
Doğru diye herkes
bir yola girmiş,
Cennete çıkmayan yol neye yarar?
Bülbülün
derdi
Dikenle gül dost olmuş,
Bülbülün gözü dolmuş,
Göğe çıkmış
feryadı,
Çekip saçını yolmuş.
Biri demiş: Hey bülbül!
Al sana lale,
sümbül!
Bülbül ah çekip der ki:
İstemem, ille de gül.
Yıllar
geçiyor
Yaşadığın sürece, gelir geçer her sene,
Ömrü boşa harcama,
kıymetini bilsene!
Ölüm korkusu
Kim Allah’tan korkarsa, ölüm
ona yâr olur,
(Dirilmek yok) diyorsa, kabri ona dar olur.
İhlâsla
kılınan namaz
İlimle ve ihlâsla, kılınırsa bir namaz,
İşe engel
çıkarmaz, onu yolda bırakmaz.
Can verme telaşı
Veren de, alan
da O, ne var ki acınacak?
Telaşını gören de, bu can senin
sanacak.
Kurtuluş fırkası
Doğru iman edenin yardımcısı Hak
olur.
Yalnız necat fırkası Ehl-i sünnet kurtulur.
Aşûre günü
oruç
Üzerinden gafleti, hemen atmalı mümin,
Aşûre'de iki gün, oruç
tutmalı mümin.
Sızdıran kap
Kibirliyse bir kişi, her şeye hemen
kızar,
Bir kapta ne var ise, dış yüzüne o sızar.
Nefs kendine
taptırır
Nefis her kötülüğü yaptırmaya çalışır,
Kibirlenir, kendine
taptırmaya çalışır.
Eken biçer
İyi, güzel tohum ek, hayatın her
çağında!
Ektiğini biçersin, yarın Cennet bağında.
Şu iki
kişi
Şu ikisi ölümü asla hatırlayamaz,
Biri, hep haram işler, biri de,
namaz kılmaz!
Tevbe eyle
Canın bedende iken, tevbe eyle
Allah'a!
Bırak o günahları, hiç işleme bir daha!
Mümine
miraç
Namaz dertlere deva, mahşer günü başa taç,
Doğru kılınır ise,
mümine olur miraç.
Allah için uyku
Allah için değilse, uykusuz
kalmak boştur,
Eğer onun içinse, uyumamız da hoştur.
Kalbdeki taşı
erit
Namaz imanın başı, akıt gözünden yaşı,
Doğru namaz kılarak, erit
kalbdeki taşı!
İman dolu gönül
Ne mutlu o kişiye, okuduğu
Kur’an ola!
Ezanı işitince, gönlü imanla dola!
Müminin miracı
namaz
Namaz dinde direktir, saadetin tacıdır,
Doğru kılınan namaz,
müminin miracıdır.
Ruh ve beden sağlığı
Ruhun sağlığı için, az
günah işlemeli,
Beden sağlığı için de az yiyip içmeli.
Çalışarak
dua
Önce çalışmak, sonra dua dinin esası,
Kabûle şâyân olur,
çalışanın duası.
Usanma
Uzun yıllar yaşarım, sonsuz kalırım
sanma!
İyilikten, ibadetten, sakın bıkıp usanma!
Allah
de
Öyle bir gün gelir ki, tutmaz olur bu eller,
Şehadet söyleyemez,
Allah demeyen diller!
İntihar
İntihar çare değil, kurtuluş yok
ölünce,
Gerçeği öğrenirsin, mezarına girince.
Berat
gecesi
Nice rahmet kapısı, bu gecede açılır,
Müminlerin üstüne, çok
nimetler saçılır!
Dikensiz gül
(Dikensiz gül olmaz)
derler,
Diken, güle vermez değer,
Kıymeti olmaz dikenin,
Yanında gül
yoksa eğer.
Kader
Kader, beyaz kâğıda yazılan beyaz
yazı,
Görmemiz mümkün değil, silemeyiz beyazı.
Sohbet
Halk
indinde, devlet gibi nimet yoktur,
Bilmezler ki, sohbet gibi nimet
yoktur.
Kurban kes
Eğer, gücün yeterse, Allah için kurban
kes!
Sırattan tez geçirir, aldırır rahat nefes.
Ölürken
gülümser
Dünya zevkleri geçer, kalmaz birinden eser,
Müjde ona,
ölürken, Azrail’e gülümser.
Aşûre günü
Aşûre günü oruç, bir
seneye bedeldir,
Diğer ibadetler de, çok kıymetli ameldir.
Salih
amel
İbadet için çalış, bırak uzun emeli!
Rabbimiz zayi etmez, hâlis
olan ameli!
Beynamaz
(Yarın kılarım) derdi, zamanın
beynamazı,
Yarın derken, kılındı, dün cenaze namazı.
Kötü
arkadaş
Yılan, akrep sokarsa, belki de candan eder,
Ama kötü arkadaş,
dinden, imandan eder.
Danışmayan
Danışmadan iş yapan, bir gün
işinden olur,
Kimi ailesinden, kimi eşinden olur.
Resulullah'ın
miracı
Işık hızı yetişmez, benzeri yok cihanda,
Bilinmeyen yerlere
gidip geldi bir anda.
Nankörün fendi
Nankör kimselerin,
bilemezsin fendini,
Bir iyilik etmişsen, koru ondan kendini!
Rahat
ve servet
Rahat getirmez sıhhat, servet ettirmez rahat,
Rahatla artar
illet, servetle artar gaflet.
Kazdığı kuyuya düşer
Kim başkası
için, kazarsa kuyu,
Önce kendi düşer, hem yüzün koyu.
Hâlık
bilir
İyilik et göle at, toplasın onu balık!
Bunu bilmezse balık,
şüphesiz bilir Hâlık.
Büyüğü küçük görme
Büyüklük insanlara,
Hak'tan birer atâdır,
Büyüğü küçük görmek, çok büyük bir
hatadır.
Kelimeler:
Atâ: Hediye
Besle
kargayı
Acırsan hâine, evini soyar,
Beslersen kargayı, gözünü
oyar.
Hâine iyilik etmek
Hâine güvenilmez, tut, atalar sözünü!
Kim
beslerse kargayı, oyar kendi gözünü.
İstişare etmeyen
Rotasını
kaybeder, sayısız hata işler,
Sonunda pişman olur, gider demiri
dişler.
Ömür bir gündür
Ömrümüz üç gündür, dün geçti, yarın
meçhuldür,
Demek ömür bir gündür, o da işte bugündür.
Dikensiz gül
bulunmaz
Dikenleri var diye, güle yan bakmamalı,
Dikensiz gül
bulunmaz, boşa can yakmamalı.
Kurban bayramı
Kurban ister bir
koç, bir inek olsun!
Kesilsin Sıratta, bir binek olsun!
Zengin fakir
herkes sevinsin artık,
Kurban bayramınız mübarek olsun!
Eken
biçer
Bugün ektiklerini, yarın elbet biçersin,
Yaşayışın nasılsa,
aynen öyle göçersin.
Gülü seven
Kim gülü severse, dikenine
katlanır,
Yaya olsa da uçar, binek bulur atlanır.
Haramdan
kaç
(Ne oldum) demeyesin, (Sonum ne olacak?) de!
Haramdan kaç, helâl
ye, göze inmeden perde!
Devasız dert olmaz
Kalleş olan mert
olmaz, devası yok dert olmaz,
Kim derdini söylemez, elbet derman
bulamaz.
Ölü kalbe ilaç
Karanlığa ışık saç, hakka uy, bâtıldan
kaç!
Ehl-i sünnetin yolu, bid’ate olur ilâç.
Herkes
kınıyor
Can evinden vuruldu, gözyaşı pınar oldu,
Rezaletler bitmiyor,
dost düşman kınar oldu.
Âlimle kendini bir tutma
Âlimlik kolay
değil, bu gerçeği unutma!
O büyük âlimlerle sen kendini bir
tutma!
Ömrü boşa geçirme
Kişi ilim öğrensin, eğer aklı var
ise,
Çok yazık olur elbet, ömrü boşa geçerse.
Müdara
Her
yerde fitne fesat, olunca âşikâre,
O zaman müdaradan başka bulunmaz
çâre.
Kul azmadıkça
Kula bela gelmez, Hak, yazmadıkça,
Hak,
bela göndermez, kul azmadıkça.
İşe bak
Kadının dinine bak, göz
ve kaşını sorma!
Kişinin işine bak, ırkını, yaşını sorma!
Gafletle
uyuma
Uykuyu biraz azalt, boşa geçmesin zaman!
Yarın çok pişman olur,
yatıp gaflete dalan.
Nefse uymayı bırak
Nefse uymayı bırak!
Ecel döküyor yaprak,
Malın mezara gitmez, bedenin olur
toprak.
Sabrın sonu selamet
Bu can sana emanet, etme ona
hıyanet!
Sıkıntıya göğüs ger, sabrın sonu selamet.
Bir
düşman
Şerrin azı da çoktur, hayrın sınırı yoktur,
Bin dostun olsa da
az, bir düşman ise çoktur.
Nemelazımcılık
Şu nemelazımcılık,
bizi yiyip bitirir,
En güzel hasletleri, heder edip
götürür.
Kötülük eken
Serden geçilir de, yâr’den
geçilmez.
Şer ekilmiş ise, hayır biçilmez.
Sevenle
beraber
Kişi sevdiğiyle beraber olur,
Hak dostunu seven, elbet
kurtulur.
Beterin beteri
Bu hâline de şükret, beterin beteri
var,
Hiçbir şey kötü değil, imansız ölmek kadar.
Âşık
ölür
Mâşukun sevgisiyle âşıklar örtülüdür,
Mâşuk olanlar yaşar, âşık
olan ölüdür.
Kitap
Kitap, altın kafesse, ilim içinde
kuştur,
Kafesi alan kimse, kuşa sahip olmuştur.
İlmihâl
Tam
İlmihâl’i oku, kalbin nur ile dolsun!
Ömrü ilimle doku, hedefin belli
olsun!
Çete
Tahrikleri bitmiyor, halkımızı bölen var,
Çete
kurmuş hainler, öldüren var, ölen var.
Feyiz akar
Evliyanın
kalbinden, alana feyiz akar,
Dünya sevgisini kökünden söküp
atar.
Çöplükte
Atalar der, erken kalkan yol alır,
Horoz
ölür, gözü çöplükte kalır.
Peynir gemisi
Alçakta duranı duman
bürümez,
Peynir gemileri, lafla yürümez.
Sevene
Aba da bir,
yaba da bir giyene,
Güzel de bir, çirkin de bir sevene.
Sevilen
güzeldir
Kimine uzun dersin, kimine ise bodur,
Gönlün kimi severse,
aslında güzel odur.
Aslına çeker
Katran kaynamakla, olur mu
şeker?
Aslı bozuk olan, aslına çeker.
Dine uymak
Önce, imanı
düzelt, emri, yasağı gözet!
İslam’a uymayanın, sonu olur
felaket.
Ekmeden biçilmez
Herkes iyi bilir ki, kim ekerse o
biçer,
Ekmeden ürün uman, havasın alır geçer.
Sükût et
İlmin
varsa konuş da, âlim diye ansınlar,
İlmin yoksa sükût et, seni adam
sansınlar.
Doğruluktan ayrılma
Yalancının başına, devlet kuşu
konar mı?
Doğruluktan ayrılma, hile yapan onar mı?
Rabbimiz
kavuştur
Hasretle, iştiyakla, dostumuza gideriz,
“Rabbimiz kavuştur”
diye, dua ederiz.
Çalışmak
Fatih'ten ve Yavuz’dan bize kaldı bu
vatan,
Hak katında bir midir, çalışanla boş yatan?
Hayat
Bu
hayat bazen tatlı, bazen de çok acıdır,
Bazısı lanet eder, bazısı
duacıdır.
Mutlu olmak
İnsanları mutlu kılan, hak olan
inancıdır,
Kötü yönleri görmek çekilmez bir sancıdır.
Nefse
muhalefet
Kavuşmak istiyorsan, yarın büyük sevince,
Muhalefet edesin,
nefsine gündüz gece!
Moda ve zillet
Şu sosyete kapıldı, moda
denen illete,
Maymunca taklit etti, düştü koyu zillete.
Edepli
ol
Asaletinle yaşa, hep edebini takın!
Çirkeflere taş atma, modaya
uyma sakın!
Miraç Gecesi
Namaz Miraç Gecesi, Rabbimize arz
oldu,
Beş vakit kılınması, müminlere farz oldu.
İman
Doğru
olan bir iman, kulun en büyük bahtı,
İnanan sultan olur, ne yapsın tacı
tahtı?
Cahil masal der
Dinimiz çok yücedir, o kadar çok güzel
ki,
Dinden habersiz cahil, (Bunlar masal) der belki.
Zayıflatma
imanını
Tam İlmihâl’den öğren helâli ve haramı!
Günahlardan uzak dur,
zayıflatma imanı!
Öğüt almayan kulak
Önem vermezse kulak, duyup
dinlediğine,
Akıtılsa yeridir, kurşunu
deliğine.
Ramazan
Bütün azalarla orucunu tut!
Bu ayı fırsat
bilip, rehaveti at!
Teravihi kılıp, şükrederek yat,
Mümine nimettir
Ramazan ayı.
Gafletten sakın
Niye, imkânın varken, çürük tohum
ekersin?
Gafletin cezasını, âhirette çekersin.
Huzuru bulmak
zor
Etrafı kavururken, şu inkâr anaforu,
Günümüzün insanı, nasıl bulur
huzuru?
İsyanı yer taşımaz
İbretle bakan görür, anlar çağın
hâlinden,
Yer taşımaz isyanı, yarılır vebalinden.
Ölüm
peşinde
Önünü göremezken, gözü hep uzaktadır,
Ölüm peşinde gezer, bir
ayak tuzaktadır.
Son pişmanlık faydasız
Bâtıldan uzak durup,
gerçeğe dayanmalı,
Son pişmanlık faydasız, ölmeden uyanmalı.
Dine
hizmet
İslâm büyük bir nimet, sen de et dine hizmet!
Değerlendir
vaktini, Hakk’a eyle ibadet!
Hakk’a teslim ol
Şükret yalvar
Allah'a, gözünü yum günaha!
Hakk’a teslim olursan, kavuşursun
felaha.
Hak yol
Hiç yok iken, var olduk, akıl fikirle
dolduk,
Sayısız yol içinde, şükür Hak yolu bulduk.
İnkâr
eden
Kul, ya Hak yolda yürür, ya da küfürde çürür,
İnkâr eden gününü,
yarın mahşerde görür.
Eken biçer
Gün gelir herkes göçer, ecel
şerbeti içer,
Kim neyi ekmiş ise, mahşerde onu biçer.
İbretle
bakmayan göz
Bir göz ibretle bakmaz ve tefekküre dalmaz,
Bundan daha
büyük, insana düşman olmaz.
Zulüm payidar olmaz
Zulüm payidar
olmaz, o da söner nihayet,
Ev yıkanın hanesi yıkılır bir gün
elbet…
Bitmeyen gaflet
Bu hâl ne vakte kadar, böyle devam
edecek?
Uzun süren bu gaflet, nereye dek gidecek?
İslam’a
uyan
İslam’a uysa kişi, hayırlı olur işi,
Bakışları netleşir, ayırır
şeşi beşi.
Allah var
Gizli açık her şeyi bilen yüce Allah
var,
İyilikte çok sevab, kötülükte günah var.
İhtiyaçlar
bitmez
Ahmağın borcu bitmez, tükenmez ihtiyaçlar!
Bir borç daha
bitmeden, diğeri hemen başlar.
Kötü kazanç
Kazancı pornodadır,
dönüp duruyor çarkı,
Kadın ticaretinden, var mı bu işin
farkı?
Edepsiz âlim olmaz
Edepli dine uyar, fâsık ve zâlim
olmaz,
Çok ilim öğrense de, edepsiz âlim olmaz.
Kulluk eden
sevilir
Hep iyilik edersen, iyi bilirler seni,
Hakk’a kulluk edersen,
insanlar sever seni.
İslam’a uy
Bildiğin bilmediğin, her günaha
tevbe et!
İslam’ın hükmüne uy, emri yasağı gözet!
Hesap
var
Çıkmayı öğrenmeli, dünya denen kafesten!
Kul hesaba çekilir,
aldığı her nefesten.
Gülü bülbül bilirmiş
Gonca gülün kadrini,
ancak bülbül bilirmiş,
Senin sevgin ehline, âb-ı hayat
gelirmiş.
Leyla’ya kavuşmak için
Mecnun’um diyen kimse, hep kan
ağlasa bile,
Leyla’ya kavuşamaz, çölde çekmeden çile.
Baş
denmez
Gözden akan her suya, merhametli yaş denmez,
Secdeye
gitmiyorsa, öylesine baş denmez.
Mevla için
Delirsen Mecnun
gibi, çöl aşsan Leyla için,
Boşa gider gayretin, değilse Mevla
için.
Eli boş çevirmez
Boş çevirmez elini, (Yâ Rabbî lütfet)
dersen,
Şânı yücedir, verir, ne kadar çok istersen.
İyiler
gider
Ne hancı kalır, ne han, hepsi silinip gider,
İyi kötü her insan,
tabuta binip gider.
Taş yüzük
Yüzük olacak bir taş, sert hâlini
bırakır,
Kırılıp yontulmayı elbette göze alır.
İtiraz ve
namaz
Felah isteyen herkes, bıraksın itirazı!
Tâdil-i erkân ile
kılmalı her namazı.
Doğru kılınan namaz
Doğru kılınan namaz,
gamlı gönlü şen eder,
Huzura kavuşturur, kötülükten men
eder.
Dindeki gaye
Namaz dinde gayedir, İslam’ın
binasıdır,
Müslümanın miracı, kalblerin cilasıdır.
Kötülük ve
namaz
Bir kimse bulamazsa, kötülükten selâmet,
Namazını gafletle
kıldığına alâmet.
En efdal amel
Namaz en efdal amel, edası çok
sevaptır,
Münker ve Nekir için, verilecek cevaptır.
Namaza önem
vermeli
Namaza önem verip, doğru dürüst kılalım,
Yalan yanlış
kılmaktan, utanıp sıkılalım!
Beynamaz
Beynamazın imanı,
zayıflar, sağlam kalmaz,
Kolayca küfre girer, farkında bile
olmaz.
Namaz kılmamak
Beş vakti kılmayanın, kabul olmaz
duası,
Yaptığı iyi işin, olmaz asla faydası.
Önce yapılan
iş
Allah’ın her emrini öne almalı kişi,
Namazı kılıp sonra, yapmalı
başka işi.
Dinin direği
Direksiz olan bina, ayakta sağlam
kalmaz,
Namaz dinde direktir, namazsız İslam olmaz.
Vücuttaki baş
gibi
Vücutta baş ne ise, aynıdır dinde namaz,
Başsız vücut olmazsa,
namazsız İslam olmaz.
Başsız insan
Başsız beden yürüse, korku
kaplar insanı,
Başsız görür evliya, hiç namaz kılmayanı.
Gönülsüz
yapma
Gönülsüz namaz kılan gâfil bir kişi olma!
Yarın mahşer gününde,
saçını tutup yolma!
Müslümana hizmet
Din kardeşine
hizmet, olur makbul ibadet,
Müslümanı üzmekse, olur büyük
felaket.
Sebebe yapışmak
Sebeplerine yapış, tevekkülü
bırakma!
Nasipse o iş olur, boşa kafana takma!
En büyük
hazine
Farz-ı ayn ilimden bir şey öğrensen eğer,
Dünyanın hazinesi
etmez bu kadar değer.
Tedbir takdiri değiştirmez
Tedbir alıp
koşsa da, takdirine yetişmez,
Takdir yerini bulur, tedbirle iş
değişmez.
Salihlerle ol
Evliya ganimettir, gidip onlarla
otur!
Sevip oturan köle, kalkınca sultan olur.
Kendi düşen
ağlamaz
Dünya malının hırsı, bir menfaat sağlamaz,
Hırs, ayağı
kaydırır, kendi düşen ağlamaz.
Öncelikli iş
İşi öne alıp da,
namazını aksatma!
Namaza öncelik ver, dini dünyaya satma!
İsteyene
verir
İsteyene Rabbimiz, rahmet kapısı açar,
Hazineleri boldur, üstüne
nimet saçar.
Hâlsiz adam
Çok hâlsiz olsak da, gel denirse
koşmalı,
Kavuşabilmek için, karlı dağlar aşmalı.
Çay olmasa ne
çıkar
Sohbetin demli çayı, hep burnumuzda kokar,
Hocamız gelmiş ise,
çay olmasa ne çıkar?
Güneş doğmaz
İşlerin ters giderse, gurbet
çıkar önüne,
Her yer karanlık olur, güneş doğmaz
gününe.
Kırılmak
Herkes bilir ki, her şey incelince
kırılır,
İnsan ise, kabalık gösterince kırılır.
Mazlumun
âhı
Mazlum olanın âhı, indirir tahttan şâhı,
Dağlardan ağır gelir,
zulmedenin günâhı.
Etme bulma
Gücendirmezsen
kimseyi,
Gücendiren olmaz seni,
Kötülemezsen kimseyi,
Kötüleyen olmaz
seni.
İncelen kopar
Demirden olsa her şey, çok incelince
kopar,
Zulüm bunun aksine, kalınlaşınca kopar.
Adam
sansınlar
İlmin varsa açıkla, ilmine dayansınlar;
İlmin yoksa sükût
et, seni adam sansınlar!
Yanına kalmaz
Hiç
kimsenin ettiği, kalır mı yanına kâr!
Zâlimin zulmü varsa, mazlumun Allah'ı
var.
Mazlumun âhı
Tahttan indirir şâhı, mazlum olanın
âhı,
Zulümden uzak dur, ağır olur günâhı.
Az konuşmak
Çok
gülmeyi bırakmak, kavuşturur heybete,
Fazla sözden sakınmak, kavuşturur
hikmete.
Az yemek
Kim ki yemeği azaltır,
Lezzet alır
ibadetten.
Kim de mizahı bırakır,
Eksik olmaz
zarafetten.
Dost kusur bulmaz
Gerçek dost
olan insan, dostuna bulmaz kusur!
Dost, dostunun yanında, bulur rahat ve
huzur.
Sevgi yükü
Aklı ve ilmi olan, her yarayı
kaşımaz,
Sevgi yükü ağırdır, her kalb onu taşımaz.
Son
nefes
Karanlık kafestesin, bitmeyen hevestesin,
Gafletten uyan hemen,
belki son nefestesin.
Bitmeyen yorum
Kin ve nefret saçıyor,
vahimdir durumları,
Laf yarışı yaparlar, hiç bitmez
yorumları.
Sinsice saldırıyorlar
Rezaletler diz boyu, ihanetle
iç içe,
Değişik taktiklerle, saldırırlar sinsice.
Göbek
bağlamış
Rahatsızlık çoğaldı, derdimiz öbek öbek,
Kilodan geçilmiyor,
göbek üstüne göbek.
Ateşin külü
İhtiyarlar perişan, üzüntülü
gönüller,
Gençler ateş püskürür, saçılır göğe küller.
Dine
hizmet
Dine hizmet gerekir, Hakk’ı dost bilenlere,
Ebedî azap vardır,
imansız ölenlere.
İmanı korumak
Vakit, altın nakittir, israf
etme zamanı!
Küfre girmekten korkup, korumalı imanı!
İlâhî
şamar
Yırtılmışsa toplumun o hayâ damarları,
Doğal olay sanırlar,
ilâhî şamarları.
Günün ve dünün insanı
Kin, husumet, slogan,
işte günün insanı,
Sevgi, saygı, kardeşlik, bu da dünün
insanı.
Sarhoş narası
Uğultular eksilmez, sokak
aralarından,
Gece rahat yatılmaz, sarhoş
naralarından.
Kibirlenmek
Tepeden bakan kişi, yalnız tepeyi
görür,
Bir şey sanır kendini, gözünü kibir bürür.
Gecesiz
gün
Her şeyin bir sonu, her günün gecesi var.
Gecesi olmayan gün,
kıyamet günü başlar.
Söz ele verir
Bir şeye esas olan, şekli
değil, özüdür,
Kişiyi ele veren, gözü değil, sözüdür.
Kaderdeki
olur
Kazanılmaz her zaman, topla, tüfekle zafer,
Elbet meydana gelir,
ne ise hükm-ü kader!
Rehber
Tutabilirsen eğer, şu söz olmalı
rehber:
Hakk’a bırak işini, sebebe yapış yeter!
Esas
hüner
Üzüntü ile neşe, herkese gelir gider.
Esas hüner sahibi,
sıkıntıyı zevk eder.
Büyük düşman
Hangi göz ki âleme, bakar da
ibret almaz,
O gözden daha büyük başka bir düşman olmaz.
Hazinenin
yolu
Hazinenin yolunu tarif ettik biz sana!
Kavuşmak istiyorsan,
gitmelisin o yana!
Soluk ensede
Eceli uzak sanma, soluğu tam
ensede,
Muhakkak bir gün gelir, çok uzak görünse de.
Ecel
gelebilir
Çiçeklerin, güllerin, gonca açmadan daha,
Ansızın ecel
gelir, ya gece, ya sabaha.
Küfürden uzak dur
Ecelin şerbetini,
gaflet içinde içme!
Küfür işten uzak dur, sakın imansız
göçme!
İmansız ölme
Hani nerde ceddimiz, hepsi toprakta
yatar,
İmansız ölenleri, Cehennem çekip yutar.
Yüzüstü
düşerler
Küfre girip ölenler, yüz üstüne düşerler,
Cehenneme girince,
yanar yanar pişerler.
Uslanmalı
Pusuda bekler seni, kükremiş
koca aslan,
Çocuk değilsin artık, ömür geçiyor
uslan!
Ufukta
Ecel denilen gerçek, dalgalanır
ufukta,
Vakitsiz çıkıp gelir, karanlıkta, şafakta.
Yarına
bırakma
Yarın yaparım diyen, zarardadır bilmeli!
İmanla ölmek için,
kalbden küfrü silmeli!
Zorluğa katlan
Tedbirini hemen al, düşme
sonsuz horluğa!
Katlanmamız gerekir, cihattaki zorluğa.
Ömür de
solar
Gül, birkaç dikenle birkaç yapraktır,
Ömür, üç beş nefes sonra,
topraktır.
Aşk ateşi
Mum gibi erimeyen, ben âşığım
demesin!
Yanarım diye korkan, bu ateşe girmesin!
Doğrunun dostu
Allah’tır
Dıştan inmeli öze, inanılmaz her söze,
(Doğruya dost yok)
deme, yetmez mi Allah bize?
Sohbeti kaçırma
Kılınabilir elbet,
her an nâfile namaz,
Ama ihlaslı sohbet, her zaman
bulunamaz.
Nefsin kötülüğü
Nefsin maddî arzusu, hep çoğalır hiç
bitmez,
Mutmainne olsa da, bu huyu asla gitmez.
Öfkeli
karar
Her işin olsun yarar, kimseye verme zarar!
Sonu felaket olur,
öfkeyle verme karar!
İyi kötü kimse
İyi insan mutludur, dine
riayet eder,
Kötüler, huzursuzdur, durmaz şikâyet eder.
İmansızın
hâli
Ateşsiz yangın olmaz, orada duman tütmez,
İmansızsa bir kişi,
sıkıntısı hiç bitmez.
Dolu boş
Doğru olan gerçeği aramalı,
bulmalı,
Meyveli ağaç gibi, insan dolu olmalı.
Boş
kafa
Kişinin cebi boşsa, bakar ağzını yalar,
Eğer kafa da boşsa, durur
hayâle dalar.
Boş başak
Eğer bir başak boşsa, eğmez, başı dik
tutar,
Kibirli de böyledir, sanki bir baston yutar.
Olgun
başak
Olgunlaşmış bir başak, eğer başı, dik tutmaz,
Kibirsiz de
böyledir, yürürken baston yutmaz.
Aklını at
Göz dese ki, bu
çöldür. Din, göl derse, o göldür,
Hak emri karşısında, göz ve aklını
öldür!
Üzen üzülür
Hesaba çekilince, nice sırlar
çözülür,
Edenler bulur elbet, üzenler de üzülür.
Son
nefes
Verilince son nefes, çıkmaz olur artık ses,
Bütün arzular söner,
ne zevk kalır, ne heves.
Aydın kimse
Namaz kalbi temizler,
kötülüğü def eder,
Namazını kılmayan, olmaz asla münevver.
Allah
sevgisi
Hak sevgisinden başka, güzel olan ne varsa,
Hepsi birer
zehirdir, hattâ şeker de olsa!
Zikir
İhlasla zikreden kişi,
Mevla’yı er geç bulur,
Kalblerin temizliği, ancak zikirle
olur.
Önce çalışmak
Boş oturup kâr ummak, ahmaklıktır,
fenadır,
Dinde esas, önce iş, sonra uygun duadır.
Kuru
akıl
Akılla ölçen kişi, çürük halata benzer,
Yalan yanlış konuşur,
sözü galata benzer.
Ömür sayılıdır
Şu dünya meşgalesi, kimini
fıska iter,
Durup oyalanırken, bakarsın ömür biter.
Aracı
yer dayağı
Ayran iç, biracı olma, mümkünse kiracı olma!
Belki de dayak
yersin, kavgada aracı olma!
Mecnun’a göre Leyla
Tanrı sanılan
put çok, ama Mevla başkadır,
El âlemde güzel çok, ama Leyla
başkadır.
Elma
Meyvelerin hasıdır,
Yurdun altın
tasıdır,
Yanağı kırmızıysa,
Amasya
elmasıdır.
Armut
Hatırlanır Ankara,
Diyecek yok
armuda,
Sayıp yenmeli imiş,
Vücuda olur
gıda.
Ayva
Sarımtırak rengi var,
Güzel kokular
saçar,
Kıymetini bilmezsen,
Ayvayı yersin
naçar.
Nar
Kırmızımsı rengi var,
Taneleri kaplı zar,
Yer
misin deme bana!
Sorulmaz hastaya nar.
Kestane
Ağaçlarda
kestane,
Toplanır tane tane,
Tatlısı da yapılır,
Kebabı da
şahane!
Kayısı
Malatya hatırlanır,
Reçel, pestil
yapılır,
Kurutulur bir kısmı,
Kış için
hazırlanır.
Şeftali
Hatıra gelir Bursa,
Bahçe yapılır
arsa,
Şeftaliler çoğalır,
Toplanır artık
parsa.
Portakal
Suludur portakalım,
Ağacına
çıkalım,
Gitmeyelim uzağa,
Adana’da
kalalım!
Mandalina
Denizlerde balina,
İzmir’de
mandalina,
Ezmeden toplanılır,
Gösterilir
itina.
Greyfurt
Meyveyle doludur yurt,
Çürür, kimini yer
kurt,
Gribe karşı ilaç,
Vitaminli greyfurt.
Limon
Yatak
limon çok sulu,
İçi vitamin dolu,
Narenciye istersen,
Gez Adana
Dörtyol’u!
Üzüm
Basit gelmesin sözüm!
Ege’de çoktur
üzüm,
Kara ve sarısını,
Görünce güler yüzüm.
İncir
Ünlü
Aydın yemişi,
Kolay bulunmaz eşi,
Kurtsuz, taze olanı,
Elbet arzular
kişi.
Kiraz
Nedir bu eda, bu naz?
Kulağa küpe kiraz,
Başı
ağrıyan kişi,
Kiraz yemeli biraz.
Vişne
Reçeli hoştur
gayet,
Tatlı olursa şayet,
Kahvaltılarda yersin,
Olsun sana
âfiyet.
Muz
Anamur’un muzuyum,
Ben bir köylü
kızıyım,
Beyin oğlu isterse,
Ona dünden razıyım.
Dut
Bal
gibi tatlıdır dut,
Taze ye, ister kurut!
Yerlere dökülmesin,
Örtüyü
altına tut!
Erik
Ağacından toplanır,
Reçel, pestil
yapılır,
Kurutulur bazen de,
Kiminden hoşaf
olur.
Hurma
Hicazdan gelir hurma,
Kıymetini hiç
sorma!
İftara lazım olur,
Haydi, sen de al durma!
İnsan
ölünce
Gün gelir söner her şey, ne ateş, ne köz kalır,
İnsan ölür
geriye, sarf ettiği söz kalır.
Gönül veren
Gönül veren,
dünyanın, geçici lezzetine!
Ölüm gelince düşer, ayrılık
hasretine.
Kadrini bilmek
Sağlığın kıymetini, hasta olmayan
bilmez,
İnsanın kadrini de, insan olmayan bilmez.
Kibir
ateşi
Kimi kendini görmez, her zaman ele bakar,
Havası alınmazsa,
kibir ateşi yakar.
Kusur görmezsen
Eğer arkadaşında, görmezsen
hata, kusur,
Aranızdan su sızmaz, eksilmez sevgi, huzur.
Dilin
durursa
Kendi yüzünden olur, sana her ne olursa,
Başın selamet bulur,
elin, dilin durursa.
Günahtan kaçmalı
Tevbesi vardır diye,
sakın günah işleme!
Nefse tatlı gelse de, haram elma dişleme!
Çok
konuşan
Çok konuşan kişinin, dökülür ayıpları,
Söze yalan karışır, çok
olur kayıpları.
Cimri ile cömert
Yiyip içme zehirdir, cimri
kişinin aşı,
Cömerdinki şifadır, ağrıtmaz asla
başı.
Nasip
Eğer nasipte varsa, gelir Hint’ten,
Yemen'den.
Nasibinde yok ise, haçan ne gelir elden?
Ele
yalvartma
Rabbim bizi daraltma! Kalbimizi karartma!
Zatından
başkasına, muhtaç etme, yalvartma!
İlim ihlâs varsa
Günaha
kefarettir, dert, sıkıntı ve keder,
İlim ve ihlâs varsa, o amel olmaz
heder.
Nefsine uyma
Her gün tevbe etsen de, nefsin tevbeni
bozar,
Çok dikkatli olasın, nefsin kuyunu kazar.
Kalb
denizi
Kalb bir denize benzer, dil sahil gibi durur,
Denizinde ne
varsa, sahiline o vurur.
Gafletten uyanmalı
Gafletten uyanmalı,
güçlüğe dayanmalı,
Mümkünse her fırsatta, Rabbimizi
anmalı.
Mezhepsiz hoca
Derler ki, (Yarım doktor, insanı candan
eder,)
Mezhepsiz hoca ise, dinden imandan eder.
Uzatılan
söz
Bir söz ki çok uzar, dostluğu bozar,
Lüzumsuz sözlere, kim olsa
kızar.
Zindan eder
Dostlarınla gezersen, girersin
gülistana,
Zıtlarla beraberlik, zindan olur insana.
Maksat
gül
Gönül gözü görmezse, arama hiç bahane!
Gülünü seviyorsan,
dikeninden sana ne!
Eden bulur
Kusur, hata arama, hiç kötü
gözle bakma!
Kul hakkından çok sakın, kalb incitme, can yakma!
İşi
ehline sor
Yol yordam bilmeyene, insan sanıp hâl sorma!
Bülbülle
beraberken, kargalara gül sorma!
Bir gönle girmeli
Kim olur
gözden ırak, olur ırak gönülden,
Bir gönle girmeye bak, ırak olsan da
gözden.
Dost sanmak
Hâlden bilen yok diye, hüzünlenme,
gamlanma!
Yüze gülen herkesi, dost sanarak aldanma!
Çare
ara
Kusur aramak için, çabalama boş yere!
İhlâslı olmak için, bulmak
lazım bir çare!
Dertten sonra huzur
Bazen dertler, belalar, bir
yağmur gibi yağar,
Rengârenk gökkuşağı, yağmurdan sonra
doğar.
Kervan yürür
Bid’at ehli ters görür, gözlerini kin
bürür,
Onlar havlayıp dursun, it ürür, kervan yürür.
Dost için can
taşı
Mert olana yakışmaz, dost aramak can için.
Can taşımak gerekir,
sadece canan için.
Vakti boşa ayırmak
Sâlih, câmiye gider,
vakti beşe ayırır,
Ahmak, kahveden çıkmaz, vakti boşa ayırır.
Nasip
işi bu
Eğer nasipse, ya el, ya yel, ya sel getirir,
Nasip değilse, ya
el, ya yel, ya sel götürür.
Kusur arama
Helâl kazan, helâl ye,
el uzatma harama!
Her gerçeği araştır, ama kusur arama!
Gönülden
sevmek
Yeşillik nasıl güler, bulutlar ağlamasa?
Sevdim demek yalandır,
gönlünü bağlamasa.
Kim gerici?
Ey bâtılı övücü, gerçekleri
yerici,
Hak emrine uyana, nasıl dersin gerici?
Kazanmak ve
kaybetmek
Kolay değil kazanmak, ancak bir ömür ister,
Kaybetmeye
gelince, bir anlık gaflet yeter.
Sevgide fedakârlık
Fayda umma
sevgide, fedakâr olmayandan,
Onu sokma içeri, şu gönül
kapısından!
Kirli dünya
Dünya öyle kirli ki, çocuk doğarken
ağlar,
Dünya onu kirletir, ölünce de yıkarlar.
Kalb
kapısı
Kapıya kadar gelmiş, dönmüşsün zil yok diye,
Kalb kapısı
zilsizdir, o gir der içeriye.
Kuma ve taşa yazmak
Eğer
arkadaşın bir şey yaparsa sana,
O kötülükse kuma, iyilikse taşa yaz!
Sen
de, iyi ya kötü bir şey yaparsan ona,
O iyilikse kuma, kötülükse taşa
yaz!
Gafleti bırak
Ecel takip ederken, dünyalık
hevestesin,
Gafleti bırak artık, belki son nefestesin.
Öle
gider
Leyla’ya Mecnun olmuş, sahraya, çöle gider,
Uğruna baş
koymuştur, o yolda öle gider.
Gönül yapmak
Eğer bir
gönül yapmak, gelmiyorsa elinden,
Bari gönül yıkan söz, çıkmamalı
dilinden.
Çok konuşmak
Her zaman çok konuşan, ayıplarını
açar,
Verdiği sıkıntıdan, dostları bile kaçar.
Boş
gitmeli
Büyük zatlara, kalbi boş giden, dolu döner,
Dolu giden, boş
döner ve balon gibi söner.
Dosta halı ser
Gelen gerçek
dostunsa, yollarına halı ser!
Art niyetli biriyse, bekleme hemen yol
ver!
Boş gürültü
Güzel ve gür olsa da, sesinle olma
mağrur!
Gök gürültüsü değil, otu büyütür yağmur.
Akıllı ve
ahmak
Akıllı, ölçüp biçer, düşünmeden konuşmaz,
Ahmak, bilirim sanır,
hiç kimseye danışmaz.
Merak et
Ebedî saadet için, dini biraz et
merak!
İslam’ın esasını, öğrenmeli muhakkak.
Nefsin
arzusu
Nefsimiz tatmin olmaz, kötülük yaptırmakla,
O ancak rahat eder,
kendine taptırmakla.
Abdesti tez almalı
Elini çabuk tut,
abdesti al yel gibi,
Sağlam ve uzun olsun, namazı kıl yıl
gibi.
Kurban ibadettir
Deme (kurban bir ettir), o, sevgi,
merhamettir,
Gücün yetiyorsa kes, makbul bir ibadettir.
Sıkıntı
nimettir
Yalnız namerde değil, mertlere de el açma!
Hizmeti ganimet
bil, sıkıntılardan kaçma!
Garibanın iyisi
Gariban; taşı yastık,
toprağı döşek eder,
Halkın yükünü taşır, nefsini eşek
eder.
Rehbersiz olmaz
Gitmezsen sağlam ere, sâlih zat
olamazsın,
Uğraşırsın boş yere, gerçeği bulamazsın.
Rahat
gül
Emin yerlere git ki, geri gelebilesin,
Kimseyi ağlatma ki, rahat
gülebilesin.
Nefsin terbiyesi
Ateş, barut yanında, sakin ve
rahat durmaz,
Nefis, dizginlenirse, öyle hemen kudurmaz.
Dolduruşa
gelmek
(Ne yiğitsin) derler, candan ederler,
(Çok cömertsin) derler
maldan ederler.
Orta yol
Alçak yerde yatanı, bir gün sel alır
gider,
Yüksek yere çıkanı, belki yel alır gider.
Tedbir
almak
Ceddin tavsiye eder, hep tedbirli olmanı,
Der ki, (Sakla samanı,
gelir onun zamanı.)
Eden bulur
Leyleğin hayatı, laklakla
geçer.
Rüzgâr eken kişi, fırtına biçer.
Eken biçer
Âşık
serden geçer de, sevdiğinden geçemez,
Fitne tohumu eken, elbet rahmet
biçemez.
Kötü alışkanlık
Kötü alışkanlığa denmeli artık
yeter,
Çünkü alışmış olan, kudurmuştan da beter.
Ehli olanla
istişare
Ehline soran kişi, karlı dağları aşar,
İstişare etmeyen, düz
yolda bile şaşar.
Davete git
Çağrıldığın yere git, uzaksa da
erinme!
Çağrılmadığın yerde, yakınsa da görünme!
Uyumlu
olmak
Uyumlu olanlara, her bakan hayran olur,
İki gönül birleşir,
samanlık seyran olur.
Yalancının evi yanmış
Yalancının evi
yanmış, hiç kimse inanmamış,
Yine herkes gülüp geçmiş, bunu da yalan
sanmış.
Fetva
Okçu okuna göre, çekip gerdirir yayı,
Müftü de
anlatana göre verir fetvayı.
Aşk
Aşk başta kılınca
karar,
Akıl baştan eder firar,
Artık utanmaz kimseden,
Ne hayâ kalır,
ne de ar.
Sözü uzatmak
Sözünü uzatanın, dili sürçer, gaf
eder,
Ömrü laklakla geçer, vaktini israf eder.
Fazla söz
Çok
konuşan belki çok günah işler,
(Fazla söz yalansız olmaz)
demişler.
Azgın ihtiyar
Kadını eri saklar, peyniri deri
saklar,
Yaşlanınca azanı, ancak teneşir
paklar.
Kansız
Kansız ise kan çıkmaz, ecel yoksa can
çıkmaz,
Ateş olmayan yerden, havaya duman çıkmaz.
Çirkeften uzak
dur
Dikkat et kötülere, bulaşılmaz, çatılmaz,
Kirletir üstümüzü,
çirkefe taş atılmaz.
Birlik
El tek olsa nesi var, iki elin sesi
var,
Bölünmek zararlıdır, birlikten kuvvet doğar.
Not
almalı
Kişi verdiği sözü, belki unutur tutmaz,
Derler, (Âlim unutur,
ama kalem unutmaz.)
Salih olmak
Salihler ekmeğini iki parçaya
böler,
Tasadduk olur biri, diğerini kendi yer.
Hak helâl
etmek
Hak helâl edenlerin, sevabı hiç eksilmez,
Kaz gelecek bir
yerden, yumurta esirgenmez.
Bahane çıkar
Daim sıhhat içinde,
yaşasan da şahane,
Ecel gelince olur, baş ağrısı bahane.
Gerçekçi
ol
Ava gelmedik kuş olmaz,
Başa gelmedik iş olmaz,
Hayâl peşinde
koşarsın,
Gönlüne göre düş olmaz.
Bildiğini bilmek
Kim ilim
sahibiyse, bildiğini bilirse,
Tevazu ehli olur, kibirlenmez o
kimse.
Haddini bilmez
Hem keldir, hem de fodul, bilmediğini
bilmez,
Kör, sağır ve dilsizdir, ölüdür o dirilmez.
İkaza
muhtaç
Kimi çok bilir ama, bildiğini bilemez,
O ikazla uyanır, gafleti
uzun sürmez.
Haddini bilen kişi
Çok şey bilmez ama, bilmediğini
bilir,
Cahillikten kurtulur, çünkü haddini bilir.
Aslan
yatar
Nefsine düşkün olan, durmaz yüksekten atar,
Çünkü onun gönlünde,
nefis aslanı yatar.
Deli ile gâfil
Nasihatin kâr etmez, deli
ile gâfile,
Boşa kürek çekersin, hepsi olur nâfile.
Hile
yapma
İşine yapan hile, can verir mihnet ile,
Yalandan medet umma,
zararın olsa bile!
İşin başı
Mutlu olmak istersen, o işin
başını bil!
İyi tanı eşini, işini, aşını bil!
Sen de
ölürsün
Dostun sana yük değil, telaşın büyük değil,
Sen de ölürsün
elbet, can bedene mülk değil.
Yersiz konuşmak
Yerli yersiz
konuşmak, kalbi katılaştırır,
Karanlığa götürür, nurdan
uzaklaştırır.
Susmayı bilmek
Vara yoğa konuşmak, cahillik
alâmeti,
Sükut eden kurtulur ve bulur selâmeti.
Az
konuşan
Az konuşup susanı, hiç kimse ayıplamaz,
Ne de ağırbaşlı der,
onu aşağılamaz.
Susan kurtulur
Kendini belli eder, lisanı ile
insan,
Çok sözde vebal vardır, kurtulur ancak susan.
Doğruluk ve
yalan
Yalanla gevşer iman, perişan olur insan,
Doğru olmak kişiye,
kazandırır çok irfan.
Gıybet âfeti
Dedikodu gıybettir, şiddetli
bir âfettir,
Toplumları yıkan büyük bir felakettir.
Masrafsız
ziynet
Sükût, hiç yorulmadan, yapılan ibadettir,
Masrafa girmeden,
takılan bir ziynettir.
Akıllı ve ahmak
Akıllı, az konuşur, her
gerçeği söylemez,
Ahmak, yersiz konuşur, söylediğini bilmez.
Dil
zehir kusar
Dil, söze başlayınca, zavallı gönül susar,
Gönül, sükut
edince, dil, ne zehirler kusar.
Yerinde konuşmak
Fazla şaka ve
alay, cehlin alametidir,
Susmasını bilmekse, dilin
selametidir.
Âhireti kazan
Seni kurtarır sanma, fâni dünyanın
malı!
Dünya mallarıyla, Cenneti
kazanmalı.
Öfkelenmek
Ölenleri diriltmez, gidenleri
getirmez,
Sinirleri yıpratır, hiçbir işi bitirmez.
Gönülsüz
iş
Elbet angarya olur, isteksiz taşınmaz taş,
Gönülsüz yenmişse aş,
karın ağrıtır, ya baş.
Kendine düşman
Vara yoğa konuşan, olur
sonunda pişman,
Kötü dili kendine, olur elbette düşman.
Alay
etmek
Alay güldürebilir, ama kalbi öldürür,
Nefrete sebep olur,
parçalatıp böldürür.
Yol alır
Alçaktaysan sel alır,
yüksekteysen yel alır,
Sabahleyin erkenden, işe giden yol
alır.
Güzel söz
Güzel söz sadakadır, sevgidir,
alakadır,
Mahşer günü azıktır, insana nafakadır.
Kötü dil
düşmandır
Kötü dili insana, elbet en büyük düşman,
Vara yoğa konuşan,
sonunda olur pişman.
Zâlim olur
Dilini tutabilen, beladan sâlim
olur,
Zulmü meslek edinen, sadist ve zâlim olur.
Kalb
gözü
Kimin temizse özü, hikmet doludur sözü,
Bir gün gelir açılır,
elbet onun kalb gözü.
Az söz
Etse dil istirahat, kalbi de eder
rahat,
Az öz konuşmakla da, hâsıl olur maslahat.
Kul
olur
Paraya gönül verme, bir gün geçmez pul olur,
Sırrını ele açan,
artık ona kul olur.
Gülünecek yeri bil
Lüzumsuz yere gülmek,
vakarı eder kayıp,
Gülünecek yeri bil, bunu bir öğüt sayıp.
Sonumuz
toprak
Ömür ağacı kurur, dökülür her gün yaprak,
Uzun ömür sürsek de,
sonumuz kara toprak.
Her şeyin yaratıcısı
Ne şerri düşmandan,
ne de hayrı dosttan bil!
Sebep, onlar olsa da, hepsini Allah’tan
bil!
Misafirhane
İbretle bakan için, dünya
misafirhanedir,
Ona gönül bağlayan, elbette divanedir.
Takdir ve
tedbir
Uyup dinin emrine, yapışmalı tedbire,
Şunu da bilmeli ki, çare
olmaz takdire.
Yaprak oynamaz
İşleri kul eliyle yaptırır
Cenab-ı Hak,
Onun emri olmadan, oynamaz bir tek yaprak.
Malla
övünme
Zengin ol, ister fakir, tek sermayen kefendir,
Dünyanın en
ahmağı, paraya güvenendir.
Kadere razı ol
Kıskanma onu bunu,
kimseye etme haset!
Kaderinde ne varsa, meydana gelir elbet.
Hayra
harca
Hayra harca malını, zamanında, yerinde,
Hepsini bırakırsın,
âhiret seferinde.
Müdara
Şu yalancı dünyada, istiyorsan
selamet,
Mürüvvet göster dosta, düşmanı idare et!
Allah
yâr
Ne Mecnun’da vefa var, ne de Leyla sana yâr,
Sevgilerde ihlâs yok,
tek Allah insana yâr.
Susan pişman olmaz
Dilimiz sürçebilir,
iyi söz de söylense,
Genelde pişman olmaz, sustuğu için
kimse.
Susan kurtulur
Hayâsız söz edenin, ar perdesi
yırtılır,
Resulullah buyurdu: (Sükut eden
kurtulur.)
Mazlumun âhı
Fayda yok boş heveste, kulak olsun
hak seste.
Mazlumun âhı çıkar hep aheste aheste!
Giden
para
Kangrene dönerken, nice sosyal yaralar,
Çalgıya ve içkiye,
harcanıyor paralar.
Sapıklar çoğalıyor
Farklı telden çalıyor,
mezhepsizin her türü,
Ehl-i sünnet gariptir, sapıklarsa bir
sürü.
Sünnet düşmanı
Prof etiketiyle, dine baş
kaldırıyor,
(Kur’anda yoktur) diye, sünnete saldırıyor.
Menfaat
dostluğu
Şeyh taslağı kaptırmaz, sıkı tutar postunu,
Menfaat için
satar, kırk senelik dostunu.
Akademik dinci
Yedi koldan
saldırır, akademik dinciler,
Sinsice zehir kusar, döktürür çok
inciler.
Alet olmak
İslam’ı bozmak için, kurmuşlar
locaları,
Sinsice kullanırlar, bid’atçi hocaları.
Sökülen
çiviler
İslam’ı yıkmak için, çalışırlar derinden,
İman çivilerini,
sökerler hep yerinden.
Şehvet denizi
Nice zavallı genç, bu
denizde boğulmuş,
Dinin güzel ahlakı, ortalıktan kovulmuş.
Dizi
tuzağı
Ekranlarda çıkarlar, hayâlî bir geziye,
Kurdukları tuzaklar,
gizlenmiş her diziye.
Dizi tuzağı
TV’lerde çıkarlar hayâlî bir
geziye,
Kurdukları tuzaklar, gizlenmiş her diziye.
Ahlak
hırsızları
Moda adı altında, hayâmızı aldılar,
Yeni nesli bozdular,
ahlakını çaldılar.
Bid’at saltanatı
Her gün rağbet topluyor,
mezhepsizlik sanatı (!),
Dünyaya yayılıyor, bid’atin
saltanatı.
Sektörün aktörü
Küfür olmuş bir sektör, mezhepsizler
baş aktör,
Milletimiz şaşırmış, cahillik esas faktör.
Zamane
insanı
Şeytan vurmuş şamarı, çatlak hayâ damarı,
Doğal bir hak
görüyor, zinayı ve kumarı.
Nankör insan
Durmaz nankörlük eder,
nimet veren Allah’a,
(Rabbimiz görüyor) der, yine dalar
günaha.
İnsanın değeri
Ona güzellik veren yüzüdür,
Yüze
güzellik veren gözüdür,
İnsan süsüyle değer kazanmaz,
Onun değeri bir çift
sözüdür.
Kibir
İstenen tevazudur, kibir İblis’e
hastır,
Şeytana benzeyenin, akıbeti iflâstır.
İhlâs
ibresi
Boyunca batmış kibre, nasıl girecek kabre?
Riya varsa gösterir,
ihlas denilen ibre.
Başa kakmak
Yangına sebep olur, bir kibriti
çakmak,
İyiliği yok eder, onu başına kakmak.
Var günü, dar
günü
Var gününde gel derler, el üstünde tutarlar,
Dar gününde
gelirsen, ilk fırsatta satarlar.
Hain
Hain, pervane gibi,
rüzgâra göre döner,
Belli etmez rengini, bazen yanar ve
söner.
Semer
Yalnız makam ve para, fazilet için yetmez,
İlim
ve irfan yoksa, semer on para etmez.
Ölümü sevmek
Ölümü
seviyorsak, gayet rahat yaşarız,
Önümüze çıkacak her engeli
aşarız.
Leş yemek
Uzak dur, yapma sakın, müminin
gıybetini!
Kim tiksinmez yemekten, ölmüş insan etini?
Faydasız
gözyaşı
Ömür boyu ağlasan, gençliğin geri gelmez,
Ciğerini dağlasan,
hiç biri fayda vermez.
Sık gitmek
Çok sık gidip gelerek,
üzmeyesin dostunu!
Bir gün kapı önüne, serer senin
postunu.
Salihlerin yolu
Ne kadar yaşlansa da, büyük zatlar
zindedir.
Sâlih zatların hepsi, onların izindedir.
Kat, yat ve
cansız at
Zengin de güvenmesin, öyle kata ve yata!
Bir gün, o da
elbette, biner ağaçtan ata.
Kalb huzuru
Çok kimse huzur
için, boş işlerde koşturur,
Allah'ı anmak ile, ancak kalb huzur
bulur.
Saltanat bu
Doğru iman, salih iş, budur gerçek
saltanat,
Sırattan geçmek için, gerekli bu çift kanat.
Sonsuza
hazırlık
Namazı doğru kılmak, imanın mihenk taşı,
Ölüm yok olmak
değil, o, sonsuzluğun başı.
Yolun sırrı
Şöyle sakin bir gece,
tatlı mehtap bul bize!
O zaman anlatırız, yolun sırrını size.
Yâ
Rabbî!
Muntazamdır, bütün işlerin senin,
Hikmetine, aklı ermez
kimsenin!
Kibir ve tevazu
Kamış, ben boşum dedi, tatlandı,
şekerlendi,
Kavak göğe yükseldi, sonra baltayı yedi.
Az ama çok
görünür
Dostundan ayrı kalmak, az olsa da az gelmez.
Göze bir kıl
girerse, az ama rahat vermez.
Âhiret kaygısı
Kaygısız geçen
ömre, yazıklar olsun nice!
Keşke yakalansaydık, kaygıya daha
önce!
Nazlının naz çekmesi
Pek nazlı da büyüse, aşka tutulan
kimse,
Sevdiğine kavuşur, naz çekmeyi öğrense.
Senden
yana
Yalnız seni anarım, teveccühüm sanadır.
Şu dünya yıkılsa da,
gönlüm senden yanadır.
Zamane şeyhi
Dini düzeltmek ister,
elinde bir testere,
Kendi bâtıl yoldadır, hakkı nasıl
göstere?
İmam-ı a’zam (rahmetüllahi aleyh)
Büyük imam bildirdi,
bu işlerin özünü,
Ehl-i sünnete sarıl, dinle âlim sözünü!
Nefse
uyarsak
Gece gündüz koşarsak, nefsimizin ardından,
Biz doğruyuz desek
de, sözümüz olur yalan.
Ayrılık acısı
Ayrılık
acısı az olsa da, çok acıdır,
Ufacık bir kıl kaçsa, gözü nasıl
acıtır.
Naz çekmek
Âşık olan gülemez, gözlerinden yaş
döker,
Nazlanmak nedir bilmez, hizmet eder, naz
çeker.
Tartışma
Dindeki dört delile, inanmazsa bir
kişi,
Onunla konuşulmaz, tartışma bitir işi!
Sonsuz
derece
Kazanmak istiyorsan, sonsuz büyük derece,
Ehl-i sünnet yolunda,
yürü gündüz ve gece!
İnatçı
İnatçı olan kimse, nasipten yoksun
ise,
Doğruyu kabul etmez, gözüyle bile görse.
Öğüt almaz
Bir
kulak öğüt almaz, duyup dinlediğinden,
Akıtılsa yeridir, kurşunu
deliğinden.
Dostun elemi
Ne kadar incitse de, vazgeçmem ondan
yine,
Dayanmak tatlı olur, dostun her elemine.
Kurtulan
fırka
Ehl-i sünnet olan zat, fitne tohumu ekmez,
İtikadı düzgündür,
mahşerde azap çekmez.
Harap olan tamir edilir
Gözden, gönülden
düşmek, sebeptir yükselmeye,
Tamir edilmez bina, dönmezse
harabeye.
Giden geri gelmez
Geçip giden şu ömür, bir daha geri
gelmez,
Ah edip üzülsek de, artık hiç fayda vermez.
Dört hak
mezhep
Bid’at ehli kurtulmaz, hakkı hak saymadıkça,
Dört mezhebi hak
bilip, birine uymadıkça.
Çirkindeki güzellik
Hor görme, çirkine
de, bir güzellik bürünür,
Zencide beyaz dişler, inci gibi
görünür.
Zalimin sonu
Ne halka huzur verir, ne kendi rahat
eder,
Zulmünü artırırken, birden yıkılıp gider.
Herkes
ölür
Dün yok, bugün bitiyor, bilinmez yarın var mı,
Güvenilmez
gençliğe, ölen hep ihtiyar mı?
Derin çete
Cezası verilmeli,
derinlere yatanın,
Herkes artık görmeli, sahibi kim vatanın.
Taklit
zilleti
Kapıldı şu sosyete, moda denen illete,
Maymunca taklit etti,
yuvarlandı zillete.
Örnek insan ol
Hayatına, ilmine hayran
olmalı herkes,
İmrenerek bakmalı, etmeli sana heves.
Değişik
hayat
Hayat bazen tatlıdır, bazen de çok acıdır,
Kurallara uymazsan,
seni elbet acıtır.
Dini öğren
Kim çalışır, öğrenir, sever
İslamiyet’i!
Ufkunu genişletir, artar
kabiliyeti.
Aldananlar
Hücum elli koldanmış, ellisi de
soldanmış,
Ne kadar büyük gaflet, ellisi de
aldanmış.
Çete
Çeteci kan kokuyor, çıkmış meydan
okuyor,
Hepsi zehirli yılan, insanları sokuyor.
Çeteler
çetesi
Silahları yağlatmış, çok yürekler dağlatmış,
Fail-i meçhul
olmuş, ne analar ağlatmış.
Dert büyük
Düşünceler değişik,
kafamız karışıyor,
Çok büyüktür derdimiz, boyumuzu aşıyor.
Aşk
delirtirmiş
Biri, sormuş deliye, âşık olmak ne diye?
Deli der,
anlasana, benim delirmem niye?
Senin kadar
Her çiçek güzelse
de, senin kadar değildir,
Sevenler çok olsa da, benim kadar
değildir.
Sevgi yukarıdan gelir
Göle renk gökten gelir, güle su
kökten gelir,
(Ben sevdim) demek yanlış, sevgi büyükten
gelir.
Neşeden ağla
Her zaman yüzün gülsün, gönlün
sevgiyle dolsun,
Eğer ağlarsan bir gün, o da sevinçten
olsun!
İmkânsız iş
(Seni ben sevdim) yazsa, güneşe buzla
biri,
Benden daha çok sevmiş, anlaşılan o seni.
Çalışan mahrum
kalmaz
Yaz günleri her kimin, sıcaktan beyni kaynar,
Kış ortasında
bile, onun kazanı kaynar.
Boş çevirme
Bahçene kim
gelirse, yeni açmış gülü ver!
Çiçeğin, gülün yoksa, tebessüm et,
gülüver!
Ömür geçiyor
Ömür, tez gelip geçer, yel esip geçmiş
gibi,
Şöyle gelir ki sanki, göz yumup, açmış gibi.
Fildişi
kule
Mânen yükselemezsin, beklesen de, bin sene,
O fildişi kuleden,
aşağıya insene!
Ölmeden önce ölmek
Ölmeden önce öl ki, melekler
hayran olsun,
İmanla ruhunu ver, ölümün bayram olsun.
İnsanın
değeri
İnsanı insan yapan, para ve pul değildir,
Başını hep dik tutan,
makbul bir kul değildir.
İki yer var
Yarın âhiret günü, sanma
seçenek çoktur,
Cennetle Cehennem var, üçüncü bir yer
yoktur.
Kurtuluş
Kim gerçekten isterse, iki cihanda
felâh,
Zehir gelmeli ona, küçük büyük her günah.
Ölümü
öldürmek
İhlâslı ibadetin, yüzünü güldürmeli,
Mümkün ise ölümü,
yaşarken öldürmeli.
Kötü arkadaş
Allah'ı unutturur, ayakta
uyutturur,
Pisliklerin üstünü süsler, sana yutturur.
Hak
rızası
Şükür bilmez bir kulsun, istersin kiler dolsun,
Hakk’ın emrine
uy ki, O, senden razı olsun.
Orta yol
Uçurumlar uçtadır, bunu
tespit etmeli,
Yan yollara girmeden, ana yoldan gitmeli.
Ecel
ansızın gelir
Tevbe hâlis değilse, günah kiri silinmez,
Ecel, bizi
nerede, nasıl bulur bilinmez.
Allah gökte denmez
Kur’an’da
Rabbimiz der, (Affetmem asla şirki),
Vehhâbîler nasıl da, (Allah göktedir)
der ki?
Selefîyim diyor
Şirk damgalı aynayı, önce kendine
çevir!
(Allah göktedir) deme, cisim putunu devir!
Nefis
putu
Düşman uzakta değil, ne Rus’ta, ne Çin'dedir,
Başka yerde arama,
o senin içindedir.
Yalnız yasayla olmaz
Faydasızdır hırsıza,
çıkarılsa bin yasa,
Yasayla temizlenmez, haramla dolu
kasa.
Çalışmayan kafa
İnkârcının kafası, doldurulmuş
samanla,
Çalışır mı o kafa, nurlanmazsa imanla.
Görünüş seni
düzeltmez
Kötü olan, giyse de, en yeni elbiseyi,
Salih zatlar yanında,
yükseltmez o kimseyi.
İyi gün dostları
Var gününde toplanır,
bütün dostlar başına,
Dar gününde yok olur, dost arama
boşuna!
Günaha tevbe
Günah içinde yüzen, tevbesiz dik
duramaz,
Bataklıkta yürüyen, hedefine
varamaz.
Ölümsüzleşmek
Ehl-i sünnete uyan, eğri ise
düzleşir,
Ölmeden önce ölür, artık ölümsüzleşir.
Silahlar
susar
Kurşunlar sıkılınca, cani olan kan kusar,
Hak emrine uyunca,
artık silahlar susar.
Gaye âhiret
Âhireti kazanmak, eğer
olmazsa gâye,
Rütbe, makam, mal ve mülk, hepsi olur hikâye.
Haddini
bilmek
İtibar kazandırmaz; rütbe, şöhret ve servet,
Haddini bilmek
gibi, bulunmaz başka haslet.
Hayâsızlık
Hayâdan ve imandan
insanları soyarlar,
Sonra bunun adını medeniyet
koyarlar.
Selefîye’nin şirki
Allah, açıkça derken, (Affetmem
asla şirki),
Şu Selefîler nasıl (Allah göktedir) der ki?
Çağdaşa
bak
(İmanlı gericiymiş, imansızsa çağdaştır),
Gel de bunu
ilimle ve akılla bağdaştır!
Üç şey
İlim, amel ve ihlâs, eder
insanı halâs,
Bunun biri eksikse, o kişi olur iflas.
Kıyamet
alameti
Yaklaşıyor Kıyamet, çıktı nice alamet,
Kimi (Ben resulüm) der,
sergiler çok rezalet.
Yangın çıkarmak
Öfkeli, kıvılcımı
yangınlara döndürür,
Yumuşak olan ise, yangınları söndürür.
Esas
sanat
Kurtaramaz insanı, ne servet, ne saltanat,
Bil ki, ölmeden önce,
ölmektir esas sanat.
Ölünce oh derler
Kötülüğün yüzünden, eğer
bıkmışsa millet,
Ölünce komşular der: (Oh kurtulduk nihayet!)
Değer
edeple ölçülür
Edebimiz yoksa eğer, Cennetin yolu dardır,
Bil,
değerimiz ancak, edebimiz kadardır.
Zamane insanı
Fırıldak gibi
döner, zaafı var paraya,
Maddiyat için ak der, kırmızıya,
karaya.
Hayvan gibi olmamalı
Hayâ, tesettür emri, mahsus yalnız
insana,
(Ne utanmazsın) denmez, akılsız bir hayvana.
Nimete
şükretmek
Çatık değilse kaşın, çatlak değilse başın,
Artık durma hep
şükret, helâlden ise aşın.
Müminin vasfı
Mümin, hem tatlı
dilli, hem doğru sözlü olur,
Asla çatmaz kaşını, hep güler yüzlü
olur.
Zorla olmaz
Kirletir üstümüzü, çirkefe
bulaşılmaz,
Zorla, angaryayla hedefe ulaşılmaz.
Huysuz
insan
Geçimsizdir, hırçındır, surat çatık kaşlıdır,
Uysallığı
görülmez, âsidir, dik başlıdır.
İnsan mı hayvan mı?
Dinin ahlâk
kuralı, bağlar yalnız insanı,
Hayâsız diye kimse, ayıplamaz
hayvanı.
Sâlih Müslüman
Kim yalandan sakınır, ayrılmaz ise
haktan,
Sâlih Müslüman olur, sakınırsa günahtan.
Dinin
direği
Önce gelir din işi, mümin aksatmaz beşi!
İmanı nasıl korur,
namaz kılmazsa kişi?
Aşınmaz rütbe
Mezar taşına konan rütbe bir
gün aşınır,
İman rütbesi ise, sonsuza dek
taşınır.
İmansızlık
Haramdan gelen malın, ateştir her
kuruşu,
İmansızların olmaz, mahşerde kurtuluşu.
Şehveti
kırmak
İyi işle meşgul ol, yap gece ibadeti!
Oruç tut, sirkeli ye,
bunlar keser şehveti.
Tebessüm sevabdır
Mümin için tebessüm,
verilen sadakadır,
Yorulmak gerektirmez, üstelik
bedavadır.
Tebessüm edememek
Tebessüm edemeyen, mahkûmdur
acziyete,
Gülümsemeyi bilen, kavuşur çok
nimete.
Tebessüm
Tebessümü alan mutlu, üzülmez onu
veren.
Güven içine girer, gülümseyeni gören.
Tebessümün
ateşi
Tebessümün ateşinde,
Erimeyen maden yoktur,
Esir olup
tebessüme,
Zararını gören çoktur.
Satılmış insan
Zarar
gelmez insanın kazandığı paradan,
Korkmak gerek paranın kazandığı
insandan.
Cevher bağırarak satılmaz
Parmak yalar bal tutan,
bağırmaz cevher satan,
Durmadan hep bağırır, pazarda biber
satan.
Düzeltmek için
İman doğru değilse, kimse çıkamaz
taht’a,
Kütük hızar görmezse, olamaz düzgün tahta.
Vaktin
önemi
Vakit; malı, parayı kazanabilir ama,
Mal ve para, vakti satın
alamaz asla.
Hak isterse
Hak, irade edince, herkes sana yol
verir,
Yaratır sebebini, ihsan eder, bol verir.
Büyük
sermaye
Hak rızası olmalı, Müslümanda tek gaye,
Büyük zatları sevmek,
ona olur sermaye.
Kimsesizler kimsesi
Üzülüp de boş yere, benim
kimsem yok deme!
Kimsesizler kimsesi Rabbimiz var gam yeme!
Ömür
tükendi
Soba aşkla yanarken, odun kömür tükenir,
Yıllar eriyip gider,
birden ömür tükenir.
Kendime diyorum
Demem, (Salih amelle ben
huzura gelirim),
Amelim çok kusurlu, bunu iyi bilirim.
Huzura
çıkarken
Bak ağarmış saçların, defterin ise kara,
Hangi yüzle
çıkarsın, yarın yüksek huzura?
Sitem ve müdara
Sevgi varsa
sitem var, olur bu ara sıra,
Sevgi olmazsa eğer, edilir hep
müdara.
Yalnız inersin
Sultan ol ister köle, ağaç ata
binersin,
Herkes bırakır gider, yalnız kabre inersin.
Millî irade
gelir
Rütbene, silahına, güvenip olma mağrur!
Millî irade gelir,
harman gibi savurur.
Bu hayat
Daldığın heves
kadardır,
Kaldığın kafes kadardır,
Sanma bu ömür tükenmez!
Aldığın
nefes kadardır.
Dilin durursa
Sana kendinden olur, her ne
olursa eğer,
Başın selamet bulur, dilin durursa
eğer.
Kiminleyiz?
İyi arkadaş seçmeli,
Ona göre
sevmelidir.
Kimlik değil, kimlerle,
Olduğumuz
önemlidir.
Kimseyle uğraşma
Huzur içinde yaşar, işi ile
uğraşan,
Sıkıntıdan kurtulmaz, kişi ile
uğraşan.
Akıbet
Elbette kaderdendir, gezdiren yer yer
bizi,
Dünyayı dolaşsak da, akıbet yer, yer bizi.
Azan belayı
bulur
İnsana bela gelmez, Rabbimiz yazmadıkça,
Rabbimiz bela vermez, o
kişi azmadıkça.
İyilik ederken
Unutmamak gerekir, ataların
sözünü!
(Besler isen kargayı, oyar senin gözünü.)
Herkes kendi
cezasını çeker
Hâşâ zulmetmez Allah, kulunun Huda’sıdır,
Herkes ne
çekiyorsa, hep kendi cezasıdır.
İşin başı
İpek de bir, basma da
bir giyene,
Güzel de bir, çirkin de bir sevene.
Bakış
açısı
Her önüne çıkanı, engel sanan devrilir,
Merdiven kabul eden, bir
basamak yükselir.
Dün, bugün ve yarın
Dün tecrübe, faydalan!
Yarın tahmin, yap plan!
Bil ki vakit nakittir, bugün fırsatı
kullan!
Sıkıntının nimet olması
Yağmur yağdığı zaman, tekne
ıslanır biraz,
Ama güvertesinde, kir ve çamur bırakmaz.
Herkes
ölür
Debdebeli, görkemli yaşasa da bir kişi,
Elbette önlenemez
musallaya gidişi.
Mevla'ya gider
Yolu kaybeden Mecnun, nasıl
Leyla’ya gider?
Sayısız yol içinde, biri Mevla’ya gider.
Kaderi
suçlamak
İşi düzgün gidince, aklını tebrik eder,
Düzeni bozulunca,
suçlanır hemen kader.
Herkese bir şey söyler
Olaya karışmazsan,
korkup susuyor derler,
Konuşmaya başlarsan, zehir kusuyor
derler.
Her şeyin saati var
Dostumuz yok deme, Mevla’mız
yâr’dır,
Sanma zulümleri zâlime kârdır,
Mazlumun duası, yıkar
sarayı,
Onun da bir vakti, saati, vardır.
Aşk ve
kanat
Uçamazsa kanat, ne işe yarar?
Aşka uçanın da kanadı
yanar,
Maşuka varınca, yanarsa yansın
O zaman kanatsız her yere
konar.
Sözünün eri ol
Ayıbın görülmezse, onu bir hüner
sayma!
Sâdık olarak tanın, verdiğin sözden cayma!
Yalan ve
doğru
İnsanın sözü kantar, bir gün seni de tartar,
Yalancı rezil olur,
doğrunun sıdkı artar,
Nefse hâkim olmak
Nefis bebek gibidir,
süt emer verilirse,
Emzik verin diyemez, süt vermek
kesilirse!
Fıska kapat gözünü
Hep açık tut sofranı, kapını ve
elini!
Fıska kapat gözünü, dilini ve belini!
Zevk derdine
düşmek
Gerçek âşık olana, dertler zevk sefa olur.
Zevk derdine
düşenler, yollarda heba olur.
Mevla’ya gider
Mecnun
için her yol, Leyla’ya gider,
Leyla’ya kavuşan, Mevla’ya
gider.
Kader ve keder
Hakka ulaşmak için, aşılmalı dağ
dere!
Razı olan kadere, meydan okur kedere!
Rehbere ihtiyaç
var
İnsan yolu kaybeder gider ise ezbere,
Hak yolu bulmak için,
ihtiyaç var rehbere.
Af var
Aklın hep tevbe eder, nefsin
tevbeyi bozar,
Bin kere bozulsa da, Hakk’ın büyük affı var.
Ayıplar
dökülür
Çok konuşanın sırrı, iplik gibi sökülür,
Gizli şeyleri kalmaz,
ayıpları dökülür.
Zamane ölçüsü
Ok gibi doğru isen, yakalayıp
atarlar,
Yay gibi eğri isen, el üstünde tutarlar.
Ortalık
karışık
Namert bilinmiyor, mert bilinmiyor,
Uysal bilinmiyor, sert
bilinmiyor,
Çağdaş hastalıklar kol gezmektedir,
İlaç bilinmiyor, dert
bilinmiyor.
Gazelleşen yaprak
İbretle bak, yere düşen kurumuş
şu yaprağa!
Hep yüksekten bakardı, tozlu kara toprağa.
Dine uyanın
saadeti
Kalbde değilse malın, doğru ise imanın,
Yolu Cennete gider,
Hak emrine uyanın.
Salih mümin
Salih olan müminin, tatlıdır
baldan sözü,
Kaş çatmaz, surat asmaz, gülümser nurlu yüzü.
Çıkmaz
yol
Kim sağırsa ezana, şaşı bakar namaza,
Ana cadde sansa da, yolu
varır çıkmaza.
Öfkeni yen
Azından çoğundan kaç, orta işte kıl
karar!
Sert olma, keskin sirke, küpüne verir zarar.
Bir
gülümseme
Yorgun, argın olanı, kolayca dinlendirir,
Ümidi kırılana,
yeniden hayat verir.
Öfke kırar geçer
Öfke, rüzgâra benzer, bir
süre sonra diner,
Fakat bir kısım dallar, kırılır, yere iner.
Veren
el olmalı
Gerçeği söylemeye, hevesli olsun dilin,
İhsan edip vermeye,
hep alışmalı elin.
Bölünmemeli
Bölüşen millet tok olur,
birleşince çok olur,
Birleşmez bölünürse, zayıflayıp yok olur.
Adam
olmak
Her şeye kızıyorsun, hemen sabrın taşıyor,
Adam gibi adamlık,
seni neden aşıyor?
Tebessüm
Kıymeti pek çoksa da, para ile
satılmaz,
Gösterdiği marifet, hiç yabana atılmaz.
Abdesti tez
al
Abdestini yel gibi almaya çalışasın!
Namazını yıl gibi,
kılmaya çalışasın!
İkiyüzlüye kanma
Yüzüne her güleni, samimi
bir dost sanma!
İkiyüzlü kimsenin, tebessümüne kanma!
Salim
yol
Yol uygun olmalı ki, dağın üstünden aşsın,
Meşakkatli olsa da,
hedefine ulaşsın.
İşi geciktirme
Aldanma şu cihanın, mülk
olmayan varına!
Bugünkü bir işini, sakın koyma yarına!
Kibrin tavan
yapması
Kibrin, gururun fırlar, yaparsa yüksek tavan,
İhlas yağların
erir, ekmeğin olur yavan.
İşi bilen ve bilmeyen
Bir işi bilen
yapar, bilmeyen eleştirir,
Az bilense bocalar, gereksiz akıl
verir.
İşi geciktirme
Kanma yalan dünyanın geçici
çıkarına!
Bugünkü bir işini koyma sakın yarına!
Yerinde
gülümsemek
Kimi susar, konuşmaz, dinlemeyi benimser,
Alakasız
davranmaz, yerinde de gülümser.
Tebessüm
İhtiyacı olana,
tebessümünü bol ver!
Somurtuyorsa eğer, bekletme, hemen yol
ver!
Gülümseme silahı
Gülümsemek silahtır, fetheder
arkadaşı,
Bazen hayat kurtarır, bazen önler savaşı.
Dostun doğru
sözü
Lüzumlu bir hatayı, söyle dostun yüzüne!
Sadık olan incinmez,
dostun haklı sözüne!
Rüzgârı suçlama
Faydası olmaz bırak,
suçlama rüzgârı sen!
Önce öğrenmelisin, nasıl tutulur
yelken!
Tebessüm
Dertliyi gülümsetir, ilgiyi
uyandırır,
Sadaka vermiş olur, çok sevab
kazandırır.
Tebessüm
Tebessüm sadakadır, öyle kaşını
çatma!
Bu, hadis-i şeriftir, kulak ardına atma!
Etkili
ilaç
Güler yüzlü olmalı, nicesi buna açtır,
Sıkıntılı olana,
ferahlatan ilaçtır.
Öfkeli kimse
Öfkelenen, köpüren, çevreye
verir zarar,
Problemi çözmeyi, huzur bozmakta arar.
Âlim
sanma
Kıldan ince mânâ var, kulağını et yakın!
TV baykuşlarını, ulema
sanma sakın!
Az ye az konuş
Sağlığını düşünen, çok yiyip
içmemeli,
Saygı sevgi bekleyen, fazla söz etmemeli.
Doğru sözü
söylerken
Dikkatli ol, doğru söz, bazısına batarmış.
Kişi bilmediğine,
rastgele taş atarmış.
Gönül yapamıyorsan
Bir gönül tamir etmek,
gelmiyorsa elinden,
Bari kalb kıran bir söz, çıkmamalı
dilinden.
İnsana yaklaşmak
İnsan ateşe benzer, çok yaklaşma
yanarsın,
Yokluğu kışa benzer, uzak kalma donarsın.
Gönül
evi
Gönül evi han değil, paldır küldür girilmez,
O yüce bir dergâhtır,
her hata hoş görülmez.
Hakka sağır
Eğer hak sözler için, kulak
olursa sağır,
Davul çalsan da duymaz, istersen ona
bağır.
Tahkikçi
Kafayı oynatırsın, hep ispatla
uğraşma!
Denizde boğulursun, dalgalarla yarışma!
Üç dinli
müşrik
Hem şeriki yok diyor, (Üç din de haktır) diyor,
Savunuyor
bâtılı, şirkten şirke giriyor.
Haçlı sarık
Herkes gerçek
sanırdı, sözleri çok açıktı,
Takıyye yapıyormuş, sarığından haç
çıktı.
Haçlıya kucak açar
Kirli işlere girer, çetelere
karışır,
Haçlıya kucak açar, küfür işte yarışır.
Dertsiz insan
olmaz
Dertten ve sıkıntıdan insan nasıl kurtulur?
Herkesin derdi olur,
çünkü âdemoğludur.
Mürted olan kişi
Hristiyanlık hak diyor,
kiliseye gidiyor,
İstavroz çıkarıyor, hem vaftiz de ediyor.
Hazıra
konmamalı
Niye çalışmıyorsun? Konmamalı hazıra,
Hangi yüzle çıkarsın,
mahşer günü huzura?
Selamet istiyorsan
Denizlerde bulunur,
sayısız inci, mercan,
Ama sen sahilde dur, selamet
istiyorsan.
Fesbuka koy
Kızıyorsan birine, bunu atma
içine,
Al, Fesbuk sayfana koy, ulaşır sahibine.
Kısmet
işi
Asya’yı, Avrupa’yı, öyle boşa dolaşma!
Kısmetse seni bulur,
ihtimalle uğraşma!
İşi ile uğraşmak
İşiyle uğraşır, koşturan
insan,
Kişiyle uğraşır, boş duran insan.
Herkese
söylenmez
Gâfil olma aç gözü, bilinsin işin özü!
Yabancıya söylenmez,
büyüklerin her sözü!
Teslimiyetin önemi
Binlerce müjde olsun,
yaşar iken ölene,
(Başköşeye geç) derler, teslim olup gelene!
Kalb
kıran
Kötüye selam duran, iyiye tuzak kuran,
Kâbe’yi yıkmış olur,
dostun kalbini kıran.
Sağlama zarar vermek
Kâfir olan
kurtulmaz, iyiliği tartılmaz,
Dikilebilir diye, sağlam olan
yırtılmaz.
Ölüm var
Amel ve ihlâs yoksa, deme (Bende ilim
var),
Yarın hesap verirsin, âhiret var, ölüm var.
Bilenle
bilmeyen
Çürümüş mal satılmaz, sağlam mala katılmaz,
Bilen ile
bilmeyen, elbet eşit tutulmaz.
Rabbin dilemesi
Hazret-i Âdem
nebi, yasak meyveden yedi,
(Şeytan kandırdı) deme, Mevla böyle
diledi.
Müminin durumu
Mümin vakarlı durur, kimse ile
takışmaz,
Ölenleri görürken, ona gülmek yakışmaz.
Nefse
uymak
Nefsimiz doymaz ejder, verir üzüntü, keder,
Kim nefsine uyarsa,
hayatı olur heder.
Sâlih Müslüman olmalı
Abdesti güzel
almalı,
Namazı doğru kılmalı,
Dinin her emrine uyan,
Sâlih Müslüman
olmalı.
Düşenin dostu olmaz
Sataşırlar, çatarlar, bir lokmada
yutarlar,
Düşenin dostu olmaz, üç kuruşa satarlar.
Yaşlanmayı
bekleme
Kulak duymaz, göz görmez, bunarsın, aklın ermez,
Ömrü boşa
harcama, pişmanlık fayda vermez.
Dini öğrenmeli
Zengin, hacca
gitmeli, zekâtını vermeli,
Dini doğru öğrenip, kusurunu
görmeli.
Tevbe et
Sağlığı ganimet bil, her nefesi nimet
bil!
Geciktirme tevbeyi, günah izlerini
sil!
Yaşlanınca
Kulak duymaz, göz görmez, ağrın, sızın hiç
bitmez,
Gençlik boşa gitmişse, pişman olman kâr etmez.
Kimi
var
Eğip büker lafları, unutulmaz gafları,
Duyguları sömürür,
kullanıyor safları.
Yalancı hain
İftiradan çekinmez, bid’at
çıkarır dinde,
Ahmakları kukla gibi, oynatıyor ipinde.
Zamane
hocası
Helâl, haram ne bilmez, ilmi, ameli yoktur,
Hep kafadan
konuşur, dinde temeli yoktur.
Garibin hâli
Hem ağlar, hem
ağlatır, gözünden yaş çağlatır,
Çok acıklıdır hâli, yürekleri
dağlatır.
Eden bulur
Eden kendine eder, herkes ettiğin
çeker!
İğneden ipliğe dek, sorulur teker teker.
Hocadan
locaya
Önce hocaya gider, çıkıp locaya gider,
(Tarihsel) der Kur’an’a,
dine iftira eder.
Haçlı akımı
Tarihselci takımı, oldu haçlı
akımı,
Papa destek verince, başlattılar yıkımı.
Bâtıl dâva
için
Kul hakkını düşünmez, hak hukuku unutur,
Bâtıl dâvası için,
kanımızı kurutur.
Gelene vermeli
Düşünmeden konuşma, pot
kırma, çam devirme!
Kim gelirse kapına, elini boş çevirme!
Şeşi beş
görmek
Gâfil işitmez sözü, uzağı görmez gözü,
Bakar, şeşi beş görür,
gece sanır gündüzü.
Huzuru kaçırıyor
Bozuldukça şuuru,
çekilmiyor gururu,
Dinden uzaklaştıkça, kaçırıyor huzuru.
Nefsine
uyan
Hile yapar işine, yan bakar kardeşine,
İhlâssız olan kişi, düşer
nefsin peşine.
Kusuru kendinde ara
Dininden taviz verme,
kendini boşa germe!
Ayıplarınla uğraş, kimsede kusur
görme!
Sadakatten ayrılma
Doğru söyleyenlere, öfkelenip
darılma!
Uy Allah'ın emrine, sadakatten ayrılma!
Ebedî
saadet
Mümin koşar hizmete, sarılır ibadete,
Maksadı kavuşmaktır,
ebedî saadete.
Arif olan zat
Ârif, ölmeden ölür, ölüm acısı
duymaz,
Allah yolunda harcar; paraya pula kıymaz.
Tefekkür
et
Nefes alınan hava, dolu her yer, dağ, ova,
Para yetmez satılsa,
veriliyor bedava.
Beterin beteri var
Sakın olma sitemkâr, dert
üstüne dert yağar,
Şunu unutma asla, beterin beteri var.
Dinsizin
hâli
Dinsiz ibretle bakmaz, doğup batan güneşe!
Asırlardır dönüyor,
aklı ermez bu işe.
Müminin hâli
Onun yolu kutludur, evinde de
mutludur,
Uyar dinin emrine, yarından umutludur.
Şükür
gerekir
Dilini döndürene, ağrını dindirene,
Her an şükür gerekir,
rızkını gönderene.
Nasibi yoksa
Uçurur yele verir, alçaltır
sele verir,
Nasibi yoksa eğer, kazanır ele verir.
Ehl-i sünnet
olanlar
Ehl-i sünnet olanlar, talip olur Cennete,
Sonunda kavuşurlar,
ebedî saadete.
Nimete şükür
İlmin ve sabrın çoksa, gözün ve
gönlün toksa,
Artık şükrünü çoğalt, borcun ve derdin yoksa.
Kişi
ile uğraşmak
İşi ile uğraşır, gece gündüz çalışan,
Kişi ile uğraşır,
suç bulmaya alışan.
İmanla ölmek
Mümin Hakk’a hasrettir, tek
derdi âhirettir,
Doğru imanla ölmek, ebedî saadettir.
Önce
sabır
Dervişlik bir yürektir, sağlam duran direktir,
Ben dervişim
diyene, önce sabır gerektir.
Canını esirgemek
Dışarıda dolaşıp,
içeri giremezsen,
Sevginde yalancısın, canını
veremezsen.
Kalabalığa uyulmaz
Hele bak şu alığa, benzer
alabalığa,
Hakkı çoklukta sanır, uymuş kalabalığa.
Cehennem
ateşi
Kötülerden uzak dur, düşme nefsin peşine!
İnsan nasıl dayanır,
Cehennem ateşine?
Işıklı yol
Işık, zulmeti boğar, ardından
rahmet yağar,
Karanlık sürüp gitmez, sabaha güneş doğar.
Dost
kalmak istersen
Dost kalmak istiyorsan, öyle sık gidip
gelme!
Seyrekliği tercih et, sevgi kabını
delme!
Cömert
Malını verir saymaz, vermeye asla
doymaz,
Hepsini önden yollar, dünyaya zırnık koymaz.
Cansız
at
Veda edip hayata, binince cansız ata,
Artık faydası olmaz, ağlasa
ana, ata.
Vara yoğa kızmak
Her işe burun sokup, düzgünleri
bozarsan,
Nasıl derviş olursun, vara yoğa kızarsan.
Sevgi büyükten
gelir
Sevgi büyükten gelir, eğer onlar sevmese,
Gayreti boşa çıkar,
sevmiş olamaz kimse.
Doğru ve eğri olmak
Ok gibi doğru olan,
hedefine tez varır,
Yay gibi eğri olan, kırılır, elde kalır.
Ruh
ölmez
Şu Vehhâbî inanmaz, keramete, veliye,
Ruh yok olur zanneder,
saygı duymaz ölüye.
Herkese uyulmaz
Yapılmışı yıkarsan, mazlum
canı yakarsan,
Tökezleyip düşersin, el sözüne bakarsan.
Eken biçer,
eden bulur
Ecelin geldiği an, elbet sen de göçersin,
Ettiğini
bulursun, ektiğini biçersin.
Âhiretini düşün
Âhiretini düşün,
helâle haram katma!
Geçici çıkar için, dini dünyaya satma!
Kuyruk
acısı
Danışmadan iş yapma, uy büyük buyruğuna!
Uyuyan bir yılanın,
basılmaz kuyruğuna!
Nankörlük etme
Sayısız nimetlere, nankörlük
etme sakın!
Rabbin uzakta değil, sana senden de yakın!
Kul hakkına
girmek
Kara yere girersin, toprak olur, erirsin,
Kul hakkına
girmişsen, nasıl hesap verirsin?
Sürçü lisan
Nasihate kulak
ver, uyuma aç gözünü!
Sürçü lisan edersin, uzatırsan sözünü!
Gözünü
koru!
Gerçeği ararsan gel! Bir işe yararsan gel!
Her yer rezalet dolu,
gözünü korursan gel!
Canını esirgeme
Doğru sözü duyarsan, Hak
emrine uyarsan,
El üstünde tutarlar, tatlı cana kıyarsan.
Elini
bağla
İçinden ağla da gel! İtimat sağla da gel!
Harama gözünü ört,
elini bağla da gel!
İşkembeci
Yalana yalan katar, dini dünyaya
satar,
İftiralar uydurur, hep işkembeden atar.
Akıllı
insan
Sâlih, kılı kırk yarar, Hak rızasını arar,
İstişare etmeden, bir
işe vermez karar.
İbret almaz
Ahmak pişmanlık duymaz, gafletten
geri kalmaz,
Düşünmez âhireti, ölenden ibret almaz.
Öğüt fayda
vermez
Câhil, gerçeği görmez, gafletten taviz vermez,
Ne yapılsa
faydasız, kulağına söz girmez.
Erenlerin sözü
Kulak ver, aç
gözünü, öğren işin özünü!
Herkes kolay anlamaz, erenlerin
sözünü!
Bir bilene sor
Sualin varsa eğer, onu sor bir
bilene!
Soru sorulur mu hiç, her önüne gelene!
Söz
dinlemeli
Cahilsin bilemezsin, ağlarsın, gülemezsin,
Gel dedikleri
yere, bir türlü gelemezsin.
Kalb kırmak
Allah, (Rab benim)
dedi, kalblere (Evim) dedi,
Adamdan sayılır mı, yıkan bu kutsal
evi?
Yağı bala kat
İslam bal, tasavvuf yağ, ikisi bir
saltanat,
Olmak için evliya, hâlis yağı bala kat!
Malını hayra
harca
Gülümse, gönül fethet! Esirgeme ver, lütfet!
Haramlardan uzak
dur, malını hayra vakfet!
Düze çıkmak
Üzülme doğru söze, suçun
vurulur yüze,
Utanacak hâlinle, kolay çıkılmaz düze.
Büyüklerden
bahset
Kimseye etme haset! Öğren ilm-i siyaset!
Kendini aradan çek,
hep büyüklerden bahset!
Not al
İyi şeyleri emret! Kötü şeyleri
nehyet!
Güzel bir söz duyunca, not alıp onu kaydet!
Gülmek için
ağla
İslam’ın emrine uy, nefsini sıkı bağla!
Mahşerde gülmek için,
dünyada iken ağla!
Kalb kırma
Gönül Allah evidir, sert söyleme,
kalb kırma!
Yumuşak ol her zaman, öfkelenme, bağırma!
Dille
söylemek yetmez
Dervişsen işin zordur, başından belâ gitmez,
Canını
koy bu işe, dille söylemek yetmez.
Hayra sağırdır
Cimrinin gözü
doymaz, parasına hiç kıymaz,
Hayra da harca dense, iki kulağı
duymaz.
Hakikati katletme!
Doğru sözü reddetme, fâsıkları
methetme!
Vicdanlı ol her zaman, hakikati katletme!
Günahlar
zehirdir
Kovucuyla konuşma, sözlerine aldanma!
Zehir bil günahları,
hiç birine dadanma!
Namazı aksatma
Evliyanın sözünü sakın
yabana atma!
Elin kanda olsa da, namazını aksatma!
Cuma
günü
Günler içinde cuma, başka günden üstündür,
Müminlerin bayramı,
çok mübarek bir gündür.
İçi dışı başka
Kimi yükseğe çıkar,
altın kuleden bakar,
Kiminin içi seni, dışı herkesi yakar.
Sen de
ölürsün
Gökdelende otursan, tıp tıpış inersin,
Ummadığın bir anda,
cansız ata binersin.
Lalenin hâli
Eşi bulunmaz lâle, sığmaz
öyle hayâle,
Gülünce güller açar, herkes şaşar bu hâle?
Sıkıntılı
yer
Aklını kullanan, ihlâssız amel etmez,
Dünyaya gönül verme,
sıkıntısı hiç bitmez.
Kınayıcı olma
Daldan dala konarsan, hain
nefse kanarsan,
Düşün hâlin ne olur, onu bunu kınarsan?
Düşüncesiz
insan
Bak gör, her şey aşikâr, düzeni var, çarkı var,
Bir ot gibi
yaşıyor, hayvandan ne farkı var?
Hayret
Sözüm değil yabana,
kötü işler yapana,
Nasıl hayret edilmez, ineklere tapana?
Danışmak
gerek
Sâlih zatları ara, talebesiyle tanış!
Yapacağın her işi, bilen
birine danış!
Eken ektiğini biçer
İyilik ekersen, saadet
biçersin,
Kötülük ekersen, nedamet biçersin.
Zehirli bal
Hiç
düşünmeyip yaşı, teslim oldum dersen gel!
Zehirle pişen aşı, bal olarak
yersen gel!
Mert insanlar
Günahlardan cayarlar, büyüğünü
sayarlar,
Harama bakan gözü, kabak gibi oyarlar.
Nefsini
kınamalı
İnsan, günah işlerse, içi hep kanamalı!
(Suç bendedir)
diyerek, nefsini kınamalı!
Adam olacaksan
Su gibi akmalısın,
ibretle bakmalısın!
Küfre uzanan eli, ateşte yakmalısın!
İhlaslı
talebe
Eğer tanırsa pîri, düşünmez başka eri,
Pîrde kusur aramaz,
bozmaz girdiği yeri!
Benliğini at
Dervişlik hırkasını, sırtına
alarak gel!
At benlik markasını, tam teslim olarak gel!
Ciğerini
yedir
Gördün dostun iyidir, her ne versen yeridir
Bir şeyin yoksa
eğer, sök ciğerini yedir.
Gayen kâr ise
Eğer canın var ise,
aklın sana yâr ise,
Düşkün olma dünyaya, esas gayen kâr ise.
Malı
önceden gönder
Âhiret için harca, dağıt kendi elinle!
Gönderirsen
ihlasla, onlar gider seninle.
Varlık, darlık getirir
Para
aşkıyla yanma, kimin çoksa varlığı,
Sıkıntıdan kurtulmaz, gitmez gönül
darlığı.
İyi bayramlar
Büyük küçük süslenir, baklava, şeker
yenir,
Bayram tebrik edilir, iyi bayramlar denir.
Bayram
gelince
Barışır küskün olan, yumuşar keskin olan,
Nimete kavuşunca,
sevinir miskin olan.
Nefsimiz doymaz
Komşunun tavuğu kaz,
karısı kız görünür,
Nefsimiz asla doymaz, her kazanç az
görünür.
Derde deva ol
İyilik et herkese, git sırtında taş
taşı!
Yetiş derde deva ol, sil gözden akan yaşı.
Huzurlu
evde
Ocakta ateş yanar, kazanda yemek kaynar,
Huzurlu olan evde,
çocuklar gülüp oynar.
Dini âlet etmek
Şu mala, mülke olsun,
lânet üstüne lânet!
Onu kazanmak için, din, namus ola âlet.
Nakli
esas al
Peygambere uymayı bildirdi birçok âyet,
Hep aklına güvenme,
nakle eyle riayet!
Dostuna borçlanma
Borç, sevgiyi yok eder,
dostuna borçlu olma!
Eyvah ne yaptım diye, sonra saçını
yolma!
Ortalık bozulunca
Ortalık bozulunca, övülür nice
mason,
Dinimizi öğrenip bu işe vermeli son!
Yüzünü Kâbe'ye dön
Hikmetine karışma, tut Mevlâ’nın sözünü!
Namaz için kalkınca, dön Kâbe'ye yüzünü!
Sonum kara topraktır
Ömrümün ağacından,
dökülenler yapraktır,
Yıllarca yaşasam da, sonum kara
topraktır.
Hepsi fason
Ortalık bozulunca, övülür nice
mason,
Âlim sanılsa da, bunların hepsi fason.
Ömür
biterken
Ev ısınıyor derken, bakarsın kömür biter,
İşler yola
girerken, sayılı ömür biter.
Akıllı ve ahmak
Akıllı olan kimse,
her şeyden alır bir ders,
Ahmak olana ise, iyi şeyler gelir
ters.
İncinme, incitme
Ne bir tsunami ol, ne de kasırga
yeli!
Ne el incinsin senden, ne de sen incit eli!
Yeşil
ışık
Gözümüzün içine, mâsum gibi bakıyor,
Bid’ate ve Noel’e, yeşil
ışık yakıyor.
Cennet nimetleri
Cennette üzüntü yok, herkes hep
neşelidir,
Nimet dolu her yer, dayalı, döşelidir.
Bahtiyar
insan
Ölüm ansızın gelir, ne genç der, ne ihtiyar.
Kim hazırsa
ölüme, işte odur bahtiyar.
Âyeti tevil eder
Hristiyan kâfire,
Müslüman İsevî der,
Tarihsel der Kur’an’a, âyeti tevil eder.
Bedel
istemez
Mevlâ dilerse eğer, herkes sana yol verir,
Bedel ücret
istemez, ihsan eder, bol verir.
Tam İlmihâl
Ebedî saadete,
ihlasla talip olan,
Kavuşur çok nimete, Tam İlmihâl okuyan!